Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1089 E. 2023/739 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1089
KARAR NO : 2023/739
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2018/1032 E. 2019/1342 K.
ANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satıma Dayalı)
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2023
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2019 tarih, 2018/1032 Esas, 2019/1342 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı taraf aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/4597 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığını, davalıya çam kereste satılıp teslim edildiği halde buna ilişkin düzenlenen fatura borçlarını ödemediğini, başlatılan takibi de haksız olarak itiraz edildiğini bu nedenle davanın kabulü ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının davacıdan herhangi bir mal alımında bulunmadığını, davacının defter ve kayıtlarının davalının defter ve kayıtlarıyla örtüşmediğini bu sebeple davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; dosya kapsamı deliller itibariyle takibe konu edilen 22.854,54 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayanan davacının yemin teklifi üzerine davalı duruşmadaki yeminli beyanında takibe konu faturaya ilişkin malları satın almadığını, davacı ile herhangi bir ticaretinin olmadığını ve takip dolayısıyla borcunun bulunmadığını yeminli olarak beyan ettiği, davacı tarafından söz konusu malları davalıya satıp teslim ettiğini ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı tarafın takibe konu fatura sebebiyle borçlu olduğunun teslim tesellüm belgeleri, Whatsapp konuşma dökümleri ile sabit olduğunu, davalı defterlerinde faturanın kayıtlı olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, dosyaya sunulan teslim belgelerinde imzası yer alan Mehmet Macit isimli kişinin davalının ortağı olduğunu, mahkemece tanıkların dinlenmemesi ve keşif icra edilmemesinin hatalı olduğunu, sunulan mesajlaşmada Erkan olarak kayıtlı bulunan kişinin davalı olduğunu belirterek eksik inceleme nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa karşı cevap dilekçesi ile; davacının davayı konu malları satıp teslim ettiğini geçerli ispat vasıtaları ile ispat edemediğini, kesin delil ile davacının mal satmadığının tespit edildiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, ticari (kereste) satımdan kaynaklanan alacağa yönelik icra takibine vaki itirazın iptali talebi istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı aleyhine 09/10/2017 tarih ve 05133 nolu fatura bedelinin tahsiline yönelik Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/4597 Esas sayılı icra dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalının süresi içerisindeki borca itirazı üzerine eldeki itirazın iptali istemli davanın yasal (1) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, mahkemece davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonrası tanzim edilen rapor ve icra edilen yemin delili itibariyle davacının satım sözleşmesini ve alacağını ispatlamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında kereste alım satımına yönelik ticari ilişki (sözleşme) bulunup bulunmadığı, var ise satım sözleşmesi gereği edimlerin karşılıklı olarak ifa edilip edilmediği üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraflar arasında ticari satış sözleşmesi bulunduğunu iddia etmiştir. Satış sözleşmesinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedeli tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
İlk derece mahkemesince, tacir olan davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrası tanzim edilen rapora göre; usulüne uygun tutulan davalı ticari defterlerinde takibe konu edilen fatura kayıtlı değildir. Davacı tarafından sunulan teslim belgeleri davalı adına düzenlenmediği gibi davalı imzasını da içermemektedir. Öte yandan, borçlu ile yapıldığı ileri sürülen Whatsapp yazışmalarında takibe konu faturaya dair davalı elinden sadır olmuş kayıt bulunmadığından belgelerin delil başlangıcı niteliği de bulunmamaktadır. Bu halde davacı tarafından iddia edilen sözleşme ilişkisi ve mal tesliminin varlığının yazılı delil ile ispat edilememesi ve davacı tarafından teklif edilen yeminin usulüne uygun icrası üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza