Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/647 E. 2021/547 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ..
KARAR NO : ..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : … Esas, .. Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …, …
VEKİLİ : Av. …, ..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. tarih.. Esas .. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine …İcra Dairesinin.. esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, usulsüz tebligat sebebiyle zamanında itiraz edememeleri yüzünden takibin kesinleştiğini, haciz baskısı altında bir miktar ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, ancak gerçekte davalı tarafa borçları olmadığını, alacağa dayanak yapılan faturanın alacağın varlığını ispata yeterli bulunmadığıını, mal teslimi gibi hususların ayrıca ispatı gerektiğini, faturanın tek başına mal teslimini göstermeyeceğini, taraflar tacir olduğuna göre defter kayıtlarında buna ilişkin kayıt bulunması gerektiğini, geçerli bir sözleşme bulunmadığını, takibe dayanak yapılan çekin davacı şirket yetkilisi tarafından ihdas edilmediğini, ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitine davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın süreç içinde unvan değişiklikleri yaptıklarını, ..’in bu şirketlerde ortaklığı bulunduğunu, .. ile dava dışı şirket olan … Yetkilisi olan ..’in bir dönem ortaklıktan çıkıp tekrar girdiğini, taraflar arasında otomobil satışından kaynaklanan bir alacak bulunduğunu, takibe dayanak çekin de bu alacağa ilişkin olduğunu, davacı tarafın dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, hem oto satış sözleşmesi hem de çek teslim belgesi bulunduğunu, ileri sürmektedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alacak kambiyo senedine dayalı olduğundan ispat külfetinin, borçlu olmadığını iddia eden davacıda olduğu, kaldı ki davalının çekin ihdasına neden olan ticari ilişkiyi açıkladığı, davacının yetkisiz biri tarafından imza edilmiş olsa da bu kişi eline nasıl geçtiğini, ne sıfatla elinde bulundurduğunu ve neden imzalayarak davalıya verdiğini, borç yoksa neden çek düzenlendiğini, .. ile davalı arasında çek verilmesini gerektirecek danışıklı bir durum olup olmadığı hususları suskunlukla geçirdiği, dava konusu çekle birlikte başka çeklerde verildiği halde neden 1 çek için dava açıldığının da açıklanmadığı, korkutulduğu iddia etmiş ise de dava dilekçesinde böyle bir hususa yer vermediği gibi korku hali ortadan kalkınca girişimde bulunduğunu ispat edecek bir belge de sunmadığı, davacının son beyanlarında kabul etmediği protokole dayanarak çekin iadesi gerektiğini söyleyerek çelişki yarattığı, Ticaret Sicil kayıtlarına göre çekin ihdas ve teslim tarihi olan 29/09/2016 tarihinde ..’in şirketi temsil yetkisi olduğu, halende yetkilisi bulunduğu, kısa dönem şirket paylarını devretmiş veya temsilcilik sıfatının sona ermiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği, bu kısa dönemlere dayanarak hak iddia etmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı haksız çıkmış ise de, eldeki dava sebebiyle takip durdurulmadığı ve davalı zararına durum oluşmadığından tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında faturalandırılmış bir borç ilişkisi bulunmadığı, takibe dayanak çekin müvekkil şirket yetkilisi elinden ihdas edilmediği, söz konusu sözleşmeye dayalı bir borcun olmadığı, bu nedenle takibin haksız ve hukuka aykırı olduğu, ayrıca araç satışına ilişkin sözleşme ile protokol arasında çelişkiler bulunduğu, bununda sözleşmenin icra tehdidi altında imza altına alındığını gösterdiği, çekin araç satışına ilişkin verildiği kabul edilse dahi araç müvekkil adına tescil edilmediğinden satışın geçersiz olduğu ve müvekkilin borçlu olmadığı, yine protokolde 31/01/2017 tarih 100.000,00 TL bedelli çekin müvekkile iade edilmesi gerektiği halde diğer çeklerle birlikte icraya konulduğu, kabul manasına gelmemekle birlikte davalının belirttiği protokole ilişkin olarak 28/02/2017 tarih 100.000,00 TL ve 21/12/2017 tarih 100.000,00 TL bedelli çeki icra vasıtasıyla tahsil ettiğini belirttiği, protokole göre dahi müvekkilin borcu olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan ve icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, dava konusu icra takibinin kambiyo senedine dayalı olmasına, kambiyo senedi sebepten mücerret olup ayrıca borç ilişkisinin faturalandırılmasına gerek bulunmamasına, çek keşide ve teslim tarihinde çekte ve teslim belgesinde imzası bulunan ..in davacı şirket yetkilisi olmasına, çekin icra tehdidi altında imzalandığına dair bir delil ibraz edilmemiş olmasına, protokole göre çek araç teslimi nedeniyle verildiğinden araç teslim edilmemiş olsa dahi imzası inkar edilmeyen protokole göre protokolde yer alan çeklerin hasar bedeli olarak kararlaştırılmış olmasına ve protokolde dava konusu çekin, çek bedeli ödendikten sonra iade edileceğinin belirtilmiş olmasına ve davalı tarafından tahsil edilen çeklerin bu dava ile ilgisinin bulunmamasına göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/04/2021


Başkan

e-imzalıdır


Üye

e-imzalıdır


Üye

e-imzalıdır


Katip

e-imzalıdır