Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2107
KARAR NO : 2022/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
NUMARASI : 2018/189 Esas, 2019/758 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2019 tarih, 2018/189 Esas, 2019/758 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava konusu Ziraat Bankası İnegöl/BURSA şubesi’nin 0205517 çek nolu 31/10/2017 tarihli 50.000,00 bedelli, keşidecisi müvekkil … olan çek olduğunu, dava dışı Cemalettin YAVUZ adındaki müvekkilin arkadaşının dava dışı … Petrol Tur. İnş. Nak. Gıda San. Ve Tic. Ltd.Şti. ye verilmek üzere müvekkilden hatır çeki talep ettiğini, bunun üzerine arkadaşına güvenen müvekkilin dava konusu çeki düzenleneyerek dava dışı Cemalettin Yavuz’a teslim ettiğini, hatır çekinin teslim alan Cemalettin YAVUZ’un dava konusu çeki … Petrol Tur. İnş. Nak. Gıda. San ve Tic. Ltd. Şti yetkilisi olan Şeyhmüslüm ŞEKER’e verdiğini, Şeyhmüslüm ŞEKER’in aracıyla seyir halinde iken aracının lastiğinin patlaması üzerine araçtan dışarı indiğini, bu sırada kimliğini bilmediği bir kişiler tarafından aracın sol camı kırılmak suretiyle çantasının çalındığını, çanta içerisinde bahsi geçen dava konusu hatır çekinin de bulunduğunu, çekin bir süre sonra davalı tarafından Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/1866 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile dava dışı … Petrol Tur. İnş. Nak. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti ile müvekkil … aleyhinde icra takibine konulduğunu, çek çalıntı olmakla müvekkilin takip alacaklısına karşı hiç bir borcu olmadığını ve takip alacaklısı da çekin çalıntı olduğunu bilmekle kötü niyetli olarak müvekkile karşı hali hazırda haciz ve muhafaza işlemleri yapılacağı vb. Konusunda baskı yaptığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilin dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takipte haksız ve kötü niyetli olan davalının takip konusu alacağın %20 sinin aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, icra dosyası icenlendiğinde, davalı tarafından …, … Petrol Ürünleri San.Tic.Ltd.Şti, Sait Tunca, AGF Loj. Harf. İnş. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 31.07.2017 keşide tarihli 50.000 T.L bedelli çekin tahsili için kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, borca itiraz üzerine Bursa 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli 2017/148 esas-2017/921 karar sayılı kararı ile davanın reddine dair karar verildiği işbu davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğu, çek incelendiğinde keşidecisinin … olduğu, lehtarının … Petrol olduğu, çek arkasında davalının cirosunun bulunduğu görülmüştür.Ceza dosyası incelendiğinde sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçundan ceza verildiği anlaşıldığı, ceza dosyası ile sabit olduğu üzere çek hamil Şeyhülislam Şeker (… Petrol yetkilisi) elinde iken hırsızlandığı, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/139 esas sayılı dosyasında grafoloji bilirkişisinden aldırılan rapora göre çekin arkasında cirosu bulunan … Petrol Ltd. Şti. kaşesi üzerinde imzanın yetkiliye ait olmadığı bu şekilde davacının davasında haklı olduğu çek … Petrol Ltd.Şti. elinde iken rıza dışında elden çıkma sonucu ciro silsilesinde bu cirantadan sonra kopukluk yaşandığı bu şekilde davacının çek sebebi ile davalı-cirantaya borçlu olmadığı kanaati ile davanın kabulüne, davacı kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davalının Murat Yüce isimli şahıstan sonra cirosunun geldiği, cirosunda haksızlık ve kötüniyetli olduğu dolayısıyla takibin yapılmasında haksız ve kötüniyetli olduğu hususu ispat edilemediği gerekçeleriyle tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; açılan davanın kötü niyetli borcu ödememe ve sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu, çek keşidecisinin iş bu davayı açmakta menfaati bulunmadığı, dava konusu çek görünürdeki gözüken düzgün ciro silsilesi ile dava dışı … Petrol Ürünlerine ordan Sait Tuncaya ordan da ciro yoluyla Agf Loj. Harf. Tic. Ltd. oradan Yüce Çelike oradan da Murat Yüceye oradan da alacaktan kaynaklı olarak en son müvekkiline geçtiği, iş bu çek hakkında hatır çeki ibaresi kullanılmış olsa da günlük piyasalarda çekin bir ödeme aracı olduğu dolasıyla çek bir kez keşideci tarafından dava dışı iş bu çek artık tedavüle çıkmış olup çekin diğer cirantalar tarafından kaybedilmiş olması keşideciyi borcundan kurtarmadığı gibi dava açma hakkı sağlamadığı, yargıtayın istikrar kazanmış kararların da anlaşılacağı üzere kambiyo senetlerinin ticari hayata tedavül gücünün olması karşısında meşru hamilin iyi niyetli olması ve ağır kusurlu bir şekilde bile bile önceki hamilin zararına iktisap etmediği müddetçe meşru hamil sayılacağı ve meşru hamilin ağır kusurlu olduğunu karşı yanın ispat etmesi gerektiği, görünürdeki ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk mevcut olmadığı, zira kanun koyucu imzaların istiklali prensibini kabul ederek çek üzerindeki imzaların birbirinden bağımsız olduğu görünürdeki ciro silsilesine güvenerek iyi niyetle çeki iktisap eden iyiniyetli meşru hamilin iyi niyeti korunur ilkesini kabul ettiği, iyi niyetli ve meşru hamil konumundaki müvekkil dava konusu çek ile ilgili ciro silsilesindeki imzaların sahteliği ve sıhhatini bilmek ya da bilebilecek durumunda olmadığı gibi araştırmak gibi bir zorunluluğu da bulunmadığı gerekçeleri ile kararın kaldırılması talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili davalı tarafından; Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/1866 E. sayılı dosyasına konu 31.07.2017 keşide tarihli, 50.000 TL. bedelli çekle ilgili çekin cirantanın elinde hırsızlandığı, ciro silsilesinin kopuk olduğu, davalı ile aralarında ticari ilişkinin bulunmaması nedenlerine dayalı olarak menfi tespit davası açılmış olmakla, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 818. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677 maddesi uyarınca ”bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez”. İmzaların bağımsızlığı (istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz, ancak ciro zincirini de koparmaz. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak sağlamaz. Diğer bir deyişle, “imzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Buna göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Kanun yapıcı, 6102 sayılı TTK’nun 677 maddesinde senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğini kabul etmiştir. Çekteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Çekin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir.
Dava konusu somut olayda davacı taraf, dava konusu çek üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekte, ancak çeki verdiği Şeyhülislam Şeker (… Petrol yetkilisi) elinde iken hırsızlandığını, bu nedenle çeki icra takibine konu eden cirantanın ve öncesindeki ciro imzalarının sahte olduğunu, bu nedenle davalının yetkili hamil olmadığını ileri sürmektedir.
Yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince çek üzerinde sahte imza bulunması davacının imzasının geçerliliğini etkilemeyecektir. Ayrıca davalı, dava konusu çeki müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla iktisap ettiğinden TTK 790. Maddesinde yer alan “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” düzenlemesi gereğince dava konusu çeklerin yetkili hamilidir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davalının dava konusu çekte lehtar durumunda olması, ciro silsilesinde bir kopukluk olsa dahi bu durumun davacı keşidecinin imzasının sıhhatini etkilemeyeceği, davacının kendisine ait keşideci imzası karşısında dava dışı cirantanın imzasının sahte olduğu hususunun ileri sürebileceği bir def’i olmadığı bu nedenle yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bu sebeple davalı tarafın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının davasının reddine, talep olmadığından kötüniyet tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2019 tarih, 2018/189 Esas, 2019/758 sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırılan karar yerine geçmek üzere 6100 sayılı HMK. 353/1-b/2. maddesine göre yeniden HÜKÜM TESİSİ İLE,
3-Davanın REDDİNE,
4-Talep olmadığından kötüniyet tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 853,88-TL tutardan artan 773,18-TL harcın davacıya iadesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT. göre belirlenen 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan tutarın istek halinde iadesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-İstinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.28/03/2022
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır