Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2144 E. 2022/484 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2144
KARAR NO : 2022/484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2018/15 Esas, 2019/543 Karar
D.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2018/15 Esas, 2019/543 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili firmanın davalı ile ticari mal alım satımına dayalı olarak yürüyen cari hesap ilişkisi çerçevesinde 63.369,98 TL borç bakiyesinin olduğu, anılan tutarın davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/14187 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmışlar ise de; davalı tarafça haksız ve yersiz şekilde itiraz edilmek sureti ile icra takibinin durdurulduğu, bu kez haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının iş yerinde hırdavat malzemeleri ve el aletleri toptan satış ticari faaliyetini yürüttüğü, müvekkili ile olan ticari ilişki çerçevesinde mal satımına dayalı müvekkilinin davacıya 63.369,98 TL borcu olduğundan bahisle icra takibi başlatmış ise de; müvekkilinin söz konusu cari hesaptan kaynaklı mal ve hizmet bedellerini ödemiş olup; bir kısım malların bedelleri ödenmiş olsa da davacı tarafça kesilen bazı faturalara konu malzemelerin müvekkili şirkete gönderilmediği, davacı şirketin bu konudaki iddialarına ilişki ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddini talep ettikleri, davacı tarafın yapılan ödemelere rağmen mal teslime tmediği ve mal teslimini ispat etmediği nededeniyle davanın reddine karar verilmesi ile kötü niyetli davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı yanın ibraz ettiği ticari defterlerinin gerek bir kısmının kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırılmamış olması, gerek yıllar itibar ile birbirini, gerekse dayanağı olan muavin kayıtlar ile faturalarını doğrular mahiyette olmaması nedeni ile davacı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olmaması nedeniyle varlığını iddia ettiği alacağını ticari defterleri ve dayanağı kayıtları ile usulüne uygun olarak ispat edemediği, düzenlenen faturalarda yer alan malların teslimini de ticari defterlerinden ayrıca ve bizatihi teslim ve imzaları ile de ispat edilemediği; davalı tarafça tutulan ticari kayıtlarında TTK’nın 64 ve 6762 sayılı TTK’nun 66.maddeleri uyarınca açılış ve kapanış tasdikleri itibari ile usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmış ise de; davalının bizzat kendisi tarafından tutulan ticari defterlerinde davacıya 2016 yılı sonu itibariyle 2.500,00 TL borçlu göründüğü, ancak bu tutar üzerinden davanın kısmen kabul edilebileceği, bunun üzerindeki tutar için faturaya dayalı mal teslimi ispat olunamadığından ve alacağın varlığı usulüne uygun şekilde tutulmuş ticari defter ve dayanağı kayıtlar ile de ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın yine gerek davacı tarafın faturaya dayalı mal tesliminin gerekse davalı tarafın yapmış olduğu bir kısım ödemelerini usulüne uygun ticari defter ve dayanağı kayıtlarını tutmamaları nedeniyle ispat edemedikleri görüldüğünden; alacağın varlığı ve miktarı ile ilgili iddialar yapılan yargılama sonunda dahi belli olmadığından; yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin de istenilebilirliği olmadığından; yerinde görülmeyerek icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerininde reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; hem müvekkilinin hem de davalının defter kayıtları incelendiğinde 2014 yılı sonu itibari ile müvekkilinin kayıtlarında 63.369,98 Tl. (icra takip tutarı), davalının kayıtlarında ise 63.279,00 TL. borçlu olduğu, davanın tarafları arasında 2016 yılı kayıtlarında uygunsuzluk bulunmadığı, davalının icra takibine itiraz ederken, sadece borcu olmaması sebebiyle itiraz etmiş olmasına karşın davaya cevap dilekçesinde ise; malzemelerin gönderilmediğini beyan ettiği, dava dilekçesinde, hem de delil listesinde, BA-BS formlarına dayanmış olmalarına rağmen, tarafların 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin BA-BS formları dosya kapsamına getirtilmediği, BA-BS formlarının yargıtay’ın yerleşik içtihatlarınca da, malın teslimine ilişkin karine oluşturduğu, tarafların hem ticari defterleri hem de cari dökümleri incelendiğinde, faturaların kayıtlarının uyumlu olduğu, yıllara sair ticari ilişkide 298.772,45 TL mal alımına karşılık 235.402,47 TL. (2014 yılı itibariyle) ödeme yapıldığı, teslim alınmayan mallara ilişkin 235.402,47 TL. ödeme yapılmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf isteminde bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafın, faturalara dayalı olarak icra takibi yaptığı, delil listesinde bilirkişi incelemesine dayandığı, ticari defter kapsamı içine dahil olan BA/BS formlarının ilgili vergi dairesinde getirtilip incelenmediği, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması veya BA formunda takip konusu faturaların yer almasının, malın teslim edildiğine karine teşkil edeceği nazara alınarak,faturalara ilişkin tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerinden BA- BS formlarının celbi sağlanarak bilirkişiden ek rapor veya yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle tarafların alacak borç ilişkisinin tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2018/15 Esas, 2019/543 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.04/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır