Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1855 E. 2022/299 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1855
KARAR NO : 2022/299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2019
NUMARASI : 2018/1428 Esas, 2019/1183 Karar
DAVACI : D

DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2019 tarih, 2018/1428 Esas, 2019/1183 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin, otomobil bakım servisi veren bir şirket olduğunu, iç hacmini daha da büyütmek için marka tescilinin ve dolayısıyla kepir markasının kullanım hakkının kendisinde olduğunu iddia eden davalı ile anlaşarak dava konusu “marka kullanım hakkı sözleşmesi”ni imzaladığını, imzalanan sözleşmeye uygun olarak da dava tarihine kadar olan süre için de belirlenen kira bedelini davalıya tam ve eksiksiz yatırdığını, ancak ilerleyen zaman da davacı müvekkil şirketin dava konusu sözleşme imzalandığı sırada, kira bedelini ödediği “kepir” markasının davalıya ait olmadığını, dolayısıyla marka tescil hakkı kendinde bulunmayan davalının, sözleşme kurulma esnasındaki yanıltıcı ve esneklik bilgilendirmesinden dolayı yaptığı hile ile hataya düştüğünü fark ettiğini, bunun üzerine 19/02/2018 tarihinde “Kepir” markasının 3. Kişilerce haksız kullanımını önlemek amacıyla markanın kendi lehine tescili için Türk Patent Enstitüsü’ne başvurusunu yaptığını, ancak reddedildiğini, davacı müvekkilin marka tescili lehine henüz gerçekleşmeden “kepir” tabelalarını indirdiğiin ve adına tescilli üzerinden “Denart” marka ve logosu bulunan tebalaları işyerine astığını, davalı tarafından sözleşme kurulmadan önce markanın hak sahibi gibi hareket etmesi yapılan hile sözleşmenin kurulmasını etkileyebilecek nitelikte olduğunu, marka tescili ve dolayısıyla kullanım hakkı kendisinde olmayan bir marka için davaı şirket sözleşme imzalandığından beri de davacıdan kira bedeli tahsil etmediklerini, bu nedenlerle sonrasındaki hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 01/10/2016 tarihinde taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2007 yılında Sami Kepir tarafından kurulduğunu, müvekkil şirket kurulmadan önce aynı işi “Kepir Otomotiv” ismi ile 1980 yıllardan şirketi kurulumuna kadar Sami Kepir Beşyol mevkiinde bulunan işyerinde yürüttüğünü, yaptığı iş ile sektöründe tanınır ve aranır hale geldiğini, yılların geçmiş Beşyol mevkiinde bulunan yerin fizi olarak yetmemesi neticesnide ise Beşevler Küçük Sanayi Sitesine geçtiğini ve bu adreste de müvekkil şirketin kurduğunu ve ortak olarak da çocuklarını hissedar yaptığını, küçük sanayi sitesinde bulunan yer ile birlikte oto servis hizmetlerinin yanında araç kirilama hizmeti de vermeye başladığını, oto servis hizmetinde usta olan Sami Kepir’in yaşının ilerlemesi, araç kiralama işinin oturması ve işrekt ortaklarından Akıp Kepir’in de oto kiralama işini oturtması neticesinde oto servis işinden müvekkil şirketin çıkmak istediğini, bu sırada Sami Kepir’in tanığı olan ve işlerini de yapmış olan İbrahim Arat ve 03/01/2012 tarihinden Eylül 2016 tarihine kadar bu yana müvekkil şirkette hasar ve idari işlerden sorumlu olarak çalışan Mehmet Akif Altuntaşoğlu Oto Servisinin devralmak için talip olduklarını, tarafların oto servisin devri konusundan anlaşamadıklarını, servis için kullanılması gereken tüm makine ve ekipman 15/08/2016 tarihinde kurucu ortakları Halil İbrahim Arat, İlpar Yemen ve müvekkil şirketin çalışanı olan Mehmet Akif Altunoğlu tarafından kurulan davaı şirkete devredildiğini, bunun yanında 1980 li yıllardan bu yana oluşturulan müşteri çevresi ile müvekkil şirket tarafından oto servis hizmetin de de kullanılan “kepir oto” isminin kullanılmasının davacı firmaya sözleşme kapsamında izin verilmediğini, müvekkilin sözleşmeden doğan yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin ,davalının marka kullanım hakkını davacıya devrini içerdiği,sözleşmenin kurulduğu 01/10/2016 tarihi itibari ile davalının davacıya kullanım hakkını devredebileceği tescilli bir markası bulunmadığı, devre konu markanın, 15.12.2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tesciline karar verildiği, 6098 sayılı Kanun 30.maddesinde ”Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf, sözleşme ile bağlı olmaz.” hükmü düzenlendiği gerekçeleriyle davacının sözleşmenin iptali talebinin bu kanun maddesi kapsamında değerlendirilerek davacı davasında haklı olduğu kanaati ile davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; tarafların oto servisin devri konusunda anlaştıkları, servis için kullanılması için gerekli olan tüm makine ve ekipman 15.08.2016 tarihinde kurucu ortakları Halil İbrahim ARAT, İlpar YEMEN ve müvekkil şirketin çalışanı olan Mehm
an kurulan davacı şirkete devredildiği, bunun yanında 1980’li yıllardan bu yana oluşturulan müşteri çevresi ile müvekkilim şirket tarafından oto servis hizmetinde de kullanılan “Kepir Oto” isminin kullanılmasının davacı firmaya sözleşme kapsamında izin verildiği, yine iddia edilenin aksine sadece ismin kullanılmasına yönelik bir anlaşma yapılmamış 40 yıla varan müşteri birikimi, usta çalışanlar ile ekipman ve makinelerin de davacı şirkete devredildiği, yine iddianın aksine müvekkili şirket yetkilileri tarafından karşı tarafın hataya düşürme gibi saiki olmadığı gibi davacı şirket ortaklarından Mehmet Akif Altuntaşoğlu müvekkil şirkette uzun yıllardan beri çalışan idari işler ile ilgilenen müvekkil şirketin tamamen iş ilişkisini bilen ve/veya bunları araştırıp öğrenebilecek bir konumda olduğu, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin tamamını yerine getirildiği, davacı şirket, müvekkili şirket tarafından aralarındaki sözleşmeye bağlı olarak ismin kullanılmasına karşılık olarak kesilen faturaları kabul etmiş herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi bu bedellerin ödenmemesi neticesinde tarafımızca Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/12410 Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine her hangi bir itirazları olmadığı, davacı şirket sözleşmenin feshine ilişkin hiçbir fesih bildiriminde bulunmamış, sözleşmeyi kabul etmiş ve şartlarına da uymuş, yaklaşık olarak 2 yıl geçtikten sonra sözleşmenin kuruluşu esnasında hataya düşülmüş olması gerekçe gösterilerek sözleşmenin iptali istemi açıkça kötü niyetli olduğu, TTK.18/2 ; “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” düzenlemesine de açıkça aykırı davrandığı gerekçesi ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; marka kullanım sözleşmesinin iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK. 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında ; Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 21.05.2019 tarihli müzekkere cevabından anlaşılacağı üzere davaya konu markanın Kepir Otomotiv Servis Araç. Kiralama San. Tic. Ltd. Şti. şeklinde 6769 sayılı Kanun kapsamında 15.12.2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil edildiği, 09.07.2018 tarihinde sicile kaydedilen markanın 27.09.2018 tarihli ve 455 sayılı Resmi Marka Gazetesinde yayınlandığı bildirildiği, taraflar arasında 01.10.2016 tarihinde akdedilen marka kullanım hakkı sözleşmesi incelendiğinde davacının sözleşmeye konu Kepir Oto markasının kullanım hakkını kiraladığı ve sözleşme süresinin 5 yıl olduğu ,

Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK’nın 156. maddesi “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.” hükmünü içermektedir.
Bu kapsamda, davanın markadan kaynaklanan hakların korunması hususu ile ilgili olup yukarıda belirtilen kanun hükmü gereğince dava konusu ihtilafta görevli mahkemenin ” Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin” olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği yine görev husuna göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının değerlendirilmesine bu aşamada yer olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 HMK. 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2019 tarih, 2018/1428 Esas, 2019/1183 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.04/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır