Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/355 E. 2021/621 K. 30.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ……
KARAR NO : ………
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ……. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
NUMARASI : … E. … K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket
KARAR TARİHİ : 30/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2021
…. Asliye Ticaret Mahkemesi… tarih,….esas,… sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin toplam 500.000 TL sermaye değerine sahip 500 payından 125 payına tekabül den 125.000 TL’lik sermaye sahibi paydaşı olduğunu, müvekkilinin 08/05/2015 tarihinde tescil edilen davalı şirketin ana sözleşmesi gereğince 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olup şirketin 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 05/08/2016 tarihinde yapıldığını, bu toplantıda alınan kararlardan, genel kurulda okunan faaliyet raporunun bilanco ve gelir tablosunun ayrı ayrı oylanarak kabul veya reddi konusunda karar alınması, yönetim kurulunun ibrası, yönetim kurulu seçimi ve görev süresi hakkında karar alınması ve 8. sırasında yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddeleri konusunda izin verilmesi yer alan kararların yokluk ve butlan ile malul olduğunu, toplantıda yönetim kurulu üyelerinin azline dair herhangi bir madde bulunmadığını, yönetim kurulu üyesi … ve …ın görevden haklı sebeple azlini gerektirecek herhangi bir gerekçe ileri sürülmediğini, gündemde yer almamasına veya haklı sebep olmamasına rağmen, yeni üyeler…..’ın seçilmesi suretiyle mevcut üyelerin fiilen azil edilmelerinin TTK 364. maddeye göre aykırı olduğunu, müvekkilinin alınan kararlara karşılık muhalif kaldığını belirterek, genel kurulda alınan kararlardan 6, 7 ve 8. sırasında alınan kararların icrasının durdurulmasına bu kararların butlan ve yoklukla malul olma sebebiyle hükümsüz olduğunun tespitine veya mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde bu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; açılan davayı kabul etmediklerini, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından görevden alınarak yeni üyelerinin seçilmesi için gündemde buna ilişkin madde bulunmasının yeterli olduğunu, şirketin 5 Ağustos 2016 tarihli olağan genel kurul toplantısının esas gündeminin 6. maddesinde yönetim kurulunun ibrası 7. maddesinde ise yönetim kurulu seçimi ve görev süresi hakkında karar alınması şeklinde gündem maddelerinin bulunduğunu, gündeme bağlılık ilkesi gereği yönetim kurulu üyelerinin ibrasının yapılarak yeni üyelerin seçildiğini, hukuka aykırı bir durumun mevcut olmadığını, davacı tarafından yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkının kullanmayacağı iş bu sebeple yönetim kurulu üyelerinin ibrası oylamasında yönetim kurulu üyesi…….’ın kendi dönemine ilişkin ibrada oy kullanamayacağının beyan edildiğini, şirketin 2 yönetim kurulu üyesinden oluştuğunu, yönetim kurulunun ibrası için TTK ‘da başka bir hüküm bulunmadığını, hukuka aykırı bir durumun mevcut olmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, iptali istenen 5. madde de, faaliyet raporunun, bilanço ve gelir tablosunun onaylanmasına ilişkin olup, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere genel kurula sunlan raporlarda usulsüzlük olmadığından ve oy çokluğuyla bilançolar onaylandığından bahisle davacının bu maddenin iptaline ilişkin talebi red edildiği, İptali istenen 6. madde de, yönetim kurulunun ibrası kararı alındığı, davalı şirket iki ortaklı olup davacı 125 pay, diğer ortak…. ise 375 paya sahip olduğu ve her iki ortakta yönetim kurulu üyesi olduğu, TTK 436 /2 maddesinde “… şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmü yer aldığı, bu madde uyarınca ortakların yönetim kurulunun ibrası için oy kullanmaları yasaya aykırı olduğundan bahisle davacının bu maddenin iptaline ilişkin talebi kabul edildiği, iptali istenen 7. madde de, davalı şirkete yönetim kurulu üyesi olarak Umut Eren ve Baki Günay seçildiği, davacı bu maddenin gündemde olmadığını iddia ettiği ancak dosyaya sunulan gündemin 7. maddesinde yönetim kurulunun seçilmesi ve görev süresi hakkında karar alınmasının kararlaştırıldığı görüldüğü, bu maddenin içeriğinin şirketin yönetim kurulu üyelerinin azli ve yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimini de kapsadığı kanaatine varıldığından bu maddenin gündeme bağlı olarak görüşüldüğü anlaşıldiğindan bahisle bu maddenin iptaline ilişkin talep red edildiği, İptali istenen 8. madde de, yönetim kuruluna TTK 395 ve 396. maddeleri konusunda izin verilmesine ilişkin olduğu,karar yasaya uygun olarak oy çokluğuyla alındığından davacının bu maddenin iptaline ilişkin talebi red edildiğinden bahisle, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 05/08/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan 6 nolu kararın iptaline, diğer taleplerin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kısmen ret kararının hukuka aykırı olduğu, davacının paydaş aynı zamanda yönetim kurulu üyesi sıfatı ile iştirak ettiği davalı şirketin 2015 yılı olağan genel kurul toplantısı 5.08.2016 tarihinde yapıldığı, toplantıda alınan kararlardan 5 nolu karar genel kurulda okunan faaliyet raporunun bilanço ve gelir tablosunun ayrı ayrı oylanarak kabul veya reddi konusunda karar alınması hukuka, şirketin maddi kayıtlarına ve belgelerine aykırı olduğu, şirkete konulan nakdi ve ayni sermayelerin doğru gösterilmediği, ayrıca bilanço gelir gider tablosunda davacıya yapılması gereken ödemeler ve alacakları gösterilmediği bu nedenle iptali gerektiği, bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığı, 6-7-8 nolu kararlar ile ilgili mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğu, davacının ana sözleşme ile 08.05.2015 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile yönetim kurulunda görev yapmasına karar verildiği, görevin sona erme tarihinin 08.05.2018 olduğu buna rağmen genel kurul toplantısının 7. maddesi ile ……’ın yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi hukuka aykırı olduğu ayrıca bu yöneticilere gündem maddesinin 8 maddesi ile yetki ve izin verilmesi de hukuka aykırı olduğu, 7 ve 8. maddelerin butlan hükümsüzlük ve yoklukla malul olduğundan bahisle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile 6-7-8 nolu kararların butlan ve yoklukla malul olma sebebi ile hükümsüz olduğunun tespiti ya da iptali, 5 nolu maddenin hukuka aykırı olması nedeni ile iptaline karar verilmesi istemli istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; davalı şirketin 05/08/2016 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava ve istinaf konusu edilen 5-7-8. maddelere yönelik davacı tarafından oylamada ret oyu verildiği ve dilekçe ile muhalefet edildiği görülmüştür.
5 .madde yönünden alınan bilirkişi raporunda usulsüzlük tespit edilemediğinden bu maddeye yönelik verilen ret kararı doğrudur.
7. madde yönünden gündemde yönetici seçimi yazılıdır. Bu husus aynı zamanda diğer yöneticilerin de azlini de kapsamaktadır. (Yargıtay … HD’nin … esas, …karar sayılı ilamı)
8. madde yönünden davacı tarafından TTK’nın 395 ve 396. maddelerine göre yöneticilere yetki verilmesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırılık hususu ispat edilemediğinden oylama nisabı da kanuna uygun olduğundan red kararı doğrudur.
Açıklanan bu nedenlerle mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza