Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2353 E. 2021/1849 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – ….

BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO :….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021

…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, .. Esas, .. Karar
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından … İcra Müdürlüğü.. E. Numarasına kayıtlı kayıtlı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, kredi sözleşmesi gereği davalı şirketin kötü niyetli olarak Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesin …7 D.iş saylıı dosya ile … TL üzerinden ve…. İcra Müdürlüğünün … E. Dosya ile .. TL takip çıkışı yapıldığını bu sebeple borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, Eldeki dava yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2019 tarihinde açılmış olduğundan arabuluculuk dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Gerek dava açılışında gerekse dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk tutanağını belirtiklerini, 29.05.2019 tarihinde Bursa Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığı, bu başvuruya istinaden 13.06.2019 tarihinde Arabuluculuk son tutanağı tanzim edildiği, Taraflarca anlaşamama durumu hasıl olduğundan Arabuluculuk numarası (2019/58721) yazılarak dava ikame edildiği, Tüm bu hususlara rağmen mahkemece Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle usulden red edilmesi kabul edilemez bir durum olduğunu, dosya içerisinde fiziki olarak bulamaması halinde dahi, HMK 115/2 “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü gereği kendilerine süre verilmesi gerekirken bu husus da atlanılarak usul ve yasaya aykırı karar tesis edildiğini belirterek ve davanın menfi tespit davası olması nedeniyle zorunlu olarak arabulucuya başvurma gibi bir durum bulunmadığından yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7155 sayılı Yasanın 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır”.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/85 esas ve 2020/454 karar sayılı ve 13.02.2020 tarihli “BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ HUKUK DAİRELERİ’NİN KESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK KARARI ” ile 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi gereğince, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabuluya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Yine YARGITAY 11. Hukuk Dairesi’nin 24/05/2021tarihli, 2020/2891 esas, 2021/4366 karar sayılı kararı ve yerleşik uygulamalarında da HMK’nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davasının, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeği ve menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi tutulmadığı yönündeki kararları dairemiz tarafından da benimsenmiştir
Somut olayda, davacı tarafından davalı Banka ile yapılan kredi sözleşmesi gereği vadesi gelen ödemelerin düzgün yapılmakta iken davalı tarafından rehinden kaynaklı takibe geçildiği, ayrıca kredi sözleşmesi dayanak gösterilerek ihtiyati haciz kararı alındığı ve devamında ilamsız icra takibine başlanıldığı belirterek davaya konu rehnin parya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin usule aykırı olduğu gibi, icra takibine konu alacakların hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığı ve müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığından, dosyanın esası yönünden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bununla birlikte davacının dava açmadan önce 29/05/2019 tarihinde arabulucuya başvuruda bulunduğu, 13/06/2019 tarihinde arabuluculuk sürecinin bittiği, son tutanağın dosyaya sunulduğu dikkate alındığında mahkemenin gerekçesinin ve kararının bu yönüyle de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, .. Esas, …Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 23/12/2021


Başkan
….
(e-imza)
….
Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)
….
Katip

(e-imza)