Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1258 E. 2023/758 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1254
KARAR NO : 2023/839

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2020
NUMARASI : 2018/1090 E. 2020/248 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Satım Sözlemesine Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/06/2020 tarih, 2018/1090 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketten satın alınan işitme cihazı ve ilgili ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, bu hususta yapılan icra takibinde davalının 09/09/2016 tarihli 114663 seri no.lu 42,43 TL bedelli olanın ödediğini, takibe haksız itiraz edilen 29/03/2016 tarihli 105792 seri nolu 3.550,00 TL ve 21/07/2016 tarihli, 11170 seri nolu 5.895,00 TL faturalardan dolayı borçlu olmadığını kanıtlayacak bilgi ve belgeleri dosyaya ibraz edemediği ve iddiasını kanıtlayamadığını belirterek davalının Bursa 8. İcra Müdürlüğü 2018/8018 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddia ettiği gibi müvekkilince yapılan itirazın mesnetten müstesna ve zaman kazanmaya yönelik olmadığını, öyle olsa müvekkilinin 09/09/2016 tarihli, 114663 numaralı faturayı da ödemeyeceğini, ticari defterlerin araştırılması sonucunda yapılacak bilirkişi incelemesi ile gerçeğin ortaya çıkacağını belirterek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde İİK. hükmü gereğince davacının tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller, alınan bilirkişi raporları uyarınca takibe konu faturalardan sadece 42,43 TL miktarlı faturanın davalı defterlerine kayıtlı olduğu ve fatura karşılığının da nakit ödendiğinin bildirildiği, davacı defterlerinde ise 3 adet faturanın kayıtlı olduğu bu fatura karşılığı 3 adet 2.500,00 TL lik ve 1 adet 2.600,00 TL lik davalıdan senet aldığı ancak bu senetlerin ödenmediği, 42,43 TL miktarlı faturanın ödendiği davalıdan 9.445,00 TL alacaklı olduğu bildirilmiş olmakla bu şekilde taraf defter ve kayıtlarının uyumlu olmadığı, BA-BS formlarında fatura kayıtlarının yer almadığı, faturaların teslim alan kısımlarının da imzasız olduğu, davacının kendi defterleri dışında alacaklı olduğunu ispata yarar bir delil ve belge sunulmadığı, davacı taraf yemin delilini de kullanmak istemediklerini beyan ettiği bu şekilde takibe konu faturalar sebebi ile alacaklı olduğunu ispat edemeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin alacağının resmi defter ve belgelerle ispat edildiğini, yerel mahkemece ticari defterlerinde kayıtlı bulunan ve faturalar karşılığı alınan senetlere ilişkin değerlendirme yapılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı istinaf karşı cevap dilekçesi ile; ihtilaflı faturalar kaşılığı mal tesliminin yapıldığının ve alacaklı olunduğunun ispatlanamaması sebebiyle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık; takibe konu 29/03/2016 tarih, 105792 seri nolu 3.550,00 TL ve 21/07/2016 tarih, 11170 seri nolu, 5.895,00 TL miktarlı faturalardan dolayı davalının borçlu olup olmadığı, bu kapsamda davalı itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraflar arasında ticari satış sözleşmesi bulunduğunu ve bu kapsamda düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğunu ileri sürmüş, davalı ihtilaflı faturaları ve alacağı inkar etmiştir. Satış sözleşmesinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Öte yandan, fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tek başına mal teslimini kanıtlamaz. Ayrıca tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın faturaya itirazında, dayanağı temel ilişkinin ve fatura içeriği malın karşı tarafa tesliminin kanıtlanması gerekir.
Bu kapsamda, davacı tarafından faturalara konu ürünler sebebiyle sözleşme ilişkisi ve teslim olgusunun varlığına yönelik yazılı belge sunulamamıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonrası düzenlenen raporlar uyarınca; taraf defterlerinin birbiri ile uyumluluk arz etmediği, uyuşmazlık konusu faturaların davacı defterlerinde yer aldığı ancak davalı defterlerinde yer almadığı, bu halde davacı defterlerinin lehe delil olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ticari defterler aracılığı ile alacağın ispat edildiğinin kabul edilmeyeceği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı defterlerinde fatura bedelleri karşılığı davalı tarafından keşide edilen 4 adet 10.100,00-TL toplam miktarlı senetlerin kaydı yer almakta ise de; davacı tarafından dava dilekçesinde alacağa yönelik senetlerin varlığına ve bu yöndeki bir maddi vakıaya dayanılmadığından, faturaya dayalı alacak istemi yönünden senetlerin yargılamaya konu edilemeyeceği dolayısıyla yerel mahkemece söz konusu senetlere dayalı değerlendirme yapılmamasında da isabetsizlik görülmemiştir.
Bu halde ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafından uyuşmazlık konusu faturalara yönelik alacağın usulüne uygun deliller ile ispat edilememesi karşısında mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu aksi yöndeki davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza