Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2587 E. 2022/828 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2587
KARAR NO : 2022/828
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : 2018/1061 Esas, 2019/1122 Karar
DAVACI : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarih, 2018/1061 Esas, 2019/1122 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine tanzim edilen 12/07/2018 tarihli Seri A 068855 numaralı 19.837,06-TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından söz konusu takibe kısmi olarak itiraz edildiğini, takibe yapılan itirazın iptali ile, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı, mahkemeye sunduğu 21/03/2019 tarihli dilekçe ile; taraflar arasında sözleşme tanzim edildiğini, müvekkilini bu sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna karşın müvekkiline davacı tarafından yapılan işe karşılık 13.098,00-TL bedelli fatura tanzim edildiğini bu faturanın 5.000,00-TL’sı davacı tarafça ödendiğini, müvekkilinin bu faturadan davacı şirketten 8.098,00-TL alacağının mevcut olduğunu, bu alacak ile davacının alacağı mahsup edildiğinde müvekkilinin borcunun 11.739,06-TL olduğunu, bu bedelin de müvekkili tarafından süresi içerisinde ödendiğini, bu durumun davacı tarafa ihtarname ile de bildirildiğini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun kalmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece Davanın kısmen kabulü ile; davalının Bursa 16.İcra Müdürlüğü’nün 2018/8087 esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 8.098,06-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 1.619,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu hesaplama şeklinin yanlış olduğunu, ödeme emrinin davalı-borçluya 23.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 26.07.2018 tarihinde müvekkil şirkete kısmi ödeme yapıldığını, bilirkişi tarafından Borçlar Kanunu’nun 100. maddesine aykırı şekilde asıl alacak miktarından düşülmek suretiyle hesaplama yapıldığını ve müvekkil şirketin 8.098,06-TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılacak kısmi ödemelerin doğrudan ana paradan değil öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi gerektiğini,Bu sebeple dava dilekçesindeki harca esas değerin, ödeme emrinin tebliğinden sonra yapılan ödeme mahsup edildikten sonra dava tarihi itibariyle kalan ana para, faiz ve masraflar şeklinde belirtildiğini, Bu itibarla, davalı-borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonra yapılan 11.739,00-TL miktarlı kısmi ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu, sonrasında anaparadan düşülmesi gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin takibe itiraz dilekçesinde hangi gerekçelerle itiraz ettiğini açıkladığını ve borcu olan 11.739,06 TL’yi de kabul ederek ödediğini, alacağın likit olmadığını, tartışmalı ve yargılamaya muhtaç olduğunu, takibe itirazın haksız olmadığını bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacı lehine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de hatalı olarak fahiş hesaplandığını, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, faturadan kaynaklı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacı alacaklının 12/07/2018 tarihli Seri A 068855 numaralı 19.837,06-TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptığı, davalı borçlunun da taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin bu sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna karşın davalı müvekkilinin 13.098,00-TL bedelli fatura tanzim ettiğini, bu faturanın 5.000,00-TL’sının davacı tarafça ödendiğini, bu faturadan dolayı müvekkilinin davacı şirketten 8.098,00-TL sı alacağının mevcut olduğunu, bu alacak ile davacının alacağı mahsup edildiğinde müvekkilinin borcunun 11.739,06-TL olduğunu, bu bedelin de müvekkili tarafından süresi içerisinde ödendiğini, belirterek borca kısmi olarak itiraz etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporuna göre davacı defterlerine göre takip tarihi (19/07/2018) itibariyle davacının davalıdan 19.837,06-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafından 26/07/2018 tarihinde 11.739,00-TL havale gönderdiği ve kalan bakiyenin 8.098,06-TL olduğu, bu suretle davacının davalıdan 8.098,06-TL alacaklı olduğu kabul edilerek itirazın kısmen iptali ile; takibin 8.098,06-tl asıl alacak üzerinden devamına,Alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 1.619,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Her ne kadar davalı taraf 13.098,00-TL bedelli fatura tanzim ettiğini bildirmiş ve yapılan ödeme düşüldükten sonra bakiye borcunun 11.739,06 TL olduğunu iddia etmiş ise de ; davacı taraf bu faturayı iade ettiğini ileri sürmüş, nitekim sunulan 02/08/2018 tarihli cevabi ihtarname ile faturaya itiraz ettiklerini ve faturayı iade ettiklerini bildirmiş olup , bu durumda davalının bu faturaya ilişkin iddialarının ispatlanamadığı, davacının defter kaydına göre davalıdan 19.837,06 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, icra takibinden sonra davalı borçlu tarafından 11.739,00-TL havale gönderildiği , bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, hükümde yer alan yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabının dosya kapsamına uygun olduğu, takibe konu alacağın likit ve itirazın haksız olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ve dosya kapsamına göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 553,18 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan138,29 TL’nin mahsubu ile 414,89 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talepleri halinde iadesine,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 09/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır