Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1758 E. 2022/1622 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1758
KARAR NO : 2022/1622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019
NUMARASI : 2017/713 Esas, 2019/513 Karar
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2019 tarih, 2017/713 Esas, 2019/513 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin hakim ortağının dürüstlük kuralına ve kanuna aykırı olarak 28/04/2017 tarihli genel kurul toplantısında 03, 04, 06 ve 08 nolu kararları aldığını belirterek, bu kararların iptali ile 2015 yılı net dağıtalabilir karın tespiti ile ortaklara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, yapılan işlemlerin ve alınan kararların dürüstlük kuralına ve kanuna aykırı olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, davalı şirketin 28/04/2017 tarihli 2015 yılı genel kurul toplantısında alınan 4,6 ve 8 nolu kararların iptaline, 3 nolu kararın iptali ile davacının kar payı dağıtılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; genel kurul öncesi, davalı şirket tüzel kişiliğine Bursa 10. Noterliği’nin 07.04.2017 tarih 013334 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 2015 yılı Yönetim Kurulu Faliyet raporu, bilanço, gelir tabloları, denetim raporu, finansal tablolar ve yönetim kurulu kar dağıtım önerisine ilişkin bilgi ve belge verilmesi talebinde bulunulmuş olmasına karşın bu taleplerinin karşılanmadığı, müvekkili hissedarların inceleme ve bilgi alma hakkının TTK’nun 437. maddesi anlamında ihlal edildiği gibi, özel denetim talep etme hakkınında ortadan kaldırılmış olduğu, gündemin 3. maddesinde yer alan faaliyet raporu, bilanço ve gelir tabloları hakkında söz almalarına izin verilmediği, muhalefet şerhlerinin bu maddeye eklenmediği, toplantı tutanağında ise “söz alan olmadığı görülerek oylamaya geçildi” şeklinde bir ibare yazılarak söz konusu mali veriler okunmaksızın oy çokluğu ile kabul edilmesine karar verilmiş olduğu, süreklilik arz edecek şekilde kar eden , yaklaşık 28 milyon cirosu bulunan bir şirketin 1998 yılından bu yana ortaklara kar payı dağıtılmasına karar vermemesinin açık olarak yasal düzenlemelere ve de dürüstlük kuralına aykırı olduğu, genel kurulun kar payı dağıtılmamasına karar vermesi yetkisinin sınırsız olmadığı gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; (4) ve (8) no’lu gündem maddeleri yönünden; davacı tarafın iddiasının aksine yönetim kurulu üyelerinin anılan maddelerde oy kullanmadıkları, yönetim kurulu üyelerinin ibrası ile 395. ve 396 madde uyarınca yönetime yetki verilmesine ilişkin anılan gündem maddelerinde davacılar … ve … tarafından olumsuz oy kullanıldığı, olumsuz oy kullanan davacıların her birinin toplam 328.500,00 TL. değerinde toplam %5.38 oya sahip oldukları, davalı müvekkili şirket ortaklarından İlker Biligtünün sahip olduğu hisselerin 718,8 paya karşılık gelen 718.800,00 TL. hissesini şirket hissedarlarından Alihan Biligtü’ye devrettiği, yönetim kurulu üyelerinin ibrasında olumlu oy kullanan hissedarlar Alihan Biligtü ve Gülnur Urlu’nun hisselerinin toplamı 1.028.5 hisse olup şirket hisselerinin % 8,7375’ine tekabül ettiği ve davacılara ait hisseler toplamından fazla olduğundan oy çokluğu ile ibra kararı alınmış olduğu, 01.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda bu hususun vurgulandığı, (6) no’lu gündem maddesi yönünden ise 2015 yılı dönem net karının dağıtılmayarak işletmenin kullanımına bırakılması hususunda plastik sektörünün özellikleri, şirketin sektörde inkişaf, büyümesi, rekabet ortamında daha da güçlenmesi göz önünde tutulmuş ve bu yolda taktir hakkı kullanılırken objektif iyi niyet kurallarına ve yasa hükümleri ile yargıtay kararlarına uygun olduğu gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, anonim şirkette genel kurul kararlarının iptali ile kar payı ödenmesi talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacılar , tarafından şirketin 28/04/2017 tarihli 2015 yılı genel kurul toplantısında alınan 2015 yılı bilanço ve gelir tablolalarının onaylanması, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi, kar payı dağıtılması , yönetim kurulu üyelerine TTK. 395 ve TTK. 396 maddeleri gereğince izin verilmesi yönündeki genel kurul kararlarının iptali ile karın tespiti ile ortaklara dağıtılması amacıyla istinafa konu davanın açıldığı,
Davacıların, davalı şirkette %5,48 oranında paya sahip oldukları,
Davaya konu 28/04/2017 tarihli şirket 2015 yılına ait genel kurul toplantısının 3.maddesinde, şirket faaliyet ve bilançolarının oylanarak kabul edilmesi, 4.maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi, 6.maddesinde kar payının dağıtılmaması, 8.maddesinde ise TTK. 395 ve 396 maddeleri uyarınca işlem yapma yetkisi verilmesine ilişkin kararlar alındığı,
Yerel mahkemece bilirkişi kök ve ek raporu alınarak davacının 4,6 ve 8 nolu genel kurul kararlarının iptali talebinin kabulü ile 3 nolu genel kurul kararı ile kar payı dağıtılmasına ilişkin taleplerinin reddine dair karar verilmiş olup hüküm taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf edilmiştir.
6102 sayılı TTK. 445. maddesine göre, 446. maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
Yine genel kurulun görev ve yetkileri başlıklı 408/ d maddesi; ”Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ” Tutanak” başlıklı 422 maddesi;
” (1) Tutanak, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibarî değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir. Tutanak, toplantı başkanlığı ve Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır; aksi hâlde geçersizdir.
(2) Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhâl ticaret sicili müdürlüğüne[1] vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür; tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesine konulur.” şeklindedir.
Yine Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin;
”Toplantı tutanağının düzenlenmesi” başlıklı 26/3. maddesi;
”Toplantıda alınan kararlar, hiçbir tereddütte yer vermeyecek şekilde, olumlu ve olumsuz oyların toplamları da gösterilmek suretiyle tutanakta belirtilir.” şeklindedir.

Yukarıda belirtilen genel açıklamalar karşısında; davacı tarafça açılan genel kurul kararının iptali davası, yasal süresi içinde ve yetkili mahkemede açılmış olup taraf vekillerinin istinaf taleplerinin incelenmesine geçilmiştir.
Öncelikle davacının kar payı dağılması talebi bakımından; 6102 sayılı TTK. 408/2-d. fıkrasında finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâr katılması dâhil kullanılmasına dair kararların alınmasının genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğu düzenlenmiş olup şirket genel kurulunun, şirket kâr payının belirlenmesi ve dağıtımı konusunda tek yetkili organ olmasına ve bu doğrultuda genel kurulda alınmış bir karar bulunmamasına göre davacı tarafın karın tespiti ve ortaklara dağıtılmamasına dair talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararında da hukuki yönden isabetsizlik bulunmamaktadır.
Genel kurul kararlarına ilişkin istinaf talepleri bakımından ise; yukarıda açıklanan 6102 sayılı TTK. 422. ve ”Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliğin” 26/3. maddelerinde, yapılacak genel kurul toplantısında tutulacak tutanağın nasıl düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu madde hükümlerine göre, tutanak pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibari değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içermesi gerekir.
Ancak somut olayda dava konusu edilen şirket 28/04/2017 tarihli 2015 yılına ait genel kurul toplantısında alınan kararlara ilişkin tutanakta, genel kurulda her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayıları yer almamaktadır. Bu itibarla somut olayda uygulama yeri bulunan TTK’nın 422. maddesi uyarınca toplantıda alınan kararlar geçersiz bulunduğundan, davanın genel kurul kararlarının iptali yönünden tümden kabulü gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamış, kararın bu yönü ile kaldırılması gerekir.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/12766 Es.- 2016/6592 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istainaf başvurusunun esastan reddi ile davacı vekilinin yukarıdaki bend kapsamında kalan istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.353/1-b-1 madde uyarınca esastan reddine,
2-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile;
3-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/03/2019 tarih, 2017/713 Esas, 2019/513 sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırılan karar yerine geçmek üzere yeniden HÜKÜM TESİSİ İLE,
-Davanın kısmen KABULÜ ile; davalı şirketin 28/04/2017 tarihli 2015 yılı genel kurul toplantısında alınan dava konusu 3,4, 6 ve 8 nolu kararların İPTALİNE ,
-Davacının kar payının tespiti ile ortaklara dağıtılmasına ilişkin talebinin REDDİNE,
-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70- TL ilam harcının peşin alınan 169,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,27 TL. harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatırın tarafa iadesine,
-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 661,60-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 330,80 TL yargılama gideri ile peşin alınan 80,70 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Reddedilen talep yönünden davalı vekili yararına yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve mütselsilen tahsili ile alınarak davalıya ödenmesine,
-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK. 333.md.uyarınca yatıran tarafa iadesine,

İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-İstinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine,
2-Davacılar tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL. istinaf başvuru harcı, tebligat ve posta giderleri 20,70 TL. olmak üzere toplam 142,00 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre karar tebliğ ve harç işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır