Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2176 E. 2022/664 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2176
KARAR NO : 2022/664

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2019
NUMARASI : 2016/1367 E. 2019/428 K.
DAVACI :

VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : ALACAK
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2019 tarih, 2016/1367 esas, 2019/428 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında iplik satış sözleşmesi bulunduğunu, fatura tarihinden itibaren 180 gün vadeli olarak sözleşme konusu malın bedelinin Usd çeki ile ödeneceğini, son ödeme tarihinden sonra yapılacak ödemeler için aylık %5 vade farkı ödeneceğini, davacının fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur farkından kaynaklanan 6.559,67 Usd ile vade tarihinden sonra yapılan geç ödemelerden kaynaklanan temerrüt faizi alacağı bulunduğunu, alacağın kaynağını kur farkı ile vade tarihinden sonra yapılacak ödemelerde alınacak %5 temerrüt faizinin oluşturduğunu, 6.659,67 Usd kur farkının ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini ileri sürerek, 6.559,67 Usd kur farkından kaynaklanan alacağın vade tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle, fatura bedelleri vadesinde ödenmediği için 500 Usd temerrüt faizinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur farkının ödeneceğine dair aralarında sözleşme bulunmadığını, borçların tamamının vadesinde ödendiğini, temerrüt faizi borçları olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, davacının kur farkına ilişkin olarak talepte bulunduğu, faturada kur farkı talep edilebileceğinin düzenlendiği, davalının faturaları defterlerine kaydettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 6.559,67 Usd kur farkı alacağının 03.07.2016 temerrüt tarihinden itibaren 3095 SK.’nun 4/a maddesi gereğince faizi ile birlikte; 500 Usd temerrüt faizi alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmede kur farkı alınacağına dair hüküm bulunmadığını, daha önceki alışverişlerde kur farkı faturasının düzenlenip ödenmiş olmasının en son faturadan dolayı da kur farkı isteneceği anlamına gelmeyeceğini, raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının talebinin ödenmeyen alacak kalemi için faiz farkı olduğunu, bilirkişinin ve mahkemenin ise ödenmiş alacakların geç ödenmesi sebebi ile kur farkını hesapladığını, iddianın genişletilmesine rızaları olmadığını, 15.10.2014 ve 12.11.2014 tarihli sipariş teyit formlarında davalının imzasının bulunmadığını, teyit formundan dolayı kur farkı istenemeyeceğini, borçların tamamının vadesinde ödendiğini, 500 Usd temerrüt faizi istenemeyeceğini, faize faiz işletilerek hüküm kurulduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında iplik satışına ilişkin sipariş teyit formlarının bulunduğu, kur farkı alınacağının ve vadesinde ödenmeyen borçlar için vade farkı alınacağının düzenlendiği, teyit formları sonrasında faturaların düzenlendiği, geçmiş faturalarda da kur farklarının alındığı, taraflar arasında kur farkı alacağının teamül olarak devam ettiği, ayrıca vade farkı faiz olmayıp, alacağın belirlenen günde ödenmemesi halinde taraflar arasında ödenmesi kararlaştırılan bir alacak kalemi olduğu, bu nedenle hükmedilen tutara faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.483,13L istinaf karar harcından peşin alınan 370,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.112,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından istinaf yargılama giderinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davalıya iadesine,
Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza