Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2567 E. 2022/841 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2567
KARAR NO : 2022/841
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : 2016/106 Esas, 2019/903 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih, 2016/106 Esas, 2019/903 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 6552 sayıl yasa gereğince ihale konusu çalışan personelin kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün davalı kuruma ait olduğunun tespiti ile müvekkil hakediş alacağına konulan blokenin kaldırılmasını ve eksik ödenen 52.653,17-TL’nin şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile davalı uhdesinde bulunan teminat mektuplarının nakde çevrilmemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil kurumun bölge müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunmadığını, husumetin Genel Müdürlüğe yöneltilmesi gerektiğini belirterek husumet itirazında bulunduğu, zamanaşımı, derdestlik, yetki ve görev yönünden de itirazda bulunmuş ise de itirazlarını açıklamadığı, duruşmadaki beyanında ”bunları standart beyanlar olduğunu” belirttiği, esasa ilişkin beyanlarında ise yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, ayrıca ihalenin TEİAŞ’ın 4734 sayıl Kamu İhale Kanununun 3/g Maddesi uyarınca yapacığı mal ve hizmet alımlarında uygulanacak esas ve usuller hakkındaki yönetmeliği gereğince yapıldığını, 6552 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı şirket ile davalı idare arasında 21/04/2014 tarihinde imzalanan sözleşmede taraflara yüklenen tüm yükümlülüklerin açıkça belirtildiği, ödemelerin ne şekilde yapılacağı, hakedişlerde nasıl kesinti yapılacağı hususları açıkça düzenlendiği, sözleşmeye göre davacı şirketin işin sonunda tüm işçilik haklarını ödediğine dair ibranameyi davalı idareye sunması gerektiği, davacı taşeron tarafından çalıştırılan işçiler yönünden her ne kadar davalı idarede işçilik haklarından sorumlu ise de bu husus davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığı gerekçeleriyle davacı şirket sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesi bakiye hakediş bedeli ve diğer taleplerinin reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Davada ileri sürülen tüm beyanlardan anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılmış işçilerin kıdem tazminatları üzerinde toplandığı, alt işveren konumundaki müvekkil firmanın işçilerin kıdem tazminatlarından sorumlu olmadığı, varsa sorumluluğun tek başına davalıya ait olduğu, ödenecekse tazminatların ya direkt davalı kurum tarafından ödenmesi gerektiği ya da zaten işyeri devri hükümleri gereği iş ilişkisi devam eden işçilere kıdem tazminatı ödenmesinin gerekmediği, kıdem tazminatlarının da dahil edildiği ibraname getirilmesi gerektiğine dair ilgili sözleşme hükümlerinin uygulanamaz olduğu, sırf kıdem tazminatları ödenmedi diye sözleşme hükümlerinden hareketle bakiye hak edişlerin ve teminat mektuplarının bloke edilmesinin hukuka aykırı olduğu, yerel mahkemenin gerekçeli kararında 22.10.2018 tarihli raporun işyeri devri ile ilgili kısmına uzunca bir şekilde yer verildiği, raporun davacı lehine olmasına ve bu tespite göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme bilirkişi raporundaki bu tespite neden katılmadığına dair hiçbir gerekçe ortaya koymaksızın tamamen rapordaki tespitlere aykırı ve sığ ifadelerle davanın reddine karar verdiği, bu neticeyle yerel mahkemenin bilirkişi raporuna aykırı, raporda belirtilen hususlarla ilgili hiçbir gerekçe olmaksızın davanın reddine karar verdiği, bu nedenle de kararın kaldırılması talep ederek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak ile teminat mektuplarının iadesi ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça istinafa konu dava ile; 6552 sayılı yasa gereğince ihale konusu işte çalışan personele kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün davalı kuruma ait olduğunun tespiti, 24.02,2014 tarihli ve 2014/29354 kayıt numaralı ihale kapsamında TMİ/13.2.2 son hak ediş tutarına davalı tarafından bloke konularak eksik ödenen 52.553,17 TL’ nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL. sinin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili, yine müvekkiline ait Kuveyttürk Bankası 569654 seri numaralı 6.000,00 TL, Kuveyttürk Bankası 569629 seri numaralı 20.000,00 TL, Kuveyttürk Bankası 472978 seri numaralı 150.000,00 TL. bedelli teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi ve müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramaması adına dava sonuna kadar tedbir konulması ve nihayetinde bahse konu teminat mektuplarının müvekkiline iadesinin talep edildiği,
Yerel mahkemece teminat mektuplarının iade edilmesi nedeni ile talebin konusuz kaldığı gerekçesi ile bu talep bakımından karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebi bakımından ise davanın reddine karar verildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı kanun 3g maddesi kapsamında kalan bir hizmet alım sözleşmesi olduğu, davacının basiretli tacir olduğu, açılan ihaleye katılarak şartnameler ve sözleşmeler kapsamında ihaleye katıldığı ve şartnameyi kabul ederek sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme gereği davacı şirketin işin sonunda tüm işçilik haklarını ödediğine dair ibranameyi davalı idareye sunması gerektiği, bir kısım işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmediği, sözleşmedeki yükümlülüklerin tam olarak yerine getirildiğinin davacı tarafça ispat edilemediği, tüm dosya kapsamından anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 madde uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2021/1788 Es.-2021/2357 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır