Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/644 E. 2021/730 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO :….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2018
NUMARASI : …Esas, … Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …, …
Av. …,….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …, ….
Av. …,….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2021
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2018 tarih …. Esas … sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı kooperatif üyesi iken 26/02/2011 tarihinde üyelikten istifa ettiğini, kooperatif yönetim kurulunca 26/02/2011 tarih ……. nolu kararı ile çıkma talebinin kabul edildiğini, bakiye 92.500,00 TL aidat alacağının ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, takip tarihinden önceki faiz miktarının hesaba katılmasının hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının 26/02/2011 tarihinde istifa ettiği, aynı tarihli …nolu yönetim kurulu kararı ile istifanın kabul edildiği, buna göre 2011 yılı bilançosunun baz alınması gerektiği bu bilançonun 13/04/2012 tarihinde yapılan 2011 yılı genel kurulunda onaylanarak kabul edilerek kesinleştiği, 30/06/2011 tarihinde kooperatif genel kurulundan ayrılan üyelerin aidat ödemelerinin 3 yıl süre ile geri bırakılmasına karar verildiği, davacının bu karara itirazının bulunmadığı, Yargıtay kararlarına göre istifanın görüşüldüğü genel kurullarda önceki genel kurullarda alınan 3 yıl erteleme kararının bağlayıcılığı olmadığı, erteleme kararının 30/06/2011 tarihinde alındığı, 13/04/2012 tarihli genel kurulda erteleme kararı bulunmadığı, ayrıca 13/04/2012 tarihli genel kurulda boş daireler için üye kaydı yapılmasına karar verildiği, yine aynı tabloya göre 1.303.072,84 TL alacağın tahsil edilmesi dikkate alındığında kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmeyeceği kanaatiyle 91.834,85 TL asıl alacak ve 16.553,23 TL işlemiş faiz yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çıkma kararının 14/05/2012 tarihinde kesinleştiği, 3 yıllık erteleme kararı alınmış olduğundan alacağın 15/05/2015 tarihinde muaccel olacağı ve ancak bu tarih itibariyle takip ve dava edilebileceği, icra takibinin 05/05/2014 tarihinde yapılmış olduğu göz önüne alındığında zamanından önce takip yapıldığından davanın reddi gerektiği, 3 yıllık erteleme kararının bağlayıcı olduğu, kararın daha önce ayrılan ve karardan sonra ayrılacak üyeleri kapsadığı, ortaklıktan çıkma tarihinde kooperatiften ayrılacak üyelere yapılan ödemelerin kooperatifi zor duruma düşüreceği, yeni ortak kayıtlarının üyelik devirlerinden kaynaklandığı, davacı ortağın sadece 2011 yılı bilançosuna göre hissesine düşen pay oranından zarara katlanmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, ortaklıktan ayrılan ortağın ortaklıktan çıktığı tarihe kadar üyelik hak ve vecibelerinin devam edeceği, bu nedenle ayrıldığı tarihe kadar olan gecikme faizi borcununda hesaplanarak davacı alacağından mahsubu gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, kooperatif üyeliğinden çıkma sebebine dayalı olarak ödenilen aidatların iadesi yönünde başlatılan takibe itirazın iptali talebine ilişkindir
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, bilirkişi raporunun, denetime elverişli, kapsam ve niteliği itibariyle hüküm vermeye yeterli bulunmasına, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, davacının 26/02/2011 tarihinde istifa etmesine, 2011 yılı bilançosunun görüşüldüğü 14/05/2012 tarihli genel kurulda erteleme yönünde bir karar alınmamasına, 30/06/2011 tarihinde yapılan 2010 yılı genel kurulunda alınan erteleme kararının davacıyı bağlamamasına, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 17.maddesi uyarınca son yıla ait genel giderlere ilişkin davacıya isabet eden masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin hükmedilmesinin gerekmesine göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2017/2448-2020/2909 E.K. 2014/5503-8179 E.K., 2011/2930-2012/1489 E.K.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.403,99 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.851,00 TL’nin mahsubu ile 5.552,99 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/05/2021


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır