Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/887 E. 2021/690 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :……….
KARAR NO : ………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2018
NUMARASI : …Esas, …Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
….
:
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2021
…. Asliye Mahkemesi’nin 01/10/2018 tarih, …. Esas, … Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirket İle davacı arasında çeşitli banyo dolaplarının satılıp teslim edilmesinden kaynaklanan alacak bulunduğunu, dolapların tesliminden sonra kesilen irsaliye ve faturaya davalı tarafın itiraz etmediğini, ancak bugüne kadar fatura bedelinin de ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine Bursa 12. icra Müdürlüğü’nün 2015/9255 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalı tarafın takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, itiraz dilekçesini ekli olarak sunulan tahsilat makbuzunın davacı tarafça düzenlenmediğini, başka birinin eli ürünü olduğunu, davalının amacının alacağın tahsilini geciktirmek olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında banyo dolaplarının satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğunu, sipariş edilen ürünlerin tesliminden sonra ürün bedellerinin ödendiğini, bedellerin ödenmesine rağmen icra takibi başlatıldığını, davanın davalının ikametgahı olan İstanbul Anadolu mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı tarafın ürün bedellerinin ödenmediğine ilişkin iddiasının haksız olduğunu, zira takibe itiraz ederken sundukları makbuzda davacı şirketin kaşesi ile birlikte satış müdürü olan … isimli kişinin imzası bulunduğunu, tahsilat makbuzunu kendilerinin düzenlemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davalı tarafça sunulan tahsilat makbuzunun geçerli bir ödeme belgesi kabul edilemeyeceği , davalı tarafın dayandığı tahsilat makbuzu nakit ödeme yapıldığını gösterir bir belge olmadığı, Makbuzun altında “dolaplarda hatalar olduğu için tüm ürünler şirket tarafından bedelsiz gönderilmiştir” ibaresi yer aldığı, Ancak taraflar arasında başkaca mal alımı satımı yapıldığını gösterir herhangi bir kayıt bulunmadığı, dosya arasında davalı tarafın ayıp ihbarında bulunduğuna dair bir delil olmadığı gibi, Birden fazla mal teslimini gösteren herhangi bir olgu da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebinde; Dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; müvekkilimin davacı ile arasındaki ticari satım ilişkisinden kaynaklanan 9.806,98 TL’lik borcunu davacıya ödediği görüleceğini, Müvekkilimin davacıya borçlu olmadığı gerek ticari defterleri gerekse dosyaya sunulan tahsilat makbuzu ile sabit olduğunu, davacı adına tahsilat yapan …’ın müvekkil şirketten almış olduğu ödemeyi davacı asile verip vermemesi kendi aralarındaki içsel bir problem olup, dışa karşı etkili olmadığını, bu kişinin davacı çalışanı olup olmadığının SGK kayıtlarından araştırılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı 08/05/2015 tarihli faturaya istinaden takip yapmış, itirazın iptali davası açmış, davalı ise fatura konusu ürünlerin bedelinin ödendiğini belirterek buna kanıt olarak davacının eski çalışanı olan ….imzalı 10/05/2015 tarihli makbuzu sunmuştur. Davacı taraf makbuzları kabul etmemiştir.
Anılan makbuzların incelenmesinde fatura bedelinin 100 TL fazla olmak üzere 9.906,98 TL olduğu açıklamasında fatura konusu malların önceki malların hatalı olarak teslim edilmesi nedeni ile bedelsiz verildiği belirtilmektedir.
Sözkonusu makbuzda bedelsiz olarak mal teslim edildiği belirtilmişse de davacı ticari defterlerinde buna dair bir kayıt olmayıp, davalı ise bu makbuzu ticari defterine kaydetmiştir.
Öncelikle ; makbuzda adı geçen kişinin davalı şirket yetkilisi olup olmadığının ya da işçisi olup olmadığının ilgili Ticaret Odasından ve SGK’dan sorulması, ayrıca bu kişinin fiilen tahsilat yetkisinin bulunup bulunmadığının daha öncesinde kendisi eliyle hazırlanan tahsilat makbuzlarının davalı defterinde tahsilat olarak kaydedilip kaydedilmediğinin araştırılması gerekir.
Belirtilen şekilde araştırma yapıldıktan sonra ,varılacak sonuca göre bu makbuza dayalı ödeme iddiasını kanıtlaması mümkün olmadığı kanaatine varılması halinde , yemin deliline dayanmış davalıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorularak sonucuna göre karar vermek yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde bulunmuş, Yerel mahkeme kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1… Asliye Mahkemesi’nin….tarih, …. Esas,…. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)