Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/646 E. 2021/929 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ….
KARAR NO :…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2018
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …, ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2021
……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2018 tarih … Esas … sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kendisine miras yoluyla kalan taşınmazlarını satarak davalı kooperatifin borçlarının ödenmesinde ve kooperatif aleyhine açılan icra borçlarının kapatılmasında kullanarak kooperatife borç verdiğini, kooperatife yapılan ödemelerin …… kanalıyla yapıldığını, davacının, davalı kooperatiften alacaklı olduğu kooperatif kayıtları ile sabit olduğunu, kooperatifin 12/07/2013 tarihli tutanakla davacıya olan borçlarını kabul ettiğini, buna göre davacının kooperatiften 487.000,00 TL alacaklı olduğunu, alacaklar düşüldükten sonra bakiye alacağı olan 459.000,00 TL’nin tahsili için davalı hakkında……İcra Müdürlüğünün….. esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, takipten sonra 5.000,00 TL çek ile ödeme alındığından, 454.000,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini gerektiğini, davacının kooperatif başkanı olduğu döneme ait kooperatifin defter ve kayıtları ve mizanda kendisinin 303.492,25 TL alacaklı görünmesini sağladığını, alacak kaynağı olarak kendisi ile akrabası….’a ve bir kısım kooperatif üyelerine ait banka hesaplarının girdi çıktılarını alacak olarak kaydettiğini, kaydedilen alacak çekişmeli iken bu defa alacağın 487.000,00 TL olarak ileri sürülmesinin kötü niyetli olduğunu, kaldı ki 12/07/2013 tarihli belgenin davacı tarafından hazırlanıp imzalandığını, bu nedenle davacı lehine herhangi bir alacak hakkı sağlamayacağını, ayrıca alacağın varlığı tarafımızca kabul edilmemekle birlikte kooperatif tarafından davacıya 85.225,18 TL ödeme yapıldığı halde, bu miktar düşülmeden icra takibi yapılmış olduğundan, davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 12/07/2013 tarihli tutanak, kooperatif yönetimini devreden kişilerle, devralan kişiler arasında devir teslimi içermekte olup tek başına borç ikrarını içerir belge olarak değerlendirilemeyeceği, ancak devir sırasında kooperatif borçlarının tartışıldığı ve yeterince müzakere edildiği yolunda bir fikir vereceği, keza yönetim kurulu tarafından hazırlanan 2014-2015 yılı çalışma programının aynı nitelikte olduğu, kararda iki rapordan da yararlanıldığı, kooperatif defterlerinde davacı alacağının 242.492,25 TL olarak kayıtlı olduğu, bu rakam içinde bilirkişilerin banka dekontları ile teyit ettikleri 72.698,87 TL ile, mahkemece geçerli bir borç işlemi olarak kabul edilen, üyeler adına çekilerek kooperatif hesabına aktarılan 117.288,27 TL’lik rakamında olduğu, bu rakamlar üzerine kooperatif defterlerinde yer almayan ancak bilirkişi raporlarında yer alan 34.430,00 TL Halk Bankası kayıtları, 24.225,18 TL hakem ödemesi, 60.991,38 TL İş Bankası yoluyla yapılan ödemeler ve 2.362,50 TL kredi yapılandırması işlemi sırasında yapılan ödemeler olmak üzere 122.009,06 TL olduğu, defterde kayıtlı olmayan ancak belgesi sunulan ödemeler ile defterde kayıtlı 242.492,25 TL’lik borç toplanmak suretiyle 364.501,31 TL üzerinden davanın kabulünün uygun olduğu, itiraz alacağı geciktirmeye yönelik olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiği, şartları oluşmadığından reddedilen kısım üzerinden kötü niyet tazminatına hükmolunmasına yer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğinden kısmen kabulün usule, yasaya ve dosyadaki delillere aykırı olduğu, 12/07/2013 tarihli devir teslim tutanağında kooperatifin davacıya 487.000,00 TL borcunun olduğunun kabul edildiği ve bu hususun kooperatifin sonraki aşamalarındaki tüm toplantılarında, kongrelerinde, tahmini bütçe tutanakları ve çalışma raporlarında yer aldığı, yapılan ödemelerin düşümüyle 454.000,00 TL alacağa hükmolunması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kooperatif ortağı olduğundan alacağın ispatı halinde bunun genel kurulda görüşülerek karar alınması gerektiği, bunun dava şartı olduğu, delil bildirme süresinden sonra dosyaya sunulan evrakların karara esas alındığı, mahkemece bilirkişi raporunun dışına çıkılarak soyut gerekçelerle karar verildiği, reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatına hükmolunmamasının hatılı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan….İcra Dairesinin….esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, yargılama aşamasında mahkemece birden fazla heyetten bilirkişi raporu alınmış olup raporlar denetime elverişli değildir. İki ayrı heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporlarında alacak miktarları da birbirini tutmamaktadır. Mahkemece yönetimin devrolduğu 2013 yılı genel kurulunda görüşülen faaliyet raporu ve bilançonun incelenmiş olduğu, bilirkişi raporunun bir kısmı kabul edilip bir kısmı kabul edilmeyerek hesap yapılmak suretiyle alacağa hükmedilmiş ise de, yapılan hesaplamanın da denetime uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporlarında davacı ödemesi olarak kabul edilmeyen 117.288,27 TL alacak ticari defterlerde yer aldığından mahkemece davacı alacağına dahil edilmiş ise de, davacının kooperatif namına kooperatif üyeleri adına yaptığı kredi borcu ödemeleri yönünden bu üyelerin kooperatiften alacaklı olup olmadığı incelenmek ve ayrıca davacının kendi döneminde tuttuğu defterler kendi lehine delil olmasa da yönetim değişikliğinden sonra davacı alacağını yeni yönetim tarafından deftere kaydedilip kaydedilmediği incelenmek ve önceki bilirkişi raporlarına yapılan itirazları da karşılar nitelikte yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile;
1-….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2018 tarih ….. Esas …… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı ve davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatıranlara iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır