Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …….
KARAR NO : ……………..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2019
NUMARASI : …….Esas, …………Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/01/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarih, ………. Esas, ………….Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili hakkında Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına dayanarak ,davalı tarafça Bursa 17.İcra Müdürlüğünün …………. sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, davacıdan kefillik için kredi sözleşmesine alınan imzanın BK.nun 584 ve devamı maddelerinde belirlenen şartları taşımadığını eş rızası alınmadığını,kefaletin geçersiz olduğunu,davacının ev adresinde uygulanan haciz işlemi sonrası borca ve ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğinden takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak ihtiyati haciz miktarının 71.250-TL sınırlanmak suretiyle kısmen kaldırıldığını, davacının davalı tarafa hiç bir borcunun olmadığını, yapılan takibin haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, takip dosyasında borca dayanak kefaletin geçersizliğinin tespiti ile davacının borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap; davacının bu davayı açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, davacı hakkındaki takibin durdurulduğunu ve müvekkili banka tarafından herhangi bir itirazın iptali davası açılmadığını, davacının imzasının hile ile alındığı iddiasının dayanağının olmadığını beyanla davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Borçlar Kanunu 584 madde gereği yapılan değerlendirmede Eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olmasının şart olduğu, Somut olayda kefillik için eş rızası bulunmadığının anlaşıldığı, eş rızası şartının istisnası olan son fıkra gereği yapılan incelemede kredilerin 5570 sayılı kamu sermayeli bankalar tarafından yürütülen faiz destekli kredi kullandırılmasına dair kanun kapsamında kullanılan bir kredi ve kooperatif kredisi olmadığı, davacının esnaf odasına ve BTSO da kaydı bulunmadığından dolayısıyla işletme sahibi ya da şirket ortağı olmadığı anlaşıldığından eş rızasının gerekli olduğu, Kredinin salt ticari kredi olmasının eş rızasının aranmamasına etkili olmayacağı , gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davacının kötüniyet tazminat talebininin ise davalı-alacaklının takibin yapılmasında haksız ve kötüniyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan bu istemin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Ziraat Bankası vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu ………Tic.Ltd.Şti arasında akdedilen Genel Ticari Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davacı … in de kredi sözleşmesine müteselsil kefil olarak 71.250,00 TL kefalet limiti ile imza attığını, aynı zamanda kredinin teminatı olarak Bursa Osmangazi ilçesindeki bir taşınmazı üzerinde banka lehine ipotek tesis ettiğini, Kredi borç ödemesinde temerrüde düşülmesi üzerine, kefiller davacı … (71.250,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) ve İrem Akyol aleyhine Bursa 17.İcra Müdürlüğü…….. Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı … in vekili marifetiyle itiraz ettiğini, ve davacı hakkında icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, İtiraz ve durdurma kararından sonra banka tarafından davacı … aleyhine hiç bir icra-i işlem yapılmadığını, itirazından dolayı aleyhine herhangi bir itirazın iptali davası da açılmamıştır. Buna göre, davacı hakkındaki takibin durdurulmuş olması, itirazın iptaline/kaldırılması dava açma hakkı süre itibariyle sükut etmiş olmakla davacının icra tehtidi altında olduğunu ileri sürmenin doğru olmadığını, Bu itibarla davacı tarafın işbu davayı açmada hiçbir hukuki yararı olmadığını, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, Davacı tarafın kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğuna ilişkin iddialarının dayanaksız olduğunu, Davaya konu kredinin ticari bir kredi olduğunu, kefalet için eş muvafakati şart olmadığını, davacının iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, imzasının hile ile alındığı iddiasının da dayanaksız olduğunu, belirterek yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine ve davasında haksız ve kötü niyetli olan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile atılan imzanın eş rızası alınmadığından bahisle geçersiz olduğu iddiasıyla menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, TBK’nın 584. maddesine göre kefalette eş rızası gerektiği, davacının eş rızasının alındığına dair belge bulunmadığı, şirket yöneticisi ve ortağı olduklarının iddia edilmediği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.867,09 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 1.216,78 TL’nin mahsubu ile 3.650,31 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 11/01/2022
…
Başkan
…
(e-imza)
…
Üye
…
(e-imza)
…
Üye
…
(e-imza)
…
Katip
…
(e-imza)