Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1650 E. 2021/1562 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No………………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…………
KARAR NO : ……………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……………….
ÜYE :…………….
ÜYE : …………….
KATİP : ……………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2019
NUMARASI :……..Esas,……………Karar

DAVACI : …………….
VEKİLİ : Av. ………..
.

DAVALI : ……….
……………
VEKİLİ : Av. …………..

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :16/11/2021

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/20199 tarih, ……….. Esas, …………Karar
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili talep dilekçesi ile; Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasında bankacılık hizmet sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda davacıya ATM’den para çekmek için kart teslim edildiğini, hesabını kontrol eden davacının 19/05/2017 tarihinde farklı ATM’lerden 9 ayrı işlemle toplam 20.000 TL para çekildiğini, masrafı ile birlikte hesaptan çıkan paranın 20.262,51 TL olduğunu, bu işlemlerin davacının bilgi ve rızası dışında yapıldığını, işlem tarihlerinin de kayıtlarda farklı görüldüğünü, bu haksız para çekme eylemlerinde davalı bankanın zaafiyeti bulunduğunu, aynı tarihte farklı ATM’lerden çok sayıda işlem yapılmasının bankanın dikkatinden kaçtığını, müşteriye bilgi verilmediğini, kart bilgilerinin kopyalanarak hesaptan para çekilmesinde davalı bankanın kusuru bulunduğunu ileri sürerek hesaptan çekilen 20.262,51TL’nin 19/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddi gerektiğini savunmuş, hesaptan para çekme işlemlerinin kart ve şifre birlikte kullanarak gerçekleştirilebileceğini, davacının gizliliği sağlayamaması sebebiyle kusurlu olduğunu kopya kart iddialarının gerçek olmadığını, davacının daha önce de aynı kartla değişik tarihlerde farklı ATM’lerden kısa aralıklarla çok sayıda işlem yaparak para çektiğini, SMS gönderilmesi yükümlülüğünün sözleşmede yer almadığını, sistemdeki işlem tarihinin valör tarihi uygulamasından kaynaklandığını, kusurları bulunmadığından kendilerine dava açılamayacağını, yapılan işlemlerden davacının kendi sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece bilişim alanında daha uzman bilirkişilerin de yer alacağı bir heyetten rapor alındığı, heyet raporunda davacının hesabından kopyalanmış kart ile şifresi de kullanılmak suretiyle, bilgisi dışında, otomatik para çekme cihazından 11 adet işlemde toplam 20.000 Türk Lirası çekildiği, hesap sahibinin olayı öğrendiği anda davalı bankaya ve emniyet birimlerine gerekli bildirimleri yaptığı, bu nedenle davacının işlemlerde kusurunun bulunmadığı, Davalı bankanın ise 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve Türkiye Bankalar Birliği’nin 01.11.2001 gün ve 1012 numaralı Tebliği gereği gerekli emniyet tedbirlerinin almadığı ve davacının bankamat kartı ile yapılan çekimlerle ilgili davacıya kısa mesaj yoluyla bildirim yapmadığı bu itibarla işlemlerde kusurlu olduğu, davacının 20.262,51 Türk Lirasını 19.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi İle birlikte talep hakkının bulunduğu açıklanmıştır. Davacının hesabından 20.000 TL çekilmişse de ortak atm den çekim yapıldığından toplam 250,00 TL komisyon ve 12,51 TL de BSMV ödendiği,nin tespit edildiği, raporlara göre , davalı bankanın para çekim işlemlerinde müşteriye kısa mesaj yoluyla bildirimde bulunmamasının kusur sayılacağını , Davalı bankanın müşterilerini koruyucu önlemleri onun onayına gerek duymadan ve hatta müşteriyi zorlayacak biçimde alması gerektiği, Zira bankaların bu türden dolandırıcılık olaylarını mudilerden daha iyi bildiği ve sektörde karşılaşılan olayları takip ederek tedbirler alması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebinde; davacının kartı ve şifresi ile para çekilme işlemi yapıldığından,davanın reddi gerekirken, kabulü kararının yerinde olmadığı, bilirkişi raporunun hatalı olduğu ve rapor doğrultusunda karar verildiği, kopya kart iddialarının gerçek dışı olduğu ve bu yönde bilirkişi tesbitide bulunmadığı, davacının kusuru ile kartın ve şifrenin 3.kişiler eline geçtiği ,davacıya ait kart ve şifre ile para çekme işleminin gerçekleştiği, bankacılık kuralları ve davacı tarafça imzalanan sözleme gereği olayın sorumluluğunun davacıya ait olduğu , üst üste yapılan para çekim işlemlerinin olağandışı olduğu gerekçesinin yerinde olmadığı, zira davacının 25/04/2017 tarihinde aynı kartla ATM den kısa aralıklara 7 ayrı işlemle toplam 13.000,00 TL tutar çektiği, yine 18 nisan tarihinde ve diğer günlerdede davacının ATM lerden çok sayıda peş peşe para çektiği, Davacı tarafın kendisine SMS gönderilmediği, yapılan işlemlerin olağan dışı olduğu iddiasının yersiz olduğu, Davacının kartını sürekli bu şekilde kullandığı bankaların nakit çekme işlemlerinde SMS göndermediği ve davacınında bunu bildiğini,davacı tarafça imzalanan sözleşmeler gereği olayın sorumluluğunun davacıya ait olduğu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı bilgisi ve rızası dışında , 19/05/2017 tarihinde farklı ATM’lerden 9 ayrı işlemle toplam 20.000 TL para çekildiğini, masrafı ile birlikte hesaptan çıkan paranın 20.262,51 TL olduğunu, işlem tarihlerinin de kayıtlarda farklı görüldüğünü, bu haksız para çekme eylemlerinde davalı bankanın zaafiyeti ve kusuru bulunduğunu belirterek hesaptan çekilen paranın tahsilini talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davalı bankanın para çekim işlemlerinde müşteriye kısa mesaj yolu ile bildirimde bulunmamasının kusur sayılacağı, bankaların müşterilerini koruyucu önlemleri alarak her türden dolandırıcılık olaylarından müşterilerini koruyucu önlemleri almaları gerektiği, davacı mudinin hesabından 9 ayrı işlemle 20.000,00 TL para çekildiği, masrafı ile birlikte hesaptan çıkan paranın 20.262,51 TL olduğu, davacının hesabından yapılan çekimlerle ilgili davalı banka tarafından kısa mesaj yoluyla bildirim yapılmadığı, bu suretle bankanın müşteriyi sms ile uyarmamasının güvenlik zafiyetine neden olduğu, bu nedenle zarardan bankanın sorumlu olduğunun tespit edildiği, anlaşıldığından, yerel mahkeme kararının gerekçesi ve kabul kararının yerindedir.
Açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.384,13 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 346,00 TL’nin mahsubu ile 1.038,13 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 16/11/2021

……..
Başkan
……………….
(e-imza)
……………
Üye
………………
(e-imza)
……………
Üye
…………….
(e-imza)
………….
Katip
………….
(e-imza)