Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2582 E. 2022/845 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2582
KARAR NO : 2022/845
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019
NUMARASI : 2018/945 Esas, 2019/287 Karar
DAVACI : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
4-… – …
VEKİLİ : Av. …
: 5 -… – …
VEKİLİ : Av. …
: 6 -… – …
: 7 -… – …
: 8 -… – …
: 9 -… – …
: 10 -… – …

KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2019 tarih, 2018/945 Esas, 2019/287 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılardan Mesafe Petrol Akaryakıt Nakliyat Tic. Ve San. Ltd. Şti. hakkında vergi müfettişleri tarafından yapılan denetim sonucu 2017-A-47/6 sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiğini, bu rapora göre “şirketin kuruluş tarihinden itibaren yasal akaryakıt ticareti yanında kaçak akaryakıt ticareti ve sahte belge düzenleme faaliyeti yapıldığı, kayıtlı ortaklık yapısının gerçek duruma uygun olmadığı, davalı şirketi gerçekte sevk ve idare edenlerin dilekçede davalı gösterilen gerçek kişiler olduğu, bu kişilerin aynı zamanda usulsüz işlemler yapan başkaca kurumları da yönettikleri, davalı gerçek kişilerin davalı limited şirketin gizli ortakları olduklarının” tespit edildiğini, 2012-2014 hesap dönemlerinde sahte belge düzenlenerek kaçakçılık suçunun da işlendiğini, ilgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmasının muhtemel olduğunu, V.U.K. 3/B maddesine göre vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin asıl olduğunu, gerçek mahiyetin de her türlü delille ispatlanabileceğini, T.M.K m: 2, T.B.K. m: 19, T.T.K. m: 573 ve H.M.K. m: 106 hükümleri çerçevesinde iyiniyete aykırı ve muvazaalı işlemlerin ispatında hukuki yararlarının bulunduğunu, ayrıca A.A.T.U.H.K.’nun 17/3 maddesi gereğince muvazaa halinde muvazaadan yararlananlar aleyhine de ihtiyati haciz uygulanabileceğini, bu uygulama için davalı gerçek kişilerin, davalı mükellef Eminoğlu Akaryakıt Otomotiv İnşaat Nakliyat Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin gizli ortakları olduklarının tespitine, davalıların hak ve malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Bir kısım davalılar vekilleri ile diğer davalılar cevap dilekçesinde; ayrı ayrı davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 6183 Sayılı Kanun gereğince ihtiyati haciz tatbik etme imkanının bulunması karşısında mahkemece tedbir konulmasında bir yarar olmadığı, davacı tarafın tek taraflı bir işlemle ihtiyati tahakkuk yapabileceği, davalıların muhtemel borçlarına yetecek biçimde mal varlıklarına ihtiyati haciz de koyabileceği, bunun için mahkemeden alacağı bir karara ihtiyaç olmadığı, davacı idare ileride lüzum hâsıl olduğunda tasarrufun iptali davaları açmak veya şirketin sicile kayıtlı ortakları hakkında mukayeseli hukukta “tüzel kişilik perdesinin kaldırılması” diye adlandırılan davaları da açabileceği, ancak tüm bu işlemler için bir vergi veya ceza tahakkuku yapılması gerekeceği, davacı idarenin elinde ihtiyati tahakkuk yapma imkanı da bulunmadığı, tüm bu işlemler için (özel hukuktaki uygulamanın aksine) mahkemece verilecek ihtiyati haciz kararına ihtiyaç olmadığı, eldeki davanın konusunu teşkil eden tespit ve tedbir talepleri yönünden hukukî yararın bulunduğu da söylenemeyeceği gerekçeleriyle dava şartı (hukukî yarar) yokluğu sebebiyle tespit ve ihtiyati tedbire ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Orhangazi Vergi Dairesi Müdürlüğünün 619 054 1114 vergi kimlik numaralı mükellefi Mesafe Petrol Akaryakıt Nak. Tic San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin 2012, 2013 ve 2014 yılları hesaplarının incelenmesi sonucunda 24/08/2017 tarih ve 2017-A-47/6 sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, söz konusu raporda mükellef kurumun kuruluş tarihinden itibaren yasal akaryakıt ticareti ve kaçak akaryakıt ticaretine ilave olarak sahte belge düzenleme faaliyetinde bulunduğu; mükellef kurumun ortaklık yapısının gerçeği yansıtmadığı, kurumu gerçekte sevk ve idare eden şahısların davalılar olduğu, bu şahısların aynı zamanda organizasyon içerisinde usulsüz yollarla hareket eden birden fazla kurumu da sevk ve idare ettikleri, anılan şahısların diğer davalı şirketin gizli ortakları olduğu kanaatine varıldığı hususları tespit edildiği, yerel mahkeme verilen kararda davacı idarenin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz için 6183 sayılı kanundan hakkı olduğundan bahisle söz konusu tespit davasını açmasında hukuki yararının olmadığından bahisle dava artı yokluğundan davanın reddine karar verildiği,ancak öncelikle söz konusu tahakkuk için şirket veya haciz işlemin uygulanmasının gerektiği gerekçeleri ile kararın kaldırılması talebi ile istinaf isteminde bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalıların diğer davalı Mesafe Petrol Akaryakıt Nakliyat Tic. Ve San. Ltd. Şti.nin gizli ortağı olduğunun tespiti talebine yönelik olup, mahkemece dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortakların kamu borcundan dolayı sorumluluğuna dair özel düzenlemeler olsa da; gizli ortağın durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiği ve limited şirket ortaklarının sorumluluğunun adi ortaklığa teşmil edilemeyeceği, davalıların diğer davalı Mesafe Petrol Akaryakıt Nak. Tic San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin gizli ortakları olduğuna dair somut deliller bulunmadığı, üstelik muvazaalı işlemlere dair deliller varsa ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz yetkisinin davacı idarenin takdirinde olduğu, kesinleşmiş bir yargı kararına gerek olmadığı, delillerin takdirinde bir tespit kararına gerek olmadığı, idarenin yapması gereken açık ve emredici bir hüküm olduğu, tespit hükmü ile idari işlemlerden dolayı gidilecek kanun yollarında sorunlara neden olabileceği, ihtiyati tedbir istemi için de hukuki yararın olmadığı, ayrıca idarenin tasarrufun iptali ve tüzel kişiliğin perdesinin aralanması gibi yollara başvurabilmesi için ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı alması gerektiğinden, eldeki davanın konusunu teşkil eden tespit ve tedbir talepleri yönünden dava da hukuki yararın bulunmadığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 11.HD.17/06/2016 tarih 2016/2100 Es.- 2016/6849 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Yukarıda açıklanan genel açıklamalar karşısında somut dosya bakımından; dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır