Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2483 E. 2022/673 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2483
KARAR NO : 2022/673
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : 2019/146 Esas, 2019/749 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarih, 2019/146 Esas, 2019/749 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında 30/07/2015 tarihli Ferroaloys Metal Hurda Ambalaj Atıkları Geri Dönüşüm San Tic. Ltd. Şti.’nin devrine ilişkin protokol yapıldığı, bu protokolde şirketin devri sırasında şirket faaliyeti sebebi ile doğmuş hak ve alacakların ipoteklerin borç ve kredilerin durumları belirlenerek taraflara bir takım yükümlülükler yüklendiği, davacının bu protokol kapsamında devreden sıfatı ile şirketi davalıya devredecek; karşılığında ise davalı devir alan sıfatı ile hali hazırda yetkili olduğu şirketin alacaklı olduğu Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2014/5160 Esas sayılı icra takip dosyasında alacağının tahsil edebildiği kadar miktarın yarısını müvekkiline ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğ, davalının alınan dosyadan birtakım haricen tahsilatlar yaptığının müvekkilince tespit edildiğini, şirket hisse ve yetkilerini devralmasına rağmen davalı tarafın protokolde yazılı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle başlatılan icra takibine davalının haksız ve yersiz şekilde itiraz ettiğinden icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili …’un 30/07/2015 tarihli sözleşme ile davacı yandan şirket hisselerini devraldığı, ancak davacı taraf ile aralarında ticari hataları ile ilgili alacak ve borç ilişkisini 14/12/2017 tarihinde bir araya gelerek yapmış oldukları protokol neticesinde sona erdirdikleri, anılan belge ile tarafların gerek şehsen ve gerekse şirket ortaklığı nedeniyle aralarında herhangi bir borç/alacak ilişkilerinin bakiyelerinin kalmadığını kabul ve beyan ederek birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettikleri, davacı tarafın haksız ve yersiz borç ihtarnamesi ve icra takibi nedeniyle her aşamada itiraz ettiklerini, yerinde olmayan icra takibi ve davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı tarafça alacak iddiası, şirket hisse devir ve devir yükümlülüklerine dair 30/07/2015 tarihli sözleşme içeriğine dayandırılmış olup; sözleşme kapsam ve mahiyeti tarafların kabulünde olduğu, ancak yine taraflar arasında düzenlenen 14/07/2017 tarihli protokol ile davacı … şirket hissesini devredene davalı … devralan sıfatı ile biraraya gelerek, gerek şahıslar olarak ve gerekse ortak oldukları firmalar arasındaki ticari ilişkilerden dolayı borç ve alacak ilişkilerinin, bakiyelerinin kalmadığını kabul ve beyan ederek birbirlerini ibra ettiklerine dair protokol imzaladıkları ve bu kapsamda birbirlerini herhangi bir alacakları kalmadığına dair ibra ettiklerini beyan etmiş olmakla; TTK’nun 18/2.maddesi gereğince tacir olan tarafların basiretli bir iş adamı gibi davranmaları gerekmekte olup; kabul ettikleri ibra protokolü kapsamında davacının davalıdan yeniden bir talepte bulunmayacağı kabul edilip, yerinde görülmeyen davanın reddine, davacının ibra protokolüne rağmen başlattığı icra takibi kötü niyetli görüldüğü gerekçeleriyle davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’si oranında hesap edilen kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; hükmün eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde verildiği, “ibra” olarak kabul edilen belgenin içeriği incelendiğinde, hukuken ibranın şekil şartlarına haiz olmamakla birlikte, hangi alacak/borç ilişkisini sonlandırılığına dair bir açıklama veyahut belirleme bulunmadığı, yerel mahkeme tarafından kararda oluşturulan gerekçeye sebep olan TTK. md. 18/2 gösterilmişse de; tarafların tacir olması, ibranın genel geçer şekilde düzenlenebileceği anlamına delalet oluşturmayacağı, her ne kadar belge hukuken geçerli bir ibranamenin şartlarını taşımasada ve söz konusu protokoldeki edimleri kapsamasa da davalı tarafından geçerliliği ve söz konusu protokolü kapsadığı iddia ediliyorsa da ispat külfetinin davalı tarafta olduğu, yine müvekkil aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı, kabul manasına gelmemekle birlikte aleyhe karar oluşturulacaksa da hükmedilecek vekalet ücretinin dava değeri de gözetildiğinde 1.200 TL. olması gerekirken yerel mahkeme tarafından 2.725 TL. vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğu gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunulmutur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, devir sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişikindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 132. maddesi uyarınca, borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen ve kısmen ortadan kaldırılabilir. İbra, alacak ve borcu doğrudan doğruya ve kesin olarak ortadan kaldırır. Böylece borçlu borcundan kurtulmuş olur.
Dosyanın incelenemesinde; taraflar arasında düzenlenen 14/07/2017 tarihli protokol ile davacı … ve davalı … arasında, gerek şahıslar olarak ve gerekse ortak oldukları firmalar arasındaki ticari ilişkilerden dolayı borç ve alacak ilişkilerinin, bakiyelerinin kalmadığını kabul ve beyan ederek birbirlerini ibra ettiklerine dair protokol imzaladıkları bu itibarla;
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece, toplanan delillere göre tarafların aralarındaki ticari ilişki nedeni ile karşılıklı olarak ibra ettikleri, ibranın hukuken geçerli olduğu, tacir olan tarafların basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğünde olduğu, yine davacı aleyhine yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre vekalet ücreti takdir edildiği, yerel mahkemenin davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeni ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.23/05/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır