Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/604 E. 2021/467 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/604 – 2021/467
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ..
KARAR NO : ..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : .. Esas, .. Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2021
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2018 tarih .. Esas .. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi ile davalı arasında acentelik sözleşmesi bulunduğunu, davalının şahsi firması aracılğıyla geçmiş dönemde çok sayıda sigorta poliçesine aracılık ettiğini ancak dava dışı .. isimli sigortalının ilk sigorta tarihindeki poliçe ve ek belgelerinin bugüne kadar şirkete ulaştırılmadığını, riskin doğması üzerine yapılan başvuruların da sonuçsuz kaldığını yeterli değerlendirme yapılamadığından risk bedelinin ödenmek zorunda kalındığını, buna sebep olan ve belgeleri zaamnında teslim etmeyen acenta hakkında ödenen meblağ üzerinden davalı aleyhine …İcra Dairesinin .. sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, poliçenin çok eski olduğunu, o tarihteki tüm belgelerin şirkete gönderildiğini, eksik belge bulunmadığını, kaldı ki eksik belgeleri bugüne kadar istemeyen sigorta şirketinin de basiretli tacir gibi davranmadığını, takibin gerçek kişi adına yapılması gerektiğini, buna rağmen firma adı yazıldığını, bu sebeple kendisine husumet yönetilemeyeceğini, sigorta şirketi ile aralarındaki elektronik posta yazışmalarında belgelerin teslim edildiğinin açıklandığını, poliçeye ilişkin tahsilat ve sonraki dönemler için yenilemelerin de yapıldığını, artık sigorta şirketinin eksik belgeden söz edemeyeceğini, ödenen tazminatın riskin gerçekleşmesi sebebiyle doğal olarak ödenmesi gereken tazminat olduğunu bunun da kendilerinde kusuru olmadığını ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dosyadaki delil ve belgelere göre, poliçelerin toplu olarak gönderildiği, davacı tarafından poliçe bedelinin tahsil edilerek dört kez yenilendiği, sigorta şirketinin sigortalıya ödeme yapılırken de ödemesini engelleyecek bir durumu ortaya koymadığı, yani belgeler olsaydı ödeme yapmayacağını ispat edemediği gibi eksik evrak yüzünden haksız ödeme yaptığını da ispat etmediği, hiç prim tahsil etmemiş gibi tazminatı acenteden istemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının belgeleri şirkete göndermediği, gönderdiğini ispat yükünün davalıda olduğu, yenilemelerin otomatik yapıldığı, olayda davacının kusuru olduğu kabul edilse dahi davalının kusursuz olmasının kabul edilemeyeceği, müterafik kusur değerlendirmesi yapılması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, acentelik sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, davacı sigorta şirketi tarafından poliçe tahsilatlarının yapılmış ve poliçenin dört kez yenilenmiş olmasına, yapılan ödemelerin hangi poliçeye istinaden yapıldığının belli olmasına, ödemeyi engelleyecek bir durum ortaya konulmadığına, dört kez yenilenen bir poliçede eksik belge bulunduğunun evvelce değerlendirmemiş olmasının basiretli tacir davranışına uygun olmamasına, davalıya yükletilecek bir kusur ve onun yüzünden uğranılan zararın ispat edilememesine göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 19/04/2021


Başkan

e-imzalıdır

..
Üye
..
e-imzalıdır

..
Üye
..
e-imzalıdır

..
Katip
..
e-imzalıdır