Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2505 E. 2021/1733 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …- …
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ….
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ..
ÜYE :…
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …Esas,… Karar
DAVACI : …
VEKİLLİ : Av. …
FERİ MÜDAHİLLER : 1- …
VEKİLİ : Av….
: 2- …
VEKİLİ : Av. …
: 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021

… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih …. Esas,…. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi ile;Merkezi…Osmangazi/Bursa adresinde bulunan….. iştiraki davacı…nin 20/02/2019 tarihli genel kurulunda şirkete ait genel kurul karar defteri ile yönetim kurulu karar defterinin genel kurul öncesinde ve genel kurulda hazır edilmediğini, önceki süreçte söz konusu defterlerin ….nin … Sarıyer/İstanbul adresindeki şirket merkezinde bulunduğunun bilindiğini, ancak 03/09/2018 tarihinde belirtilen adrese çilingir marifetiyle girilerek ve kapının anahtar yuvasının değiştirilerek bir takım belge ve evrakların alındığının kamera görüntülerine yansıdığını ve bu kişinin …. temsilcisi…olduğunun tespit edildiğini, bu aşamada… uhdesinde olduğu düşünülen defterlerin mevcut olmadığı, genel kurulun yapılması sırasında defterlerin hazır edilmemesiyle ve…’yi ve …i temsilen katılan vekillerinin beyanlarıyla 08/02/2019 tarihinde öğrenildiğini, davacı şirkete ait Genel Kurul Karar Defteri ve Yönetim Kurulu Karar Defterinin zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Müdahiller vekili iştirak ettikleri duruşmada davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını dava dilekçesinde açıkça zayi tarihinin belirtildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel mahkemece, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının… soruşturma sayılı dosyasıyla soruşturma yapıldığı,…in 28 Eylül 2017 tarihli ….Noterliğinin … Şirketini münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu,… soruşturmada vermiş olduğu ifadesinde özetle söz konusu şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatıyla Eylül 2017 tarihinden itibaren münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili kişisi olduğu, söz konusu şirket adresine girmediğinden dolayı çilingir yardımı ile kapıyı açtığı, söz konusu yerin şirketin merkezi olduğu, şahsın tarafından hukuka ve görevlerine aykırı şekilde alınan götürülen hiçbir bilgi belge ve evrakın olmadığı, yapılan soruşturma neticesinde anlaşıldığından olayda suç ve suç unsuru bulunmadığı anlaşıldığından şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu yönüyle davanın esastan reddi gerektiği gibi davacı taraf dava dilekçesinde açıkça 08/02/2019 tarihinde genel kurul sırasında defterin zayi olduğunu öğrendiklerini bildirdiklerinden ve eldeki davanın 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 06/03/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın bu yönüyle de reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece zayinin öğrenildiği tarihe ilişkin açık beyanlarımız karşısında açıkça bir maddi hata olduğu belli olan ibarenin esas alındığı, taleplerinin haksız ve dayanaksız olarak reddedildiği, dilekçenin konu kısmında ve içeriğinde tekraren öğrenme tarihi genel kurulun yapılması planlanan 20.02.2019 tarihi olarak belirtilmiş olmasına rağmen, maddi hata olduğu açıkça belli olan 08.02.2019 tarihi öğrenme tarihi olarak esas alınmasının yine taraflarınca açılan davanın; defterlerin …’de olduğunun tespiti değil; defterlerin tutulduğu, müvekkil şirket yetkilisi ….’ın kullanımındaki taşınmaza girildikten sonra ve kendisinin girmesi engellendiği için kimin uhdesinde olduğu tespit edilemeyen, ancak genel kurulda sunulmamakla …. uhdesinde bulundurulmadığı anlaşılan defterlerin zayisi talebi olduğu, mahkemece müdahillerin tek taraflı beyanı ile davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK. 82/7 maddesi uyarınca ticari defter ve belgeler hakkında zayi istemine ilişkin olup mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Ticari belge ve defterlerin zayi olması nedeni ile belge verilmesi 6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde kendisine bir belge verilmesini isteyebilir…” hükmü uyarınca davanın zayi olduğunun öğrenilmesinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerekir. Bu husus dava şartıdır.
Yerel mahkemece; davacının genel kurul karar defteri ile yönetim kurulu karar defterinin ortada bulunmadığı gerekçesi ile zayi belgesi verilmesine ilişkin açılan davada; davanın esastan ve yine hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de; kabulü göre hem işin esası yönünden reddi ile yine 15 günlük hak düşürücü süre yönünden usulden reddi usul ve yasaya aykırıdır.

Zira yukarıda belirtilen madde metnindeki süre; hak düşürücü süre olup dava şartıdır. Mahkemece ilk önce açılan davada dava şartlarının bulunup bulunmadığı tespit edilip daha sonra davanın esasına geçilmesi usul hukuku ilkesidir.
Mahkemece bu tür davalarda hak düşürücü süre yönünde resen araştırma ilkesi geçerlidir. İş bu davada ; davacı tarafça öğrenme tarihi olarak iddia edilen tarih mevcut olup; adı geçen ilke gereğince davacı tarafça öğrenme tarihinin tespiti bakımından dosya içeriğinde mevcut İstanbul C.Başsavcılığının …. Sor. sayılı dosyasının celbi ile hak düşürücü sürenin bu dosyadaki başvurularda belirlenmek sureti ile tespiti bakımından eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi;
Yine dava, ticari defter ve belgeler hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup; 6102 sayılı T.T.K.nun 68/son maddesine dayalı ve hasımsız olarak görülen bu istemler sonucu verilen kararlar niteliği gereği kesin hüküm teşkil etmediğinden üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ve onları bağlaması mümkün değildir. O halde, hasımsız açılan bu davalara müdahil olması mümkün bulunmadığından mahkemece müdahale talebin kabulü doğru olmadığı, tüm dosya kapsamından anlaşılmakla yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.353/1-a-6 madde gereğince kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… tarih… Esas… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, isteği halinde iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 10/12/2021


Başkan
….
¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır
..
Katip

¸e-imzalıdır