Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1697 E. 2022/216 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …..
KARAR NO : ……
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : ….. Esas, …………Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih,……. Esas, …….. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 2016 yılında Bursa’da kurulmuş 200.000,00 TL sermayeli limited bir şirket olduğunu, müvekkili şirektin kuruluş tarihi olan 22/08/2016 tarihinden 18/04/2018 tarihine kadar iki ortaklı bir yapısı bulunduğunu, müvekkili şirkete borçlu olmadığı senet fotoğrafının 16/05/2018 tarihinde müvekkili şirket çalışanı ………..’ya whatsapp üzerinden lehdar kısmı boş olarak davalı tarafından gönderildiğini, müvekkili dava konusu senetten o an itibariyle haberdar olduğunu ve böyle bir borcu olmadığını belirttiğini, alacaklı olunduğu iddiasıyla davalı … tarafından vekili vasıtasıyla takibe konulan senetteki borcun tamamına borçlu olunmadığı için itiraz ettiklerini, davalı alacaklı senedin müvekkili şirketten ne için alındığını ispatla yükümlü olduğunu, davalı alacaklı … plakalı aracı müvekkili şirkete hiçbir zaman satmadığını, davalı alacaklının ……… plakalı aracın satışı ve satışı ile ilgili yapılan masraflardan dolayı verildiği belirtilen senedi müvekkiline sattığı gerekçesiyle icraya koyduğunu, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olması sebebiyle öncelikle icra tahdidi ve tehdidi altında bulunan müvekkilinin mağduriyetinin devam etmemesi için takibin durdurulmasına karar verilmesini, nihayetten müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava ve takip konusu senedin davacı tarafın iddia ettiği şekilde… plakalı vasıtanın satış bedelinden kalan borç ile ilgisinin olmadığını, bu senedin davacının müvekkilinden… plakalı vasıta ile birlikte kiralanan 2 adet daha vasıtanın kiralama bedellerinden, bu vasıtaların bakım vs. gibi harcamalarının müvekkilinin kredi kartından yapılmasından ve müvekkili tarafından başka şahıslardan temin edilen vasıtalarla davacıya verilen lojistik destek hizmetlerinden kaynaklandığını, alacaklarının mesnedini teşkil eden tüm bu işlemlerin doğal olarak davacı tarafın o tarihlerde yetkilisi olan Ahmet Eyigün isimli kişiyle yapıldığını, bu şahsında davacı tarafın şimdiki yetkilisi olan şahsın yaptığı şikayet üzerine Bursa CBS’nın 2018/62360 Hz. Nolu dosyasına vermiş olduğu ifadesinde bu hususları açıkça kabul ve ikrar ettiğini, bu beyan ve ikrar karşısında başkaca bir araştırma yapılmasına gerek olmaksızın davanın reddine, mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına, itirazlarında haksız olan ve tedbir alarak takibi durduran davacı tarafın %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davalı alacaklı tarafından Bursa 20. İcra Dairesinin……… esas sayılı icra takip dosyasında keşidecinin davacı hamilin davalı olduğu 08/11/2017 keşide tarihli, 17/05/2018 vadeli 52.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı, dava konusu bononun arka yüzünde ” ……………..satış bedelinden kalan bakiye ve yapılan işlerin ve kredi kartından çekilen 15.000 TL’ ye karşılık” ibaresinin borç kaydının teminat kaydı olup hangi ilişkinin olduğuna atıf yaptığından senetteki borç kaydının kayıtsız şartsız olmadığından düzenlenen bononun kambiyo senedi vasfında olmadığı kanaatine varılmış olup davalı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağı gibi kambiyo senedinde belirtilen… plakalı aracın satışının ve kredi kartından çekilen 15.000 TL olduğunun ispat yükü davalı alacaklıda olup davalı alacaklı tarafından edimini yerine getirdiğinin araç satışı ve 15.000 TLyi verdiğinin yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmediği gerekçesi ile davacı tarafından dava konusu bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin İcra ve İflas Kanunun 72/5. maddesine göre davalının bononun teminat senedi olup olmadığını, edimlerini yerini getirip getirmediğini bilebilecek durumda olduğu dolayısıyla takipte haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; bononun teminat senedi olduğuna ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğu, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği, yine alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçeleri ile istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.nun 776/1-b. maddesi gereğince, bononun, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi zorunlu olup, aynı Kanunun 777/1. maddesi uyarınca ise bu unsuru içermeyen bir senet bono sayılmaz. Diğer bir değişle bu niteliği haiz olmayan bono, kambiyo senedi vasfında kabul edilemez. Takibe dayanak yapılan senedin teminat senedi olması, senetteki borç kaydının kayıtsız şartsız olmadığı anlamına gelir.
Yine 2004 sayılı İİK.72/5.maddesi gereğince dava borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı ile davalı arasındaki takibe ve davaya konu senedin arka yüzünde ” …satış bedelinden kalan bakiye ve yapılan işlerin ve kredi kartından çekilen 15.000 TL’ ye karşılık” ibaresinin teminat kaydı olduğu, bononun teminat için düzenlendiği, hangi ilişkiden kaynaklandığına atıf yapıldığı, davalının iddia ettiği gibi … plakalı vasıtanın satış bedelinden kalan borç ile ilgisinin olmadığını, bu senedin davacının müvekkilinden… plakalı vasıta ile birlikte kiralanan 2 adet daha vasıtanın kiralama bedellerinden, bu vasıtaların bakım vs. gibi harcamalarının müvekkilinin kredi kartından yapılmasından ve müvekkili tarafından başka şahıslardan temin edilen vasıtalarla davacıya verilen lojistik destek hizmetlerinden kaynaklandığını ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ile davalı alacaklı tarafından edimini yerine getirdiğinin araç satışı ve 15.000 TL. yi verdiğinin yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmediğinden, bu yöndeki mahkeme kabulü yerinde olup; ancak mahkemece kabule göre davacının Bursa 20. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının kabulüne karar verilmesi gerekirken; davanın kabulü ile dava konusu Bursa 20. İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı icra takibine konu keşidecisinin davacı, lehtarın davalı olduğu, 17/05/2018 vadeli, 52.000 TL bedelli bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi hatalı olup belirtilen husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih, …. Esas,…………. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.2 maddesi gereğince davalı vekilinin talebi ile ilgili KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE, YENİDEN HÜKÜM TESİSİ ile;
3-Davanın KABULÜ ile; dava konusu Bursa 20. İcra Müdürlüğünün……….. Esas sayılı icra dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
4-2004 sayılı İİK.nun 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatının koşulları oluştuğundan 10.400 TL. kötüniyet tazminat tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.567,52 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 891,89 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.675,63 TL. nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan talimat ve tebligat gideri 48,50 TL yargılama gideri ve 891,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 940,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT. ye göre belirlenen 6.094,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK. 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davalı tarafça yatırlan peşin harcın davalıya iadesine,
2-Davacı gider avansından kullanılan istinaf yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan tutarın talep halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.17/02/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır