Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1660 E. 2021/1425 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ……………
KARAR NO : …………………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ………
NUMARASI : ……….Esas, ………………….Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
…………………
DAVALI : … –
…………………………
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarih, ……. Esas, ………… sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalı borçlunun müvekkiline ödemesi gereken borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı borçlu şirket hakkında Bursa 4. İcra Müdürlüğünün …………. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve gönderilen ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiğini, ancak davalı şirketçe haksız ve kötü niyetli bir şekilde yetkiye, borca, faize itiraz edildiğini, icra müdürlüğü tarafından takip işlemlerinin durdurulduğunu, davalı tarafın borca yönelik itirazalrının da yetkiye yönelik itirazlarının da hukuki mahiyette olmadığını, talep edilen faiz oranının BK 88 maddesi doğrultusunda tespit edilen ve ticari işlerde uygulanacak faiz olduğunu, davalı tarafın faize ilişkin itirazının da haksız olduğnu, yine faizin de takip tarihi itibariyle davalı taraftan talep edilebileceğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takip dosyası için icra müdürlüğüne nisbi harç ödendiğini, bu harcın ödendiğine ilişkin icra inkar belgesini ekte sunduklarını, açıklanan nedenlerle haklı davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline yine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkeme tarafından; Bakırköy 1.İcra Dairesi tarafından ………İflas dosyası ile davalı şirket hakkında basit tasfiye usulüne göre işlem yapıldığı, İİK’ nın 194. maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadan iflas dairesi tarafından dava konusu alacağın 71 numarası ile kaydedildiği ve belgeler incelenmek sureti ile 04/10/2018 tarihli karar ile 11.572,84 TL toplam alacağın tamamının kabulune karar verildiği ve 4. sıraya kaydedildiği ve kesin suretle kayıt kabul yapıldığından konusu kalmayan alacak hakkında hüküm tesisine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Mezkur karar davacı vekili tarafından; 2004 sayılı İ.İ.K.194. madde hükmü uyarınca müflisin taraf olduğu hukuk davalarının 2. alacaklılar toplantısından 10 gün sonraya kadar mahkemece yargılamanın durdurulup bu toplantının sonucuna yargılamaya devam etmesi gerektiği, mahkemenin yasa hükmüne açıkça aykırı karar verdiğinden bahisle kararın kaldırılması talebi ile istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 05/11/2013 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 13/11/2013 tarihinde borca itiraz edilmiş olup yine davacı alacaklı tarafından yasal süre içinde istinafa konu iş bu dava açılmış, yine yargılama aşamasında dava ikame edilen borçlu şirket hakkında iflasın açılmasına karar verildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
İncelemeye konu istinaf talebi hakkında iflastaki tasfiye usulünün irdelenmesi gerekmektedir. Tasfiyenin hangi şekilde yapılacağı iflas dairesi belirleyecektir. İcra ve İflas Kanunu m.208/3’e göre iflas dairesi iflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç iki ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır. İflas dairesi, masa mallarının defteri tutulduktan sonra üç durumla karşılaşabilir. Eğer masaya ait hiçbir mal bulunamamışsa tasfiyenin tatiline karar verilecektir. Defteri tutulan malların bedeli adi tasfiye masraflarını karşılayamayacak durumdaysa basit tasfiye usulü uygulanacaktır. O halde basit tasfiye iki halde söz konusu olup; bu hallerden ilki masa mallarının adi tasfiye masraflarına yetmemesi, ikincisi ise adi tasfiyenin uzaması nedeniyle basit tasfiye usulünün uygulanmasıdır.
İflas dairesi tarafından, defteri tutulan mallar bedelinin adi tasfiye masraflarını karşılamayacağı anlaşılırsa iflas dairesi basit tasfiye usulünün uygulanmasına karar verir (İİK m.218/1). Adi tasfiye usulünde olduğu gibi bu halde de tasfiyenin basit tasfiye usulüyle yapılacağının ilan edilmesi gerekir. İflas dairesi, alacaklıları, yirmi günden az ve iki aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeğe ilanla davet eder (İİK m.218/2)Bu süre içinde alacaklılardan biri gerekli masrafları peşin vererek adi tasfiye usulünün uygulanmasını talep edebilir. (İİK m.218/2) Bu halde tasfiyeye adi tasfiye usulüne göre devam edilecektir. İflas dairesi, adi tasfiyeye ilişkin ilanı yaparak süreci başlatacaktır.
İflas dairesince verilen süre içinde alacaklılardan hiçbiri gerekli masrafları ödemeyerek adi tasfiyeyi talep etmezse tasfiyeye basit tasfiye usulüne göre devam edilir. Basit tasfiye usulü iflas dairesi tarafından tatbik edilecektir. Basit tasfiye usulünde iflas idaresi yoktur. İflas idaresinin görevleri iflas dairesi tarafından yerine getirilir. Bu kapsamda alacak tahkikini, sıra cetvelini, masaya giren malların paraya çevrilmesini, paraların dağıtımını ve borç ödemeden aciz vesikası düzenlenmesini iflas dairesi yapacaktır. İİK m.281/3’e göre de basit tasfiyede iflas dairesi alacaklıların menfaatlerine uygun şekilde malları paraya çevirir ve başka merasime mahal kalmaksızın alacakları tahkik ve sıralarını tayin ederek bedellerini dağıtır. Basit tasfiye usulünde alacaklılar toplantısı da yoktur.
Dosyanın incelenmesinde davalı şirket hakkında Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……….. Esas sayılı dosyası ile 11/02/2015 tarihinde iflasına karar verildiği ve Bakırköy 1.İcra- İflas Dairesi tarafından 2015/12 İflas dosyası ile iflas işlemlerinin yapıldığı ve davacı tarafından dava konusu alacakla ilgili 05/12/2016 tarihli dilekçe ile alacağın kaydedilmesi için icra dairesine talepte bulunduğu ve iflas dairesi tarafından 71 numarası ile alacağın kaydedildiği ve belgeler incelenerek 04/10/2018 tarihli karar ile 11.572,84 TL toplam alacağın tamamının kabulune karar verilerek 4.sıraya kaydedildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtilen genel açıklamalar karşısında; davalı borçlu şirketin Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …………… Esas sayılı dosyası ile 11/02/2015 tarihinde iflasına karar verildiği ve yine Bakırköy 1.İcra-İflas Dairesi tarafından 2015/12 İflas sayılı dosyası ile iflas işlemlerinin başlatıldığı, iflasın iflas dairesi tarafından basit tasfiye usulünü göre yürütüldüğü, itirazın iptali devam ederken davacı alacaklı tarafından asıl ve ferileri ile birlikte bildirilen davaya konu alacağın iflas dairesi tarafından bildirilen miktarda ve kesin suretle 4. sırada kayıt ve kabul edildiği, yine basit tasfiye usulünde alacaklılar toplantısının mevcut olmayıp 2004 sayılı İ.İ.K. 194. madde hükmü uyarınca 2. alacaklılar toplantısından 10 gün sonraya kadar yargılamanın durdurulmasına da gerek olmadığı, bu sebeple adi tasfiye usulü için öngörülen madde hükmünün davada uygulanma olanağı da bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu itibarla tamamı kesin olarak kabul edilmiş davaya konu alacak bakımından dava konusuz kalmış olup yerel mahkemenin kararında hukuki yönden isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeplerle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarih ve 2021/3014 Es.-2021/791 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.22/10/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır