Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2373 E. 2021/1658 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ………..
KARAR NO : …………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2019
NUMARASI :………E. – …………K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/06/2019 tarih, ……… esas, …………..sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafından, 10.000 USD senede dayalı borçlu olduğu gerekçesi ile Bursa 2. İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından …………..ailesi ile birlikte misafir olun diyerek davet edildiğini, 28/07/2018 tarihinde otele giriş yaptıklarını, gecenin ilerleyen saatlerinde kendisini casinoya davet ettiklerini, kendisine çeşitli içki ve ikramlarda bulunarak oyun oynattıklarını, 27.000 USD para kaybettiğini, fakat sonrasında biz size 10.000 USD daha verelim bunu da kaybederseniz toplam kaybınız 37.000 USD olur, bu kayıp karşısında da %40 ını discount olarak iade ederiz şeklinde söyleyerek senet imzalattıklarını, sonra kendisinin 10.000 USD yi de kaybettiğini, sonra tatil dönüşü 14.800 USD discount ve senedi istediğinde senedin kasada olmadığını, daha sonra iade edeceklerini belirterek 2.000 USD nakit para verdiklerini, bir sonraki ziyaretinde ise 2.800 USD kalan parayı ve senedi vereceklerini söylediklerini, kendisi otelden ayrıldıktan sonra defalarca senedi iade etmelerini söylemesine rağmen herhangi bir iadenin yapılmadığını, ileri sürerek davalı tarafça hakkında yapılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle menfi tespit talebinin kabulü ile dava sonuçlanana kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacının davalıya karşı açtığı icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti talep edilmekle kambiyo hukukuna dayandığından davanın mutak ticari dava olduğu, alacağın senede dayalı para alacağı olup, 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile getirilen düzenleme ve gerekçesi ile menfi tespit davalarınında davacı tarafından dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvuru zorunlu olduğu, dava dilekçesi kapsamında davacının arabulucuya başvurmadığı gibi davalı taraf başvurusu üzerine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi uyarınca yasal süre içinde arabuluculuk anlaşmazlık son tutanağının sunmadığı, davanın arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’nın 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; işbu davadaki talebin, menfi tespit istemine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK. 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve arabuluculuk şartının bulunmadığı gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; kambiyo senedinden kaynaklı yapılan icra takibine ilişkin olarak, davacının davaya konu icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklindedir.
Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
Somut olayda, senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2020/237-805 E.K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/06/2019 tarih, …….Esas, ……… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı HMK.353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davalı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.03/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır