Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1757 E. 2021/1574 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….. – ….
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : ….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : …..
KATİP : ……
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ….
TARİHİ : ……
NUMARASI : ….. E. – ….. K.
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2021

….Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. tarih,…. esas, ….. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı ….. Şti arasında sözleşmeler yapıldığını, dava dışı ….’ın bu sözleşmeler kapsamında davalı şirketin işçisi olarak 23/06/2011 tarihinden itibaren çalışmakta iken 31/01/2013 tarihinde iş akdinin haksız feshinden bahisle, birtakım işçilik alacaklarının tahsili talebiyle ….. İş Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası üzerinden açılan davanın karara çıktığını, kararın taraflarınca temyiz edildiğini, Yargıtay .. Hukuk Dairesinin …. E. sayılı dosyası ile …. tarihinde onandığı, bu dava dosyasındaki bilirkişi raporunda davacının 23/06/2011-31/01/2013 tarihleri arasında davalıda sigortalı çalışmasının belirtildiği dava dışı …. vekili tarafından işçilik alacaklarının tahsilini teminen müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve ekindeki teknik şartnameye göre ve ilgili maddesi gereğince “Hizmet sözleşmesi, 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanunu, 4857 sayılı iş kanunu ve diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklerden doğacak bütün yükümlülüklerin yükleniciye ait olduğunu, kanunlar gereği idarece ödenmek zorunda kalınan her türlü meblağın yükleniciye rücu hakkı saklıdır.” şeklinde olduğunu, bu icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 30/05/2014 tarihinde 7.032,81 TL teminat tutarı yatırıldığını, davalı şirketin iş bu icra dosyasında ve dava dosyasında da taraf olmasına ve mahkeme kararı gereğince müteselsilen sorumlu olmasına rağmen icra dosya borcu tutarı ödenmediğinden müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığını, ….. İş Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası ile …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasına müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin toplamı olan 7.625,41 TL ödeme tarihlerinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya karşı öncelikle yetki ve görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlık ödenen işçilik alacaklarına dair rücuen tazminat davası olduğunu, bu nedenle iş mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkil şirketin PTT aracılığıyla açtığı ihaleyi kazandığını ve söz konusu ihale süresince dava dışı ….’ı çalıştırdığını, PTT tarafından açılan yeni dönem ihaleyi müvekkil şirketin kazanamadığını ve …..’ın iş akdinin sona erdiğini, dolayısıyla burada asıl işverenin PTT A.Ş. olduğunu, asıl iş veren PTT A.Ş. olduğu için ödenmesi gereken kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarından da kendisinin sorumlu olduğunu, davacının hakkını kötüye kullandığının ortada olduğunu, bu nedenlerle görev itirazı uyarınca mahkemenn görevsizliğine, iş mahkemelerinin görevli olduğuna, aksi takdirde yetki itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu ile devamında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili 17/10/2020 tarihli dilekçe ile vekillikten çekilme dilekçesi sunmuş, vekillikten çekilme beyanı davalı şirkete ilk derece mahkemesince tebliğ edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece; 07/06/2018 tarihli kök rapor ve 07.03.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirtilen, asıl işveren davacı hizmetinde taşeron şirketin işçisi olarak çalışan dava dışı …..’ın 23/06/2011-31/01/2013 tarihleri arasında davalı …..Ltd. Şti. nezdinde çalıştığı, bu döneme ilişkin davalı şirketin sorumlu olduğu bedelin icra dosyası, yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere 7.625,41 TL olduğu, bilirkişinin yaptığı hesaplamalar esas alınarak sureti ile belirtilen miktar üzerinden davanın kabulüne yine davalının, davacı alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden dava tarihinden önce borçlunun usulüne uygun temerrüde düşürüldüğüne dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı gerekçesi ile dava tarihinden itibaren avans faizine uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin, faizin başlangıç tarihini ödeme tarihinden itibaren başlatması gerekirken, dava tarihinden itibaren başlatması usul ve yasaya aykırı olduğu, faiz başlangıcı yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak ödeme tarihlerinden itibaren faiz başlangıcı’nın kabulüne karar verilmesi gerekçesi ile istinaf yasa başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davanın iş mahkemesinde görülmesinden bahisle görev ve yetki itirazında bulunmuş olmalarına rağmen bu itirazlarının değerlendirilmeksizin hüküm verildiği, 08.02.2015 tarih ve 29261 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca müvekkili şirketin kıdem tazminatından sorumlu olmadığı, müvekkili davalı ile davacı PTT arasında yapılan sözleşmede açıkça kıdem, ihbar, fazla mesai, dava sonucunda ödenecek vekalet ücreti ve dava masraflarının rücu edileceğine dair bir hüküm bulunmadığı için müvekkil şirkete karşı rücu talep edilemeyeceği, davacının talimatı uyarınca alt taşeronun çalıştırmak zorunda kaldığı personelden kaynaklanan işçilik alacaklarının taşeron şirketlerden talep edilmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, bilirkişi raporunda ikili bir hesaplama yapılarak tarafların %50 oranında sorumlu oldukları belirtilmiş olmasına rağmen davanın tam tutar üzerinden kabul edilerek, PTT’nin ödediği tüm tazminatın müvekkil şirketten rücuen tazmin edilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçi ….’ın işçilik alacaklarının tahsili için davacı kurum aleyhine yapılan takip sebebiyle davacı kurum tarafından icra dosyasına ödenen tazminatın alt işveren niteliğine haiz davalıdan tahsiline karar verilmesine ilişkindir.
Dava dışı işçinin, çalıştığı iş yerlerinin iş mahkemesi dosyası kapsamında alınan raporda ayrıntılı olarak belirtildiği,23/06/2011- 31/01/2013 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, davalının işçinin işvereni olduğu anlaşılmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur.
İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Davalının istinaf incelenmesinde; dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine göre işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğu, dava dışı işçinin tek işvereni olan davalının ihbar ve yıllık izin alacağından sorumlu olduğu, iş bu davada yerleşik yargı içtihatları ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yine sözleşmenin ifa yerinin yetkili olduğu ve 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesine göre davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, tüm dosya kapsamından anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine,

Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; davalının dava dışı işçi tarafından ikame edilen dava ve icra takibinde taraf sıfatına haiz olduğu bu sebeple davacının icra takip dosyasına ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz isteyebileceği, 6102 sayılı TTK’nın 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari olan iş diğer taraf için de ticari olacağı, bu nedenle davacının ticari faiz talep edebileceği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, yerel mahkemenin dava tarihinden itibaren avans faizine karar vermesi hatalı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün bu yönü ile kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih,…Esas, …. sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davanın KABULÜ ile;
7.625,41 TL. rücuen tazminatın davacı tarafından …. İcra Dairesinin 2014/5219 Esas sayılı icra takip dosyasındaki ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 520,89 TL. harcın, peşin olarak alınan 130,23 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 390,66 TL. harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 585,50 TL. yargılama gideri ve 520,89 TL. peşin harç toplamı 1.106,40 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf yargılaması bakımından;
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 520,89 TL. istinaf karar harcından 131,00 TL.nin mahsubu ile bakiye 389,90 TL.nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 20,70 TL. istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan tutarın istek halinde davalıya iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına artan gider avansının istek halinde davalıya iadesine,
Karar harç ve tebliğ işlemlerinin mahkemece yerine getirimesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.16/11/2021

…..
Başkan
…..
¸e-imzalıdır

….
Üye
…..
¸e-imzalıdır
…..
Üye
……
¸e-imzalıdır
…..
Katip
……
¸e-imzalıdır