Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1169 E. 2023/791 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1169 – 2023/791
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1169
KARAR NO : 2023/791

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

: Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2023

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2019 tarih, 2019/454 Esas, 2019/125 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 13/05/2015 tarihinde telefonda kendisini polis olarak tanıtan bir suç örgütü tarafından dolandırıldığını, müvekkilinin dolandırıcı şahıslardan korkarak … adına düzenlenen davalı bankaya ait kredi kartına Atm üzerinden peş peşe 2.650,00 TL, 1.400,00 TL, 5.000,00 TL, 1.200,00 TL, 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 15.250,00 TL havale yaptığını, olay sırasında orada bulunan sivil polisler tarafından olayın tespiti ile müvekkilinin sivil polisler il ebirlikte Setbaşı Şubesine giderek banka görevlileri Merve Kaya ve Esra Engin ve özel güvenlik görevlilerine durumu anlattığını, banka görevlilerinin kart hesabı üzerine bloke işlemi uygulandığını ve gerekli tedbirin alındığını ifade ettiklerini, ardından müvekkilinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/70671 esas sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, savcılığın müvekkiline bloke konulan parayı şubeden çekebileceğini söylediğini, müvekkilinin banka şubesine gittiğinde hesap üzerinde herhangi bir bloke veya tedbir işlemini uygulamadığını öğrendiğini, davalı bankanın 5549 sayılı suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanundan ve bankacılık kanunundan doğan yükümlülüklerinin ifasının özensizlik göstermek suretiyle davacının zararına sebebiyet vererek müvekkiline yalan beyanda bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı 15.250,00 TL maddi zarar ile davalının kusuru sebebiyle müvekkilinin yaşadığı sıkıntıların telafisi için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, dava konusu dolandırıcılğa karıştığı iddia edilen hesaba tedbir konulmasına ilişkin müvekkili bankaya gönderilen bir mahkeme veya savcılık kararı bulunmadığından müvekkili bankaya kusur yüklenemeyeceğini, davacının müvekkili bankaya müracaatında kendisine belirtildiği gibi müvekkili bankanın 3.kişilerin hesaplarında tasarruf yetkisi ve tasarrufu kısıtlama yetkisi bulunmadığını, davanın hukuki ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olayda davalı bankaya yüklenebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediği, güvenlik zafiyeti bulunduğunun ispatlanamadığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/103 Esas – 2019/129 Karar sayılı dosyasında verilen ilama dayanak teşkil eden dosyadaki tüm maddi olgular kesin delil niteliği taşıdığını, maddi bir olgunun tespitine dair ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini de bağladığını, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan vd. mevzuattan doğan sorumluluğun mahkemece dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili, yasal süreleri içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın tevzi edildiği Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli ve 2017/234-2019/59 E.K sayılı kararıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
28.05.2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davacının telefonda kendisini polis olarak tanıtan 3. kişi yada kişilerin yönlendirmesi sonucunda … adına düzenlenen davalı bankaya ait kredi kartına Atm üzerinden üst üste işlemler gerçekleştirerek toplamda 15.250,00 TL havale yaptığı, akabinde dolandırıldığını fark etmesi üzerine davalı banka şubesine giderek durumu bankaya bildirdiği, ancak davalı bankanın kart hesabı üzerine bloke işlemi uygulamayarak gerekli tedbirleri almadığı iddia ederek uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istenmiş olup, davacının tüketici olmasına, davanın 28.05.2014 tarihinden sonra açılmış bulunmasına ve davanın bankacılık işleminden doğan zararın tahsiline yönelik olduğuna göre, mahkemece tüketici mahkemesine görevsizlik kararı vermesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2019 tarih, 2019/454 Esas, 2019/125 Karar sayılı kararının kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1.a.3 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 18/05/2023