Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/404 E. 2022/979 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ

T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/404
KARAR NO : 2022/979
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2018
NUMARASI : 2016/403 Esas, 2018/694 Karar
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-…
5-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/06/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2018 tarih, 2016/403 Esas, 2018/694 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların davalı kooperatifin Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri olduğunu, kendi üzerlerine aldıkları araçların bütün masraf, vergi ve kredileri kooperatif tarafından ödenmesi sonrasında kooperatife kiraya verdiklerini, bununla birlikte vergi usulsüzlükleri ve haksız kesintilerde bulunduklarını, bu yolla kooperatif ve davacılar zarara uğratıldığını, Kooperatif Kanunu 98. ve TTK. 553 maddeleri uyarınca davalıların pay sahiplerine karşı da sorumlu olduğunu, şimdilik her bir davacı için 5.000,00 TL’ den toplam 10.000,00 TL. tazminatın zararın oluştuğu tarihten itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmakta, davacı tarafın 2013 yılında 16 BK 542 plakalı aracı taşıma işinden çekerek kooperatiften ayrıldığını, durumun BURULAŞ’A da bildirildiğini, üyeliklerinin de kendiliğinden sona erdiğini, davacı tarafın iddia ettiği 2013 yılında satılan 16 K 1024 ve 16 K 0786 plakalı araçların davalıların uhdesinde tutulmasının mümkün olmadığını, satılan bu araçların bedelleri mazot bedeli olarak Gemlik İş Bankası aracılığıyla mazot borcuna karşılık olarak ödendiğini, davalıların uzun yıllardır kooperatifin yöneticisi olduklarını, ve iddia edilen eylemleri gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığını, ayrıca Kooperatif Ana Sözleşmesinin 10.maddesine göre kooperatif ortağı Habibe ORAL ve … adına alınan araç ile ilgili yapılan işlem ana sözleşmenin 10.maddesine aykırı olmadığını, davalılara ait kooperatife kiraya verilen araçların değeri düşmesine rağmen halen elde edilen gelirin tamamının kooperatife aktarıldığını, davalılardan …’nın denetim görevini yerine getirmediği iddiasının da kabul edilemeyeceğini, davacı tarafça iddia edilen zararı öğrenme tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuşlardır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, ortaklar arasında bir kutuplaşma söz konusu olduğu, eldeki davanın da bu çerçevede açıldığı, bir kısım ortakların her fırsatta birbirlerini savcılığa veya mahkemeye verdikleri kanaatine varıldığı, davacı ortağın lehine tahakkuk etmiş bir ortaklık alacağının da olmadığı, ne şirketin doğrudan, ne de davacıların doğrudan yahut dolaylı zararı söz konusu olmadığı, haksız kâr payı dağıtıldığına dair veri de bulunamadığı, öte yandan süreç içinde yönetim kurulunun iş ve eylemlerinden dolayı ibra edildiği belirlendiği, bu hususların herkesçe bilinen ve sır gibi saklanmayan hususlar olduğu, ibranın yöneticiler lehine oluşturduğu hakların ihlal edilmemesi gerektiği, elbette özellikli bazı işlemlerin genel kurulda tartışılarak ibranın makul bir temele dayanmasının önemli olduğu, ancak herkes tarafından bilinen hususlar gerçek bir usulsüzlüğe işaret ediyorsa ve buna rağmen yöneticiler ibra ediliyorsa bunun da geçerli hukuki sonuçlarının olması gerektiği gerekçeleriyle davalı kooperatif yönünden davalının taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemece öncelikle davanın türü hakkında yanlış niteleme yapıldığı, açılmış olan davanın kooperatif üyelerinin zararının tazmini açısından bir tazminat davası olmasına rağmen; mahkemece sorumluluk davası olarak nitelendirildiği, yönetim kurulu üyelerinin kendileri ve yakınları ile bazı kooperatif üyeleri adına alınan araçları ticari teamüllere ve kooperatifin çıkarlarına aykırı olarak kooperatife kiraladıkları bu suretle haksız çıkar sağladıkları, bu suretle davacıların hak edişlerini alamadıkları ve zarara uğrattıkları, yapılan usulsüzlükler sonucunda davalı kooperatife vergi cezaları da kesilmiş olup kooperatif giderlerini dahi karşılayamaz duruma düşürülmüş ve ortakların hakedişlerinden kesintiler yapılmaya başlandığı, bilirkişilerce dosya mevcudunda iki bilirkişi raporunun da yanlış temellere dayandırıldığı, doğrudan zarara ilişkin iddialarımıza değinilmediği, bu nedenle dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmesi gerekirken; yerel mahkemece usule ve kanuna aykırı bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği gerekçesi ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif yöneticilerinin sorumluluğu davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyap sisteminin incelenmesinde davalı …’nın ait nüfus kayıt örneği incelendiğinde davalının istinaf incelemesi sırasında 08.01.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Taraf ehliyeti davada taraf olabilme yeteneği olup, 6100 saylı HMK. 114. madde uyarınca dava şartlarındandır. Dava şartları kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece davanın her aşamasında res’en gözönünde tutulmalıdır.
Öte yandan davada vekille temsil edilen davalının ölümü ile taraf ehliyeti (6100 sayılı HMK’nin 50. m.) ile birlikte aksi belirtilmemişse vekalet akti de son bulur.
Somut olayda, davalının hükmün kesinleşmesinden önce öldüğü anlaşılmakla, ölen davalıya ait veraset belgesi veya mirasçılarını gösterir aile nüfus kayıt örneğinin temin edilmesi, davalının mirasçılarının tam olarak belirlenmesi ile mirasçıların davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kararın esası incelenmeksizin kabulüne, ilk mahkemenin kararının kaldırılması ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2018 tarih, 2016/403 Esas, 2018/694 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,

4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.24/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır