Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/272 E. 2021/757 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … -…
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE :…
ÜYE : ….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
NUMARASI : ….E. ….K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1 -….
: 2 -….
VEKİLİ : Av. …
: 3 -…..
VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNANLAR : 1 -…
: 2 -….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2021
…… Asliye Ticaret Mahkemesinin… tarih, … esas…. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin …. ili, … ilçesi,…. mahallesi,…caddesi üzerinde 14/12/2014 günü meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, yüzünde ve gözünde ciddi yaralanmalar olduğunu, davalılardan ….’ye ait …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile diğer davalı…A.Ş tarafından … poliçe no ile sigortalı olduğu, bu haliyle davalılardan müvekkilinin kaza sonrası yüzünde sıyrıkların ve göz içi kanaması ile göz damarlarında çatlak ile görme kaybı olduğundan bahisle 1.000 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı….. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket adına kayıtlı araç sürücüsü olan….’ın kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğunu, davacı yanın içerisinde bulunan ve kazaya karışan diğer araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, olay yeri kaza tespit tutanağında asli kusurlu olarak diğer araç olan …sürücüsü belirlenmiş olmakla, araç işletenin hukuki sorumluluğunu kaldırması şartlarını düzenleyen 86. Maddede belirtilen “üçüncü kişinin ağır kusuru” şartı hali hazırda mevcut bulunduğunu, bu durumda dahi müvekkili şirketin araç işleten sorumluluğu ortadan kalkmış vaziyette iken işbu davanın müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı ….’a usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış, mahkememiz sözlü oturumlarında vermiş olduğu beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, 14/12/2014 günü meydana gelen yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasında davacının yaralandığı olayda, İstanbul ATK’ nın kusur raporu sonucunda davalı …’ın %50 oranında, davalı ….’ın %30 oranında, davacı …’in %20 oranında kusurlu olduklarının sabit olduğu, 21/05/2018 tarihli tazminat hesaplanmasına dair raporun gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan bahisle davacının 55.790,56 TL maddi tazminat yönünden talebinin kabulüne karar verildiği, Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olması gerektiği, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği, dolayısıyla dava konusu olayda, sürücünün kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, maluliyet raporu ve maluliyetin gerçekleştiği bölge dikkate alındığından bahisle manevi tazminat talebinin kısmen kabulu ile 8.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve ….’dan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı…. vekili istinaf dilekçesi ile; somut tespitler içeren 13.04.2016 tarihli bilirkişi raporuna rağmen mahkemece davalı aleyhine 21.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan ve davacının tüm bedensel zarar miktarını içeren 55.790,56 TL üzerinden hüküm tesis edildiği, zarar miktarının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükme esas alınan kusur raporunda davalıya kusur atfedilmediği, davalı hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ıslah tarihi itibari ile 2 yıllık zamanaşımı süresinin sona erdiği bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılması istemli istinaf edilmiştir.
Davalı ……. istinaf dilekçesi ile; somut tespitler içeren 13.04.2016 tarihli bilirkişi raporuna rağmen mahkemece davalı aleyhine 21.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan ve davacının tüm bedensel zarar miktarını içeren 55.790,56 TL üzerinden hüküm tesis edildiği, zarar miktarının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükme esas alınan kusur raporunda davalıya kusur atfedilmediği, davalı hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ıslah tarihi itibari ile 2 yıllık zamanaşımı süresinin sona erdiği bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılması istemli istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2918 Sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar göreninin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 14.12.2014 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 23.06.2015 tarihinde, zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır. Davacı tarafça 05.07.2018 tarihinde bedel artırım dilekçesi sunulmuştur. Süresinde açılan davada tam kabul kararı verilmiştir. Her ne kadar ıslah dilekçesine yönelik zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de davanın belirsiz alacak davası olduğundan zararı belirleyen bilirkişi raporundan sonra zamanaşımı süresi henüz sona ermediğinden zamanaşımı itirazı yerinde değildir.Davacı yolcu olup aracın kullanımına dair bir etkisi olmadığından araç sürücüsünün kusurundan dolayı bir indirim yapılması mümkün olmadığı halde davacının tüm kusur yönünden müteselsil talep hakkı bulunduğu ancak bu hususun istinaf sebebi yapılmadığı, mahkemece de sırf davalı sürücünün kusuruna dayanılarak tazminata hükmedildiği, 2016 yılına ait raporun kusur raporu olup, 2018 yılına ait rapor ise aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan rapor olmakla iki farklı tür rapor olduğundan aralarında çelişki bulunamayacağı gibi rapor içerikleri de oluşa uygun bulunmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davalılar …… ve ….. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalılar …. vekilinin ve….’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.357,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.089,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.268,15 TL’nin davalı UEDAŞ’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.357,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.089,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.268,15 TL’nin davalı Muhammer Turan’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, artan gider avansının talepleri halinde iadesine,
Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

….
Başkan
…..
e-imza
….
Üye
….
e-imza
……….
Üye
……..
e-imza
………….
Katip
……….
e-imza