Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/841 E. 2021/562 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…- ..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :..
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2018
NUMARASI : .. Esas,.. Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ..

DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2021

…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2018 tarih, .. Esas,.. Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı ….Şubesinden kredi Garanti Fonu kefaleti ile 24/03/2017 tarihinde 500.000,00 TL bedelli, 20 ay vadeli taksitli ticari kredi kullanıldığını, davacı şirket yetkilisinin 15/08/2017 tarihide davalı bankaya müracaat ederek o güne kadar yapmış olduğu ödemeleri mahsup edilmek suretiyle kalan kredi borcunun tamamını kapatmak talebinde bulunduğunu ve 496.492,10 TL ödeyerek kredi borcunu kapattığını, ancak davalı banka tarafından Erken Ödeme Komisyonu olarak 14.526,93 TL ve komisyon BSMV bedeli olarak 726,35 TL davacı hesabından kesildiğini, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde, erken ödeme halinde hangi oranda komisyon kesileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, davacı şirket yetkilisinin komisyon kesintisine muvafakati olmadığı gibi, banka tarafından yapılan bir ön bilgilendirme de bulunmadığını, kredi sözleşmesine davacının bilgisi dışında bu yönde bir düzenleme varsa dahi bu tür düzenlemeler Türk Borçlar Kanunun 20. Maddesi gereğince “Genel İşlem koşulu” olarak kabul edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı banka tarafından “erken ödeme komisyonu” ve “Komisyon Bsmv Bedeli” olarak davalı hesabından kesilen faturalar nedeniyle, fazalya dair “hakları saklı kalmak” kaydıyla şimdilik 5.000 TL’nin hesaptan kesilme tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 02.09.2016 tarihli GKS kapsamında 24.03.2017 tarihli 500.000 T.L ana para miktarlı 20 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırıldığı, sözleşmenin tam sayfa örneği dosyaya sunulmadığı, ödeme planının ise borçlu tarafından imzalandığı, ödeme planı içerisinde erken ödeme komisyon oranına yer verilmediği, davacının ilk taksitte tüm borcu tasfiye ettiği, 496.492,10 TL toplam geri ödeme gerçekleştirdiği, davacıdan 14.526,93 T.L erken ödeme komisyonu ve 726,35 T.L BSMV tahsil edildiği, erken ödeme için borçlunun ihtirazi kayıt düştüğü, banka kayıtlarına göre %3 oranında erken kapama komisyonu tahsil edildiği, bankanın uyguladığı oranın emsal banka uygulamaları kapsamında TCMB ye bildirilen komisyon oranlarının ortalamasının altında uygulandığı, bankacılık uygulamalarında erken ödeme kesintisinin teamül olarak oluştuğu bildirilmiş olmakla bankanın davaya konu kesinti uygulamasında haklı olduğu, ticari kredilerde bankanın masraf ve komisyon talep edebileceği, erken ödeme komisyonu tahsil edileceğinin düzenlendiği sözleşme hükümleri genel işlem koşulları olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf talebinde; Genel kredi sözleşmeleri kapsamında bankaların kullandırdığı ticari kredilerinin vadesinden önce erken ödeme ile kapatılması halinde, bankaların erken ödeme komisyonu alabileceklerine dair bir uygulama var ise de, bu uygulamanın ön şartı; taraflar arasında imzalanmış bir GKS ‘nin olması ve GKS hükümleri arasında erken ödeme halinde komisyon alınacağına dair bir maddenin yer alması olduğunu, ancak davacı tarafından imzalanmış bir genel kredi sözleşmesi bulunmadığı, komisyon bedeli taraflar arasında müzakere edilmediği gerekçesi ile yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflara arasındaki kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olmasına, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları uyarınca sözleşmede hüküm olmasa bile tacir olan Bankaların 6102 sayılı TTK’nun 20. maddesi uyarınca makul bir ücret isteyebilecek olmasına, davalı bankanın dava konusu krediye ilişkin erken kapama oranının piyasa ortalaması olan %4.4’den daha düşük olacak şekilde %3 olarak belirlemesine göre, mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)