Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2232 E. 2022/734 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2232
KARAR NO : 2022/734
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI : 2018/1183 E. 2019/861 K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -… – …
: 2 -TASFİYE HALİNDE S.S.ALTINYUNUS KONUT YAPI KOOPERATİFİ
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/05/2019 tarih, 2018/1183 esas, 2019/861 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkilinin, SS. Altınyunus Konut yapı kooperatifi üyesi olduğunu, kooperatifin inşaatını yapmış olduğu Edremit ilçesi Kızılkeçili Köyü, 124 ada, 168 parsel sayılı taşınmazın C blok 2. Kat 7 nolu dubleks vasfındaki bağımsız bölümün, noter huzurunda çekilen kura ile müvekkilinin kooperatif hissesi karşılığı kendisine düşen daire olduğunu, kuradan sonra dairenin müvekkile kaba inşaat halinde teslim edildiğini, müvekkili tarafından dairenin içinin yaptırıldığını ve halen de kendi kullanımında olduğunu, davalı kooperatifin, müvekkili ile birlikte 7 üyenin kooperatif üyeliğinden ihracına karar verdiğini, ihraç kararına karşı dava açıldığını, dava devam ederken tarafların uzlaştığını ve 30.11.2008 tarihli olağanüstü genel kurulda ortaklığa yeniden kabul kararı alınarak, borcun ödenmesinin kararlaştırıldığını ve borcun müvekkili tarafından ödendiğini, buna rağmen, müvekkilinin üyeliğinin, 27.02.2010 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı belirtilerek yönetim kurulu tarafından silindiğini, kendisine düşen hissenin ve dairenin devrine karar verilerek işlem yapıldığını, müvekkiline ait olması gereken C blok 2. Kat 7 nolu dubleks vasfındaki bağımsız bölümün ise, yönetim kurulu tarafından “Mülazım Aslan’a verilmesine” şeklinde 27.02.2010 tarihinde alınan karar uyarınca yapılan ferdileşme işlemi sonucu Mülazım Aslan adına tapusunun çıkarıldığını, Mülazım Aslan’ın 28.06.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı genel kurulunda üç yıllığına Denetim Kurulu üyeliğine seçilen ve tüm hukuki süreçten haberdar olan kişi olduğunu, bundan sonra müvekkili tarafından başlatılan hukuki süreçte Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/25 E, 2013/209 K. sayılı ilamı ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine şeklinde karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay denetiminden de geçerek 25.11.2014 tarihinde kesinleştiğini, ilk malik Mülazım Aslan’ın, Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/679 E. – 2012/517 K. sayılı dosyası ile müdahalenin men’i ve ecrimisil talepli dava açtığını, bu dava devam ederken de gayrimenkulü davalı …’a 28.12.2011 tarihinde devrettiğini, bu nedenle müdahalenin men’i konusunda husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, … tarafından müvekkiline evi satın aldığını, kullanmak durumunda olduğunu, 750 TL kira ödeyip bir ay içinde tahliye ve teslim etmesi gerektiğini bildiren Edremit 3. Noterliğinin 27.1.2012 tarihli, 903 yevmiyeli ihtarını keşide edildiğini, 09.03.2012 tarihinde de, müvekkilinin telefonuna, kısa mesaj göndererek “hayırlı günler eviniz yine sizin yapılanlar sizi korumak amaçlı Mülazım evi ve davaları alın diye baskı yaptı sizi aradım” şeklinde mesaj gönderdiğini, gerek Mülazım Aslan’a verilen ferdileşme tapusu, gerekse …’a yapılarvet Saraç’a yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olup, tarafların her ikisinin de dairenin hukuki olarak müvekkilinin hakkı olduğunu bilerek bu işlemleri gerçekleştirdiklerini, yani iyiniyetli alıcı konumunda olmadıklarını, gerek kooperatif ile Mülazım Aslan arasında, gerekse Mülazım Aslan ile … arasında bu işlemden dolayı bir para alışverişi bulunmadığını, var olduğu iddia edilse bile bu durumun kötüniyeti ortadan kaldırmadığını, Mülazım Aslan’ın Kooperatifin denetleme kurulu üyesi, … da aynı genel kurulda denetim kurulu yedek üyesi olarak seçildiğini, aynı zamanda kooperatif başkanı Mehmet Küçükaslan’ın da kızı olduğunu, davaya konu gayrimenkulün, davalı kooperatifin halen üyesi olduğunun mahkeme kararı ile sabit olan müvekkilinin hissesi karşılığı kura ile kendisine düşen daire olduğunu, son malik …’ın da bu durumu bilerek hisseyi tapuda satış göstermek sureti ile devraldığını, taraflar arasındaki bu işlemin de muvazaalı olduğunu, müvekkilinin kooperatif hissesi karşılığı kura ile kendisine düşen Edremit ilçesi Kızılkeçili Köyü, 124 ada 168 parsel sayılı taşınmazın C blok 2. Kat 7 nolu dubleks vasfındaki bağımsız bölümün davalı … adına olan tapusunun iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini, gayrimenkulün değeri üzerinden harcı tamamlanarak bedelinin müvekkile iadesine karar verilmesini, sonuç olarak; davalı kooperatifin yaptığı ferdileşme işleminin müvekkil dairesi bakımından iptali ile Edremit ilçesi Kızılkeçili Köyü, 124 ada, 168 parsel sayılı taşınmazın C blok 2. Kat 7 nolu dubleks vasfındaki bağımsız bölümün davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkil adına kayıt ve tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde, gayrimenkulün keşif ile belirlenecek dava tarihindeki değerinin, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkile müşterek ve müteselsilen ödenmesine, gayrimenkulün üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından, taktiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, söz konusu daireyi kooperatif üyesi Mülazim Aslan’dan daire bedelini nakden ödeyerek aldığını, dairesini kooperatife olan borçlarını da ödediğini, ayrıca Belediyeye olan vergileri ödemekte olduğunu, deprem sigortası ve atık su bedellerini kendisinin ödediğini, dairesini Mülazim Aslan’dan aldıktan sonra daire işgalini devam ettiren …’e gerekli uyarıları yaptığını, dairenin halen onun işgalinde olduğunu, davacının haksız yere dairesi hakkında tedbir alınmasını istediğini kendisinin üyesi olmadığı zaman içinde kendisinin de daireyi Mülazim Aslan’dan parası ile satın aldığını, bu durumda davacının dairesinin üzerinde hakkının olmadığını, kendisinin kooperatif üyesi olduğunda haklarını kooperatiften isteyebileceğini, bu şekliyle hakkında yürüttüğü işlemle göreceği her türlü zararı kendisinden kanunen isteme hakkının olacağını, davacının kooperatife üye olarak girdiği yıldan itibaren kooperatifi karıştırdığını, kooperatif adına devamlı dava açarak yönetimi uğraştırdığını, davacının kendisini Zonguldak’ta çalıştığı süre içerisinde tanıdığını, davacının kötü niyetli olduğunu, sonuç olarak kişilik haklarına haksız suçlama yapıldığını, maddi ve manevi zarar görmesi için haksız fiil uygulamaya çalıştığını, bu tür eylemlerin önlenmesini, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, bedelsiz konmamasını, davadan doğacak her türlü masrafın ve avukat ücretlerinin davacı tarafında bırakılmasına, ve davanın reddine karar verilmesine, tazminat olayının kendi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı T.H.S.S. Altınyunus Konut Yapı Kooperatifi başkan ve üyelerinin cevap dilekçesinde, davacının kooperatife 16.339,00 TL aidat 2009 yılından Mart 2015 ayı sonu itibariyle genel kurul kararlarında belirlenen gecikme faiz oranlarına göre hesaplanmış 48.722,52 TL’si geçikme faizi borcunun bulunduğunu, ayrıca davacının kooperatif üyelerinden topladığı ödemeleri yine yetkisiz Yücel Küçükaslan’a verdiğini ve yine Yücel Küçükaslan’dan geri aldığını, kooperatife ödemeleri olduğunun anlaşıldığını, davacıya kurada belirlenen dairenin kendisinin üyeliğinin düştüğü zaman içinde kooperatif üyesi olan Mülazim Aslan’a verildiğini, Mülazim Aslan’a genel kurul kararı gereği dairenin verildiğini, davacının daireyi Mülazim Aslan’a teslim etmediğini, bunun üzerine Mülazim Aslan’ın kooperatiften ayrılmak istediğini ve kooperatife yaptığı ödemelerini …’tan alarak daireyi tapuda satış yaptığını, yönetim kuruluna ilgili belgeleri vererek yönetimden ayrıldığını, …’ın iyi niyetle dairesine sahip olduğunu, dairesine ait her türlü vergisini de ödediğini, davacı adına tescil işlemi olmadığından dairenin rayiç bedelle satılarak bedelinin kendisine verilmesini istediğini, yasa ve dava gereği elinde tuttuğu ve kullanmadığı daireyi kooperatif yönetimine teslim etmesinin gerekli olduğunu, kooperatifdeki üyeliği tescil edilmişse kooperatif ana sözleşmesinde ve yasal uygulamalar ne yönde uygulanıyorsa ona göre davacının sermayesini alabileceğini, ihtiyati tedbiri kabul etmediklerini, sonuç olarak, üyelik durumu tescil edilmediği, kooperatife borcu olduğu, borcu oluşu sebebiyle kendi adına daire tescilini istemeyeceği, elinde tuttuğu daireyi yönetime teslim etmeden kooperatifteki sermayesini alamayacağından davacının açmak istediği davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, davacının, davalı T.H SS. Altınyunus Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğu, kooperatifçe inşaat yapımı üstlenilen Balıkesir ili, Edremit ilçesi Kızılkeçili Köyü, 124 ada, 168 parsel sayılı taşınmazda kain C blok, 2. Kat, 7 nolu dubleks vasfındaki bağımsız bölümün, Bursa 5. Noterliği’nin 17.04.2004 tarih ve 06354 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Kura Tespit Tutanağı ile davacıya isabet ettiği, kuradan sonra dairenin davacıya kaba inşaat halinde teslim edildiği, davacı tarafından dairenin içinin yaptırılarak kullanıma hazır hale getirildiği ve içinde oturulmaya başlandığı, devam eden süreçte davacının kooperatife olan borçlarını ödemediğinden bahisle Kooperatif Yönetim Kurulunun 24.11.2006 tarih ve 111 sayılı kararı ile davacının kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiği, davacının bu ihraç kararının iptali istemiyle açtığı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/23 esas sayısına kayıtlı davadan 07.11.2007 tarihinde feragat etmesi neticesinde davanın reddine karar verildiği, davacının Zonguldak 2. Noterliği’nin 27.10.2008 tarih ve 20522 yevmiye sayılı taahhütnamesi ile yeniden üyeliğe alınmayı talep ettiği, bu tarihten önce taraflar arasında, kooperatife olan borçların ödenmesi karşılığında daha önce tahsisi yapılmış konutların yeniden tahsisi amacıyla genel kurul toplantısında karar alınacağı düzenlemesini içeren 31.07.2008 tarihli protokolün hazırlandığı, protokole göre davacının ödemesi gereken miktarın 6.860,00 TL olarak belirlendiği, davacının protokolde belirlenen miktarı 01.08.2008 tarihinde kararlaştırılan hesaba yatırdığı, bilahare 30.11.2008 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı tutanağının 7. maddesinde isim zikredilmeksizin ortaklıktan ihraç edilen ortakların yeniden üyeliğe alınmasına oybirliği ile karar verildiği ve fakat 28/06/2009 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda davacının toplam 3.970,00 TL ödemesi halinde yeniden üyeliğe alınacağı yönünde karar alındığı, kararın davacıya tebliğ edildiği, devamında usulüne uygun bir ihraç kararı bulunmamasına rağmen 27.02.2010 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında davacının kooperatif üyeliğinden ayrıldığından bahisle üyelik kaydının silinmesine ve kurada kendisine isabet eden taşınmazın Mülazım Aslan’a verilmesine dair karar verildiği ve akabinde alınan 11.05.2010 tarihli ferdileşme kararı gereğince taşınmazın 14/05/2010’da dava dışı Mülazım Aslan adına ferdileşme suretiyle tescil edildiği, 28/12/2011 tarihinde bu kez davalı Mürüvvet Saraç’a satış suretiyle devredildiği, davalı kooperatif tarafından davacının üyelik kaydının silinmesi işlemine müteakip davacı tarafından Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edilen 2012/25 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde, 06/06/2013 tarih ve 2012/25 esas, 2013/209 karar sayılı karar ile davacının, davalı S.S Altınyunus Konut Yapı Kooperatifinin 30/11/2008 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile alınan karar uyarınca üyeliğinin devam ettiğinin tespitine dair verilen kararın, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 20.02.2014 tarih ve 2013/6825 esas 2014/1223 karar sayılı ilamı ile onanarak 25/11/2014 tarihinde kesinleştiği, verilen kararın geçmişe etkili olacağı, üyeliğinin devam ettiği, kooperatifin Mülazım Arslan’a yaptığı tahsisin yolsuz olduğu, davalı …’ın ise 28.06.2009 tarihli genel kurulda denetim kurulu yedek üyesi olarak seçildiği, kooperatif başkanın kızı olduğu, bağımsız bölümün davacıya tahsisli olduğunu, ihraç kararının kesinleşmediği, davacı ile kooperatif arasındaki hukuki süreci yakinen bildiği, kötüniyetle ve muvazaalı işlem yaptığı, TMK’nın 1023. maddesine göre iktisabının korunamayacağı, eşitlik ilkesi gereğince kooperatife borcu olan üyelere tapu tescillerinin yapıldığı, kooperatifin bazı ödemeleri kayıtlarına işlemediği, her ne kadar bilirkişi raporunda davacının kooperatife borcu olduğu belirtilmiş ise de gerçeği yansıtmayan kooperatif kayıtlarının esas alınamayacağı gerekçesiyle, davalı kooperatifin 124 ada, 168 parsel, C blok, 2 kat, 7 nolu bağımsız bölüme ilişkin ferdileşme işleminin iptaline, davalı … adına kayıtlı tapunun iptaline, davacı adına tesciline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili, kooperatife karşı bütün edimlerini yerine getirmemiş olan üyenin tapu iptali ve tescil talep edemeyeceğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda 49.590,17 TL borç belirlendiğini, üyelerce yapılan her ödemenin kayıtlara işlendiğini, davacının kooperatifte herhangi bir yetkisi ve sıfatı olmayan Yücel Kılıçarslan ile bir kısım para alışverişi yapmış olabileceğini, ancak kooperatif kasasına para girişi olmadığını, müvekkiline herhangi bir borcu olmadığını, edimi kalmadığının davacının ispatlayacağını, dava süreci devam ederken davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle iki ihtar gönderildiğini, 28.09.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali için Bursa 2. ATM’nin 2016/1594 esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ihtarda belirtilen kadar borcun olduğunun belirlendiğini, mahkemece bu davanın sonucunun beklenmediğini, ihraç edilen üyelerin kayıtsız ve şartsız olarak yeniden üyeliğe alınmadığını, kooperatifin iyiniyetine rağmen davacının borçlarını ödemediğini, davalı …’ın davacı ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığı bilemeyeceğini, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına ilişkin gerekçenin yerinde olmadığını, edimlerini yerine getiren üyelere taşınmazların verildiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Konut yapı kooperatifleri aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getiren ortaklarına kullanılabilir durumdaki bir daire tahsisle yükümlüdür. Aidat ödemelerini tam yerine getirmeyen üyenin tapu talep etme hakkı yoktur. Ödenmeyen aidatların depo edilmesi marifetiyle de tapu iptalinin talep edilmesi mümkün değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorunda olduğundan, davacı ile aynı durumda olan birçok ortağa borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, mahkeme gerekçesinde borcu olan bir kısım üyelere kooperatifçe konut tahsis ve tescil işleminin yapıldığı belirtilmiş ise de, bu konuda denetime açık olacak şekilde ayrıntılı inceleme yapılmamıştır.
Bu itibarla, davacı ile eşit statüdeki diğer üyelere, kooperatife borçları olmasına rağmen konut tahsis ve tescil işlemi yapılıp yapılmadığı, kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi marifetiyle incelenerek, 1163 SK’nun 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı davranılıp davranılmadığı değerlendirilerek, kooperatife borcu olmadığına yönelik olarak ispat yükünün davacıda bulunduğu nazara alınarak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Mahkemenin 21/05/2019 tarih, 2018/1183 esas, 2019/861 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza