Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/402 E. 2021/158 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …. – ….
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO :…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …..
NUMARASI :… Esas, … Karar
DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. ……..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2021
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih .. Esas … sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe başlandığını, borçlu şirketin borcu kabul etmeyerek itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, çünkü alacağın vinç kiralama işinden doğduğunu, davacı tarafın edimini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın 2016 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin kira bedellerini ödemediğini, sözleşmelere konu makinelerin aylık kira bedelleri nazara alındığında 397.500,00 USD ödenmemiş kira borcu bulunduğunu, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, davalının “sorumluluğun üst iş sahipleri sıfatıyla ………isimli şirketlerde olduğu” yolunda savunma yaptığını ileri sürerek davalı mallarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine, davalının en az % 20 inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının ….. İcra Müdürlüğünün…….. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yaşanılan terör eylemleri nedeniyle dava konusu dönemde sözleşmelerin askıya alındığını, TBK 136.maddesi kapsamında ifa imkansızlığının söz konusu olduğunu, ortada davalının kusurundan kaynaklanmayan, önceden sezinmeyen mücbir sebep hali bulunduğunu, müvekkil davalı aleyhine hüküm verilmesi halinde iş makinelerinin üç ay boyunca çalışma yaptığı gözetilerek belirlenecek alacak miktarından hakkaniyet ve nefaset kuralları gereğince indirim yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ortada davalının kira borcunu ödememesini gerektirecek mücbir sebep-ifa imkansızlığı bulunmadığı, davalının makineleri güvenlik riskleri bulunan bir bölgede kullanacağını bildiği ve olayları öngörerek tedbir alması gerektiği, ayrıca sözleşmenin davacı tarafça feshedilmediği, feshin karşı taraftan beklenemeyeceği, mücbir sebep bulunmadığından hakkaniyet indiriminin de söz konusu olmadığını, ancak davalı tarafın terör eylemleri nedeniyle bir süre gerçekten kira konusu maldan yararlanamadığını, olayların gelişimine, özelliğine ve yorumlama biçimine göre farklı sonuçlara varılabileceği, o halde takibe itiraz etmesinin doğal ve makul olduğu, alacağı geciktirmeyi amaçlayan kötü niyetli bir itirazdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olmasının şart olmadığını, yasa gereği hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğini belirterek davalı istinaf taleplerinin reddi ile ilk derece mahkemesi kararının icra inkar tazminatına da hükmedilerek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin ……..’nin taşeronu olarak görev yaptığını ve davacı ile vinç kiralanması hususunda anlaştıklarını, yaşanan terör olayları nedeniyle üst yüklenici tarafından tüm taşeron şirketlere ait şantiyelerin boşaltılması konusunda talimat verildiğini, ayrıca sözleşmeyi fesh edeceklerinin bildirildiğini, bu bildirimin davacıya da yapıldığını, güvenliğin sağlanmasının yaklaşık üç ay sürdüğünü, bu süreçte hiçbir iş yapılmadığını, mahkemece bu sürecin mücbir sebep olarak sayılmamasının doğru olmadığını, bu dönemde davacının vinçlerin çalışmadığını bildiği için fatura düzenlemediğini, mahkemece defter inceleme talebi olmasına rağmen inceleme yapılmadığını, davacının 18 ay sonra alacak talebinde bulunmasının kötü niyetli olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla vinçlerin çalışmadığı dönem gözetilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, Ocak 2016’ya kadar davacının 1.659.657,20 USD fatura düzenlediğini, bunun 878.998,83 USD kısmının müvekkil tarafından bakiye 781.158,46 USD’nin 22/01/2016 tarihli temlik sözleşmesi gereği ……tarafından ödendiğini, dolayısıyla üç aylık duruş dönemine kadar tüm alacakların ödendiğini, bu tarihten sonra yapılacak ödemelerin sorumluluğunun ……..’ye geçtiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, vinç kiralama işinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı istinaf talebi yönünden; taraflar arasında operatörüyle birlikte vinç kiralanmasına yönelik sözleşmeye dayalı ticari ilişki bulunduğu ve sözleşme bedelleri hususunda çekişme yoktur. Taraflar arasındaki sözleşme araç kiralama sözleşmesi kapsamında yapılmışsa da vinç operatörü ile birlikte kiralandığından gerçekte bir hizmet alım sözleşmesidir. (Yargıtay 7.H.D. 2014/18024-2015/9619 E.K.) Davalı yan icra takibinin dayanağı olan 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına yönelik kira bedelinden sorumlu tutulamayacağını, davaya konu kiralık ekipmanların………. yapım işinde kullanıldığını, santrale yapılan saldırı nedeniyle anılan dönemde iş yapamadığını, mücbir sebep hali bulunduğunu iddia etmektedir. Dosya kapsamına göre davalının iş sahası uzun süredir güvenlik sorunlarının yaşandığı yer olup sözleşmenin yapıldığı sırada öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenmeyen bir durumdan söz edilmesi mümkün değildir. Davalının basiretli tacir ilkesi gereği gerekli önlemlerin alınması gerekir. Ayrıca ifa imkansızlığı durumunda davalı tarafın sözleşmeyi feshetme hakkı bulunmakta iken bu yolu tercih etmeyerek güvenlik sorunları giderildikten sonra çalışmaya devam etmiştir. Yaşanılan sürecin davacıya bildirildiğine dair bir delilde mevcut değildir. Kiralık ekipmanlar yaşanılan süreçte davalının zilliyetliğindedir. Bu nedenle davalının takip konusu borçtan sorumlu olduğunun kabulü gerekir ve sözleşme bedelinden indirim yapılması da mümkün değildir.
22/01/2016 tarihli temlik sözleşmesi ile takip tarihinden önceki döneme ait 758.158,46 USD alacak temlik alınmış olup bu tarihten sonra yapılacak ödemelerin sorumluluğunun üst yükleniciye geçtiği iddiası yerinde değildir.
Açıklanan gerekçe ile davalı tarafın istinaf talebi yerinde değildir, reddi gerekir.
Davacı istinaf talebi yönünden ise; icra inkar tazminatına hükmolunması için alacağın likit olması yeterli olup borçlunun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. Mahkemece icra inkar tazminatına hükmolunmaması yerinde değildir. Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmolunması gerekir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
A)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-………Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih ……. Esas ……….. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile…….. İcra Dairesinin………. sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
3-Hüküm altına alınan alacağın (takip tarihi itibariyle efektif alış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığının) %20’si oranında hesaplanan 279.943,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 95.519,65 TL harçtan peşin alınan 23.879,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 71.369,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekili lehine takdir edilen 65.900,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 24.964,00 TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 95.519,65 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 23.880,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 71.639,65 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan (tebligat posta masrafı olmak üzere) toplam 23,35 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan tutarın istek halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 31,50 TL istinaf giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan tutarın istek halinde karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/02/2021

………..
Başkan
……….
e-imzalıdır

……….
Üye
…….
e-imzalıdır

……….
Üye
………
e-imzalıdır

……
Katip
……….
e-imzalıdır