Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1803 E. 2022/371 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1803 – 2022/371
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1803
KARAR NO : 2022/371

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2019
NUMARASI : 2018/948 Esas, 2019/586 Karar

DAVACI :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2019 tarih, 2018/948 Esas, 2019/586 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasnıda değişik tarihlerde akdedilen sözleşmelerin, 23/01/2018 tarihli toplu fesih bildirimi ile sona erdirildiğini, müvekkil şirket sözleşmesinin feshedildiği tarihten hemen bir gün sonra güvenlik hizmeti sunan başka bir firma ile anlaşmış olup söz konusu firmanın sistemini kulandığını, müvekkil şirketin davalı şirkete ait cihazları kullanmasının mümkün olmadığını, 23/01/2018 tarihinde müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin sona ermesine rağmen davalının Şubat ve Mart aylarında kredi kartından otomatik tahsilat yapmaya da devam ettiğini ve haksız kazanç elde ettiğini, söz konusu bedellerin toplamının 12.400,21 TL’si olup, davalıya ihtarnamenin tebliğine rağmen davalı borçlu tarafından ödenmediğini, davalı şirketin borcu olduğunun tespiti ve borçlunun itirazının reddi ile Bursa 12. İcra müdürlüğünün 2018/6267 e. Sayılı dosyası üzerinden icra takibinin devamına, haksız itirazı nedeniyle borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin İstanbul Asiye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan Sözleşmenin 9.3’üncü maddesinin “… Müşterinin tüketici olmadığı hallerde, iş bu sözleşmenin tatbik ve tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar şimdiden kabul ve beyan ederler…” şeklinde olduğunu belirterek, davanın reddini, talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece ; davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmelere göre 9.3 Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden münhasır yetki sözleşmesi gereği yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemelerinin olduğu gerekçesi ile yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Fenuğursan Gıda Temizlik Maddeleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. İstinaf talebinde; Dava konusu sözleşmenin tanzim yeri ve sözleşmenin ifa yerinin Bursa olduğunu, Yerel mahkemenin kararında sözleşmeye göre yetkili yer mahkemesinin İstanbul mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de genel yetki kuralı gereğince sözleşmenin imzalandığı ve sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemelerinin de yetkili olduğunu, Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun Bursa’da olması, ticari defter ve kayıtlar ile keşif ve bilirkişi incelemesinin Bursa da yapılacak olması nedeni yetkili mahkemenin Bursa olması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı bulunan kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; davacıya ait marketler için akdedilen güvenlik sistemleri sözleşmelerinin fesih nedeniyle haksız tahsil edilen ücretin iadesi için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı; davalı ile aralarında değişik tarihlerde akdedilen güvenlik sistemi hizmet sözleşmelerinin 23/01/2018 tarihinde toplu fesih bildirimi ile sona erdirildiğini, ancak davalının şubat ve mart aylarında kredi kartından otomatik tahsilat yapmaya devam ettiğini, haksız tahsil edilen 12.400,21 TL’nin ihtara rağmen kendilerine iade edilmediğini, bu nedenle yapılan icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde, öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sözleşmenin 9.3. Maddesinde yetkinin düzenlendiğini, esasa ilişkin olarak ta davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasında, birden fazla güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 9.3. Maddesinde ” müşterinin tüketici olmadığı hallerde iş bu sözleşmenin tatbik veya tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu taraflar şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesi bulunmaktadır.
Buna göre, taraflar sözleşmelerin 9.3. Maddesine göre uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkisini kabul etmişlerdir.
Taraflar tacirdir. 6100 sayılı HMK’nın “Yetki Sözleşmesi” başlıklı 17. maddesinde, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesi ile getirilen bu yetki kuralı, kesin değil, münhasır yetki niteliğindedir. Zira, HMK’nın 17. maddesinde yetki sözleşmesi ile düzenlenen yetki, ancak süresinde (ilk itiraz olarak) yetki itirazı olması halinde gözetilebilir. Mahkemece resen dikkate alınamaz.
Taraflar sözleşmelere 9.3. madde de konulan hüküm ile HMK.nun 17.maddesi gereğince aynı zamanda yetki sözleşmesi ile yetkili mahkemeyi belirlemişlerdir. Bu yetki sözleşmesi geçerli ve tarafları bağlayıcıdır. Davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkeme tarafından dava dilekçesinin yetki yönünden red kararı usul ve yasaya uygundur.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/03/2022

)