Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1039 E. 2023/613 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1039 – 2023/613
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1039
KARAR NO : 2023/613

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

N KONUSU : Tazminat (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/02/2020 tarih, 2016/219 Esas, 2020/112 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı bankanın Ertuğrulgazi Şubesi mudisi olarak 40264187 nolu çek hesabı bulunduğunu, 328212 nolu çek yaprağının 30/09/2015 keşide tarihli ve 16.000,00 TL bedelli düzenleyerek Erdal Bulut’a verdiğini, vade tarihinden önce çek bedelinin elden ödendiğini, çekin bahsi geçen şahıs tarafından ortadan yırtılarak çöpe atıldığını, Yusuf Yıldız isimli bir şahsın kendisini arayarak çeki elinde bulundurduğunu ve ödeme yapmasını talep ettiğini, şahsı çek ile ilgili bilgilendirdikten sonra dolandırıldığını anlayarak bankaya çekin ödenmemesi için bilgi verdiğini, 09/10/2015 tarihinde çekin bankaya ibraz edildiğini ve Yavuzselim Şubesi tarafından ödendiğini, bu işlem nedeniyle müvekkilinin 16.000,00 TL zarara uğratıldığını, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını, Yasa ve İçtihatlar gereği 16.000,00 TL çek tutarı kadar oluşan zarardan bankanın sorumlu olduğu ve işbu zararın 09/10/2015 vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte giderilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, müvekkili bankanın Ertuğrulgazi Şubesi müşterisi olduğunu, 328212 seri nolu 30/09/2015 keşide tarihli, 16.000,00 TL çekin Yusuf Yıldız isimli ciranta tarafından Yavuzselim Şubesine ibraz edildiğini, çekin şekil şartlarında herhangi bir noksanlık bulunmadığını, çekle ilgili herhangi bir ödeme yasağı bulunmadığını, bankanın yasal yükümlüklerini yerine getirdiğini, çekin zorunlu öğelere sahip ise yırtılmış olması halinde dahi bankanın ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, çekin iptali için yasal yollara başvurmadığını, kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğini, çekin iptali için yasal yollara başvurmadığını, davacının Yusuf Yıldız ve Erdal Bulut’a yönelik bir talebinin olmamasının kötüniyetini ortaya koyduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller alınan bilirkişi raporu uyarınca; davacının davalı banka ile çek hesap sözleşmesinin kurulduğu, davalı bankanın Ertuğrulgazi/Bursa şubesinde çek hesabının olduğu ve davacıya çek defterinin verildiği, davacı tarafından çek hesabının 328212 numaralı çek yaprağının 30/09/2015 keşide tarihi ve 16.000 TL bedel düzenlenerek dava dışı Erdal Bulut’a verildiği davacı tarafından keşide tarihinden önce çek bedelinin ödendiği ve bu çekin ortadan yırtıldığını ancak sonrasında çekin ihbar edilen Yusuf Yıldız’a ciro edilerek verildiğini, davalı bankaya talimat verilerek çekin ödenmemesinin istenildiği halde ödenmesi sebebiyle davalı bankanın sorumlu olduğu ileri sürülerek tazminat talep edilmiş olup uyuşmazlık noktası, davalı bankanın davaya konu çekin hamili tarafından bankaya ibrazı üzerine ödenmesinde davalıya atfı kabil kusur olup olmadığı, sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bankaya yazılan yazı cevabı ve tarafların beyanları ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bankacı bilirkişinin rapor ve itirazlar üzerine düzenlenen ek bilirkişi raporunun gerekçeli denetime açık ve kanaat verici olup davalı bankanın bankacılık mevzuatı yönünden ihbar olunan hamil Yusuf Yıldız’ a çekin ibrazı üzerine ödeme yapmasında herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, davalının sözlü olarak men talimatı verilmesinin 6762 sayılı eski TTK’ nın 711/3 maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla ortadan kalktığı, yeni 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 799. maddesi uyarınca çekten caymanın ancak çekin ibraz müddeti geçtikten sonra hüküm ifade edebileceğinden ve davalının çek bedelinin ödendiği tarihe kadar mahkemelerce verilmiş ihtiyati tedbir kararı olmadığından bankanın çek bedelini ödemesinin yasal olarak aykırılık bulunmadığından, davalıya kusur atfedilemeyeceği kanaatine varılarak ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava konusu çekin ortadan yırtıldığının ihtilafsız olduğunu, çeke yönelik mahkemeler aracılığı ile tedbir alınması hukuken mümkün olmadığından muhatap bankaya bildirim yapıldığını, çekin tahsilden önce bankanın İzmir şubesine sorulduğunu, hesapta para bulunmasına rağmen müvekkilinin bildirimi sebebiyle ödeme yapılmadığını, ancak Yavuzselim Şubesi tarafından hesabın bulunduğu şubeden onay bilgi almadan ödeme yapmasının müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek eksik inceleme ve yetersiz rapor uyarınca verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı istinafa karşı cevap dilekçesi ile; mahkemece ve savcılık tarafından verilmiş tedbir kararı bulunmadığından şekil şartlarında eksiklik bulunmayan çekin ödenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, çekin yırtılmış olmasının ödendiği anlamına gelmeyeceğini, basiretli tacirin ödediği çeki iade alması gerekirken davacının kendi kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, haricen ödenen çek karşılığının bildirime rağmen ödendiğinden bahisle uğranılan zararın tahsili istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Somut olayda; davacı, keşidecisi olduğu çek bedelinin hamiline ödenmesine ve bu kişi tarafından yırtılarak atılmasına rağmen hamil olduğunu bildiren kişi tarafından arandığını, bunun üzerine ibrazında ödenmemesine yönelik bankaya bildirime rağmen çekin karşılığının ödendiğini ileri sürerek oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 799. maddesinde; “Çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder. Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmesinden sonra da çeki ödeyebilir.” hükmü yer almaktadır.
Davaya konu belge çek unsurlarını içermekte olup hakkında yetkili makamlarca verilmiş tedbir kararı bulunmaktadır. Davacının tek taraflı cayma iradesinin ibraz müddeti içerisinde bankaya ibraz edilen çek yönünden sonuç doğurması da mümkün değildir. Somut olay yönünden bankaya izafe edilecek kusuru bulunmadığından alınan raporun taraf ve yargı denetimine de elverişli olması sebebiyle davanın reddine dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

za