Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/2045 E. 2022/775 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2045
KARAR NO : 2022/775
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI : 2017/1006 Esas, 2019/919 Karar
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. …
: 4-… – …
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. …
: 2 -….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2019 tarih, 2017/1006 Esas, 2019/919 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 04/07/2017 tarihinde müvekkilinin murisleri Osman Çılgın’ın sevk ve idaresindeki 16 ND 662 plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu 06 BT 7289 plakalı çekiciye bağlı / 06 SFA 95 plakalı Dorsenin çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında muris Osman Çılgın’ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00 TL.destekten yoksun kalma tazminatının ve davacı … için 100.000,00 TL, Hatice için 75.000,00 TL,Yunus için 75.000,00 TL, Nurdan için 75.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru olmadığını, davacılara yapılan SGK ödemelerinin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı HDİ sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, 06 BT 7289 plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı için ve kusur yönünden bilirkişi hesaplamalarının gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 04/07/2017 tarihinde müvekkili murisleri Osman Çılgın’ın sevk ve idaresindeki 16 ND 662 plakalı araç ile davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu 06 BT 7289 plakalı çekici/ 06 SFA 95 plakalı Dorsenin çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında muris Osman Çılgın’ın vefat ettiği kazada, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu sabit olduğu, davacı …’nin destek zararının 9.082,54 TL , davacı … ‘un destek zararının 16.899,62 TL, davacı dul eşin destek zararının 106.959,68 TL olacağının açıklığa kavuşturulduğu, davacının maddi tazminat talebi ile manevi tazminat talebinin 62.500,00 TL’lik kısmının davalı … şirketi tarafından ödendiğinden davalılar hakkındaki maddi tazminat ve davalı şirket hakkındaki manevi tazminat talebi konusuz kaldığı, Davacıların, davalı sürücü hakkındaki manevi tazminat talebi yönünden ise , meydana gelen kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olması, davacıların yaşları ve konumları itibarıyla mütevefaya olan manevi muhtaçlıkları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkileri, olay sonrası çekilen acı ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak meydana gelen kazada murislerini kaybeden davacıların manevi tazminat talepleri kısmen kabul edilerek, davalı … şirketinin ödediği 62.500-TL manevi tazminat miktarı davalı sayısına bölünerek her bir davalı için, 15.625,00-TL ödendiği gözetilerek, diğer davalı … hakkındaki manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı eş … için, takdiren 58.000,00-TL, davacı çocuk … için takdiren 34.000,00-TL , davacı çocuk … için takdiren 41.000,00-TL , davacı çocuk … için takdiren 52.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile; Manevi tazminatın zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiğini, davacı için zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, Takdir edilecek manevi tazminatın hakkaniyete uygun olması gerektiğini ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının gözetilmesi gerektiğini, davalının kazayı yaptığı araç ile nakliyecilik yaparak geçimini sağladığını , yerel mahkemenin müvekkilinin sosyo-ekonomik durumunu göz önüne almadan fahiş miktarda manevi tazminata hükmettiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava meydana gelen trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davacının maddi tazminata ilişkin davasının konusuz kaldığı, davalı … şirketi hakkında manevi tazminat davasının konusuz kaldığı, Davalı … şirketinin ödediği 62.500-TL manevi tazminat miktarı davalı sayısına bölünerek her bir davalı için, 15.625,00-TL ödendiği gözetilerek, diğer davalı … yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı eş … için, takdiren 58.000,00-TL, davacı çocuk … için takdiren 34.000,00-TL , davacı çocuk … için takdiren 41.000,00-TL , davacı çocuk … için takdiren 52.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK. m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmü gereğince, davacıların murisinin meydana gelen kaza nedeniyle vefat ettiği, bu sebeple mahkemece manevi tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, manevi tazminatın tam bir tazminat olarak kabul edilmeyeceği, davacıların manevi zararlarını kısmen de olsa dindirmek amacına yönelik olduğu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile maluliyet ve kusur oranına göre hakim tarafından takdir edilecek olması dikkate alınarak, somut davada belirtilen manevi tazminat kriterleri, meydana gelen olayın ve davalının fiilin niteliği, olayın oluş yer ve şekli, kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacılar için belirlenen manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete göre “bir miktar fazla olduğu” görülmüş olmakla uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği, dava konusu olayın oluşu, kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında; (Davalı … şirketinin ödediği 62.500-TL manevi tazminat miktarının ; her bir davalı için, 15.625,00-TL olarak kabulü ile) davacı eş … için 60.000 TL, her bir çocuk için ise 40.000 ‘er TL manevi tazminatın uygun olacağı değerlendirilmiş, buna göre sigorta şirketi tarafından yapılan manevi tazminat ilişkin ödemeler düşülmek suretiyle; davacı eş … için takdiren 44.375,00-TL (44.375+15.625 = 60.000 TL) davacı çocuk … için takdiren 24.375,00-TL (24.375+15.625 = 40.000 TL), davacı çocuk … için takdiren 24.375,00-TL (24.375+15.625 = 40.000 TL ), davacı çocuk … için takdiren 24.375,00-TL (24.375+15.625 = 40.000 TL) manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, inceleme maddi tazminat yönünden yapılmadığından, bu kısım ile ilgili yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yeniden bir hesaplama yapılmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2019 tarih, 2017/1006 Esas, 2019/919 sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırılan karar yerine geçmek üzere yeniden HÜKÜM TESİSİ İLE,
3-Davacıların maddi tazminata ilişkin davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacıların davalı … şirketi hakkındaki manevi tazminat davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacıların Davalı …’ yönünden açtıkları manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı eş … için takdiren 44.375,00 TL, davacı çocuk … için takdiren 24.375,00-TL, davacı çocuk … için takdiren 24.375,00 TL, davacı çocuk … için takdiren 24.375,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi ve manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 1.120,29 TL harcın; Maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından, bakiye alınması gereken 80,70 TL karar harcının mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 1.039,59 TL’nin manevi tazminat yönünden yatırıldığı kabul edildiğinden, kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 8.026,42 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 6.906,13 TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacılar vekili yararına hükmolunan manevi tazminat istemi yönünden 15.112,50 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından 1.855,90-TL yargılama gideri yapılmış ise de, davalı … şirketinden 3.027,00 TL yargılama gideri tahsil ettiği belirtildiğinden davacılar lehine yeniden yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın istek halinde ve hüküm kesinleştiğinde yatırınına iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, bakiye gider avansının işi bitmekle ve istek halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır