Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/748 E. 2021/540 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2019
NUMARASI : .. Esas,..Karar

DAVACI : …

DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak

KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021

…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2019 tarih,.. Esas,… Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili dilekçesinde özetle: tarafların birbirlerine açtığı birleşen itirazın iptali davalarının görüldüğü, .. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …. … k. Sayılı kararda 08/05/2012 tarihli sevk irsaliyseinde yazan “tebdil” ibaresi nedeniyle bu kumaşların satış amacıyla değil tamirat amacıyla davalı şirkete verildiğini kabul ettiğini, mahkemenin bu kararıyla birlikte bu kumaşların davalıdan geri alınması lüzumu doğduğunu müvekkile ait kumaşların kendisine tamirat amacıyla verildiğini beyan eden davalı şirketin aradan geçen zamana rağmen kumaşları sevk irsaliyesindeki tebdil ibaresine uygun olarak gerektiği şekilde tamir etmediği gibi müvekkile de iade etmediğini, kumaşların halen davalı firma nezdinde olduğunu, davalı firmanın faaliyetini sonlandırarak adresini terk ettiğini, bu nedenlerle davaya konu seri ……sıra nolu 12/05/2012 tarihli KDV dahil 18.152,31 TL bedelli fatura ve bu faturanın ilişkin olduğu seri ……sıra nolu 08/05/2012 tarihli sevk irsaliyesinde belirtilen kumaşların müvekkile aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde terditli olarak bedeli iadesine karar verilerek kumaşların bedeli olan 18.152,31 TL’nin kumaşların davalı şirkete teslim tarihi olan 08/05/2012 tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava şartı olan güncel ve korunulası bir hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu malın davacı tarafın kusurlu davranışları nedeni ile müvekkilden alınmadığından müvekkil uhdesinde bulunduğunu, taraflar arasında ihtilafın vuku bulmasına neden olan davacı şirketin olduğunu, tüm bu nedenlerle davacı yararına güncel ve korunalı bir hukuki yarar zemini oluşmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, aksi kanaat halinde ise……. ATM’nin …. E. Sayılı dosyasının bektelici mesele yapılarak hüküm sonucuna göre yargılalamaya devam edilmesine, kararın onanarak kesinleşesi durumunda malın mevcut durumunun tespiti adına yargılamaya devam edilerek karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; davanın kabulü ile davaya konu kumaşların davalıdan alınarak davacıya teslimine karar verilmiş ,ancak davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği belirtilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebinde; yerel mahkemenin terdetli hüküm kurulması talepleri olduğu halde sadece aynen iade yönünde hüküm kurduğunun, terdetli bedelin iadesine ilişkin talepleri hakkında hüküm kurmadığını, ayrıca davalı hakkında yargılama giderine hükmedilmemesinin de doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, malın aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme davanın kabulü ile dava konusu malların teslimine karar vermiş, davacı vekilince terditli taleplerinden yalnızca teslime ilişkin hüküm kurulmasının doğru olmadığını, mahkemenin bunun yanında taşınırın teslim edilmemesi halinde bedelinin de ödenmesine dair hüküm kurması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmişse de; taşınırın teslimi başlıklı İİK’nun 24. maddesinde hükmolunan taşınır veya misli yerinde bulunursa borçlunun elinden zorla alınıp alacaklıya verileceği, yerinde bulunmazsa ilamda yazılı değerin alınacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki raice göre taktir olunacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla mahkeme kararının icrasında bu hüküm uygulama yeri bulacağından davacının buna yönelik istinaf isteminin reddi gerekir.
Ayrıca davacı vekilince. davalının davanın açılmasına neden olmadığından bahisle yerel mahkemenin davalı aleyhine yargılama giderine hükmetmemesinden ötürü istinaf isteminde bulunulmuş ise de; davalının dava öncesinden beri istikrarlı şekilde her aşamada malın iadesinden kaçınmadığını belirtmesi karşısında HMK’nun 312. madde uyarınca davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının istinaf isteminin bu yönden de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 28/04/2021


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)