Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/601 E. 2021/478 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ..
KARAR NO : ..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : .. Esas, .. Karar

DAVACI : … -…, …
VEKİLİ : Av. …,..
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av. …,..
Av. …..
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/04/2021
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. tarih .. Esas … sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin eski ortaklarından olduğunu şirketteki hissesini devrederek şirketten ayrıldığını, şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra 28/10/2014 ve 11/01/2014 tarihlerinde 150.000,00’şer TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL borç para verdiğini bu paraların .. hesaplarından gönderildiğini, söz konusa alacağa ilişkin olarak kısmi dava actıklarını şimdilik 20.000,00 TL talep edildiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava açılmasında herhangi bir yasal engelde olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açılamayacağını davanın miktarı tam ve kesin olarak belli olduğunu, davacının gönderdiğini iddia ettiği paraların borç olarak değil ortak olduğu dönemde şirket hesabından kendi şahsi harcamaları için çektiği paraların geri ödenmesi amacıyla transfer edilen paralar olduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının hissesinin söz konusu transferlerden önce devrettiğini, şirketten ayrılan ve hissesini devreden bir kimsenin ayrıldığı şirkete borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borç para verdiği konusunda ispat külfetinin davacıda olduğunu, borç olarak verdiğini iddia etmesine rağmen 2014 yılından beri hiç bir talepte bulunmamasının da davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, havale işleminin borcun ödenmesine karine sayıldığı, aksinin davacı tarafça ispatı gerektiği, davalı tarafın bu ödemeyi davacının bir borca yönelik yaptığı savunmasının karinenin tekrarından ibaret olduğu, savunmanın vasıflı ikrar olarak kabulünün mümkün olmadığı, vasıflı ikrar sayılsa bile gerekçeli inkar bulunduğundan ve ikrarda bölünemeyeceğinden ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacının hisselerini devrettiği bir şirkete kısa süre sonra borç para göndermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının borç para verdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının eski ilişkilere dayanarak müvekkilden borç para talep ettiğini, müvekkilin iki ayrı tarihte toplam 300.000,00 TL banka havalesi yoluyla para gönderdiğini, ödünç sözleşmesinin yazılı olmasının zorunlu olmadığını, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde para gönderildiği dönemde şirketin borca ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, hayatın olağan akışına aykırılık gerekçesinin yanlış uygulandığını, mahkemenin ikrar tanımında hata yaptığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, ödünç para verme iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, taraflar arasında yazılı bir ödünç sözleşmesi bulunmamasına, ödünç sözleşmesinin yazılı olması şart değil ise de, ispatın yazılı şarta bağlı olması, açıklama bulunmayan havalenin borcun ödendiğine karine olup aksini davacının ispatlamasının gerekmesine, davalı savunmasının karinenin öne sürülmesi olup bağlantısız birleşik ikrar niteliğinde olmamasına, davacının ödünç para verdiği iddiasını yazılı olarak ispatlayamamış olmasına göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/04/2021


Başkan

e-imzalıdır


Üye

e-imzalıdır


Üye

e-imzalıdır


Katip

e-imzalıdır