Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1941 E. 2022/600 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1941
KARAR NO : 2022/600
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI : 2014/956 E. 2019/553 K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :

KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/04/2019 tarih, 2014/956 esas, 2019/553 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında lpg satışı konusunda 09.07.2010 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı, ancak davalının 2013 yılı Aralık ayı başından itibaren lpg almamaya başladığını, vadesi geçmiş 40.880,87 TL borcunu ödemediğini, sözleşmenin 21. maddesine göre anılan hususların fesih nedeni olduğunu, ihtara rağmen ihlalin giderilmediğini, bu nedenle sözleşmenin 23.05.2014 tarihli ihtarname ile feshedildiğini ileri sürerek, sözleşmenin 22. maddesine göre kar mahrumiyeti alacağından şimdilik 10.000 TL’nin, sözleşmenin 21. maddesine göre 50.000 TL cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle kar mahrumiyetini 29.752,29 TL’na artırmıştır.
Davalı vekili, sözleşme kapsamında istasyonun kuruluşu, işletilmesi esnasında gerekli proje ve teknik bilgi desteğini davacının ücretsiz olarak sağlayacağını, periyodik bakım ve onarımın yapılacağını, müvekkilinin 16.01.2014 tarihli ihtarname ile lpg tesisatındaki eksikliklerin giderilmesini istediğini, eksikliklerin girdirilmemesi durumunda EPDK’nun idari yaptırım uygulayacağını, bu nedenle eksiklikler davacı tarafından giderilene kadar lpg alımını durdurduklarını, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, davacıya olan borcun ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, taraflar arasında 09.07.2010 tarihinde lpg ikmal istasyonu bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalının düzenli şekilde lpg almadığı, borçlarını ödemediği gerekçesiyle sözleşmenin 23.05.2014 tarihinde feshedildiği, lpg sistemindeki eksikliklerin giderilmesinden davalının sorumlu olduğu, davalının ödemeleri fesihten sonra 04.06.2014 tarihinde yaptığı, davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, davacının sözleşmenin haklı feshi nedeniyle sözleşmenin 21/a maddesine göre, kar mahrumiyeti ve cezai şart isteyebileceği, kar mahrumiyetinin aynı bölgede benzer bir bayilik kurulabilmesi için gerekli makul süreye göre belirleneceği, fesihten sonraki makul sürenin 4 ay olduğu, cezai şartın davalının ekonomik olarak mahvına yol açabilecek nitelikte ise indirim yapılabileceği, yapılan incelemede davalının özvarlık hacminin büyüklüğü itibariyle mahvına sebep olacak miktarda bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 8.686,80 TL kar mahrumiyetinin ve 50.000 TL cezai şartın 06.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, bayilik sözleşmesini haklı nedenle feshetmeleri nedeniyle kar mahrumiyeti talep ettiklerini, ilk raporda talepleri doğrultusunda hesaplama yapıldığını, bilirkişilerin faraziye dayalı olarak 120 gün üzerinden hesaplama yaptıklarını, söz konusu yerde tüm girişimlere rağmen oto gaz bayilik sözleşmesi yapılamadığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının eksiklikleri nedeniyle oto gaz satışı yapamadıklarını, eksikliklerin giderilmesi için ihtarname düzenlendiğini, gaz satışı yapamamaları nedeniyle kendilerinin de büyük zararı olduğunu, bilirkişilerden Ali Turhan ile eşi Özgül Turhan ile akraba olduklarını, aralarında miras meselesi yüzünden husumet olduğunu, raporun bu nedenle aleyhlerine çıktığını, avukatının sonradan davayı takip etmeyeceğini belirttiğini, bu nedenle davayı bizzat takip ettiğini, buna rağmen mahkemece avukatına ücret tayin edildiğini, eksikliklerin giderilmesi için ilçede uzman olmadığının bu nedenle davacı tarafça eksikliklerin giderileceği konusunda anlaştıklarını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan kar mahrumiyeti ve cezai şart istemine istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 5307 Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7/2 maddesine göre, otogaz istasyonları için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından gerekli ruhsat, izin ve belgeleri almanın bayinin sorumluluğunda olduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 3. maddesine göre, bayinin kurulacak istasyonun kanun, tebliğ, TS-11939 sayılı sıvılaştırılmış petrol gazları lpg ikmal istasyonları karayolları taşıtları için emniyet kuralları standartlarına uygun olarak düzenleyeceği, bu hususta yasal prosedürleri tamamlayarak yetkili makam ve mercilerden izin ve işyeri açma ruhsatı almak ile mükellef olduğunun düzenlendiği, bilirkişi raporunda davalının belirttiği eksikliklerin bir çoğunun bayi tarafından giderileceğinin, bir kısmının ise yapımcı firmadan temin edileceğinin belirtildiği, davalının gerek sözleşmenin 21. maddesine göre, davacıya süresinde ödeme yapmaması, gerekse lpg almaması nedeniyle feshin haklı olduğu, haksız fesih nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart talep edilebileceği, kar mahrumiyetinin davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makul süre kadar olacağı, bilirkişilerin makul süreyi 4 ay olarak belirlediği, cezai şartın davalının mahvına sebep olabilecek miktarda bulunmadığı, bilirkişilerle davalı arasında husumet bulunduğuna dair ilk derece yargılamasında herhangi bir itirazda bulunulmadığı, HMK’nın 357. maddesine göre, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği, davanın kısmen reddi nedeniyle davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinden, davacının sorumlu tutulduğu, davacı aleyhine hükmedilen tutar nedeniyle davalının itirazında hukuki menfaati bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekili ve davalının istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.008,89 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.002,22 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.006,65 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, artan gider avansının talepleri halinde iadesine,
Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza