Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/12 E. 2022/1242 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/12
KARAR NO : 2022/1242

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2018/1403 Esas 2019/986 Karar

DAVACI : … – …
V KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ :06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :06/10/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETLERİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı Teknosan End.Don.Malz.San.Ltd.Şti ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı olarak dava konusu 31.12.2017 tarihli ve 66.500,00 TL bedelli çeki keşide ederek teslim ettiğini, anılan dava dışı lehtar şirketin çeki müşterisine gönderirken kaybolduğundan bahisle açmış olduğu Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/945 E.sayılı dosyasından çek iptali kararı aldığını, çek iptali kararını elinde bulunduran dava dışı şirkete müvekkilinin iyi niyetli olarak ödeme yaptığını, durum böyleyken çek aslını elinde bulunduran çekin yetkili hamili olduğunu iddia eden davalı tarafından çekin bankaya ibraz edilerek çekin arkasına mahkeme tedbir kararı bulunduğuna dair şerh alındığını, çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, oysa davalının çek iptali kararının iptali yoluna da gitmediğini, çek bedelini mükerrer ödemek zorunda kalacağını ileri sürerek dava konusu çekten ve icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili, hasımsız açılan çekin iptali kararının çekin yetkili hamili olan müvekkilini bağlamadığını, ayrıca çek iptal kararının tarihinin çekin keşide tarihinden önce olduğundan çek iptali kararının usule uygun olmadığını, çeki elinde bulunduran ve çekin yetkili ve meşru hamili olan müvekkilinin çeke dayalı olarak alacak talebinde bulunabileceğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çekin iptaline karar verildiği, bu iptal kararı ortadan kaldırılmadan keşideciye yeniden müracaat hakkı bulunmadığı, zira kıymetli evrakın iptaline ilişkin ilamın iptali davasında meşru hamilin davalı mı yoksa kıymetli evrakı zayi ettiğini iddia eden ilam nedeniyle hak sahibi olan dava dışı Teknosan Endüstriyel Donanım Ltd. Şti.’i mi olduğunun açıklığa kavuşması gerektiği, bu sebeple davalı tarafa çek iptali kararının ortadan kaldırılması için dava açmak üzere kesin süre verildiği, ancak verilen kesin süreye rağmen ilamın iptalinin istenmediği, davacı bu şekilde kıymetli evrakın meşru hamili olduğunu ispatlamadığından ve ilamı da iptal ettirmediğinden takibe konu kambiyo senedi vasfındaki çek nedeniyle davacıdan istemde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu çekten ve icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte açıkça kötüniyeti sabit olmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hasımsız olarak açılan çek iptali kararının kanuna aykırı olarak verildiğini, Yargıtay Yerleşik İçtihatlarında da belirtildiği üzere ”Çekin zıyaı gerekçesiyle açılan -uygulamadaki adıyla- “iptal davası”ndaki ödemeden men kararı hasımsız olarak verildiği için davaya taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişiyi (çek hamilini) bağlamaz.” müvekkilinin dava konusu çekte iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup, çeke dayalı talepte bulunmasında herhangi bir sakıncanın olmadığını, çek iptali kararının iptali davası açılması usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu gibi müvekkile de ekonomik bir külfet olacağından ve müvekkilin daha fazla mağduriyetine sebebiyet vereceğinden söz konusu davanın açılmadığını, kaldı ki huzurdaki davanın çözümü için de şart olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, çekten ve çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, keşidecisi olduğu dava konusu çeke dayalı olarak aleyhine davalının icra takibine giriştiğini, oysa ki çekin lehtarı dava dışı şirket tarafından çekin kaybolduğundan bahisle dava konusu çek iptali kararı alındığını, bu ilama dayalı olarak ödeme yaptığından davalıya mükerrer ödeme yapmak durumunda kalacağını, davalının çek iptali kararının iptalini sağlamadan hak talebinde bulunamayacağını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise hasımsız açılan çek iptali davasında alınan ilamın çekkin yetkili ve meşru hamili olan davalıyı bağlamayacağını, kaldı ki çek iptali kararının usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava konusu 31.12.2017 tarihli 66.500 TL bedelli çekin keşidecisi davacı Gül Tekstil..AŞ, lehtarı dava dışı Teknosan Endüstriyel..Ltd Şti olup, onun temlik cirosuyla çekin arkasında sırasıyla Erem Pazarlama..Ltd Şti, Rasyo Yapı..Ltd Şti, Zafer Adıgüzel, FG Metal..Ltd Şti, davalı …-Yayla İnşaat cirolarının bulunduğu, çekin ibraz süresi içerisinde davalı tarafından bankaya ibraz edildiği ve çekin arkasına Bursa 2. Asliyet Ticaret Mahkemesinin tedbir kararından dolayı işlem yapılamadığına dair şerhin düşüldüğü görülmüştür.
Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/945 Esas-1485 Karar sayılı ilamında, hasımsız olarak açılan çek iptali davasında davacının Teknosan Endüstriyel..Ltd Şti olup, dava konusu çek hakkında çekin iptali kararı verildiği ve kararın 30.01.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, dava konusu çekin lehtarı dava dışı Teknosan Endüstriyel..Ltd Şti çeki kaybettiğini ileri sürerek çek hakkında iptal kararı aldığı, diğer taraftan çekin hamili olan davalının süresi içinde çeki muhatap bankaya ibraz ettiği, banka tarafından çek hakkında verilen iptal kararı nedeniyle ödeme yapılmamış ve anılan davalı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak icra takibine giriştiği sabit olup, bu durumda ortada biri çeke dayalı, diğeri ise zayi nedeniyle iptal kararına dayalı iki hamil bulunduğundan ve bir çekten dolayı iki meşru hamil olamayacağından gerçek hak sahibinin tespiti gerekmektedir ( Yargıtay 19 HD, 04.12.2014 tarihli ve 2014/11006 E., 2014/17491 k. sayılı ilamı).
O halde, dava konusu çek hakkında verilmiş ve kesinleşmiş çek iptali kararı bulunduğundan bu kararın ortadan kaldırılması sağlanmadan keşideciye ve cirantalara karşı yasal yollara başvurulması mümkün olamayacağından davalı hamilin çek iptal kararı alan dava dışı şirketi hasım göstermek suretiyle anılan dava dışı kişinin aldığı çekin iptaline ilişkin ilamın iptalini talep etmek ve dolayısı ile meşru hamilin kim olduğunu açacağı bu dava ile kanıtlamakla yükümlüdür.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultsunda, davalıya çek iptali kararının ortadan kaldırılması davası açması için verilen kesin süreye rağmen davanın açılmadığı ve bu hususun davalının da kabulünde olduğu nazara alındığında ilk derece mahkemesinin kararına ve gerekçesine yönelik davalının yerinde olmayan istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalının vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.542,61 TL karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.136,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.406,61 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, gider avansından artan tutarın işi bitmekle ve istek halinde yatırına iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 06/10/2022


Başkan
… ¸e-imzalıdır

Üye*

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır