Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1632 E. 2021/1636 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:………………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :………..
KARAR NO : ……………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : …………..
ÜYE :…………….
KATİP : ………….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…………..
NUMARASI :…….E. ……………K.
DAVACI : ………….
VEKİLİ : Av. ………
DAVALI : …………
VEKİLİ : Av. …………….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …………… tarih, …………….esas………. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı banka şubesinin Bursa 10. Noterliğinin ………….tarih ve………. yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek …………….l adlı müşterisinin ticari kredisi şirket kredi kartı ve ticari kredili mevduat kredileri borcunun olduğunu belirterek kefillerle birlikte bu borcun ödenmesini ihtar ettiğini, bu ticari kredilerin kefilleri arasında kredi limiti 8.000,00 TL olarak müvekkilinin de adının geçtiğini, müvekkilinin bu ihtara karşılık olmak üzere Bursa 5. Noterliğinin ……. tarih ve ……….yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini, müvekkilinin davalı bankanın müşterisini tanımadığını ve böyle bir kişiye de kefilde olmadığını, hiçbir kefalet sözleşmesine de imza atmadığını, dolayısıyla davalı bankaya müşterisi…………..tarafından verilmiş olan kefalet sözleşmesinde imzası bulunmadığı ve müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; ……’nun ……………… isimli müşterileri ile imzalanan……… tarihli GNGKS’de 8.000,00 TL kefalet imzası olmasına karşın, …..l’ün bankaları nezdinde takibe atılan borçlarının kredi tahsis koşularında davacı yanın herhangi bir kefaleti olmadığının anlaşıldığını, bunun yanında 10 yıllık zamanaşımına uğradığı anlaşılan kefalet imzası ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamasına karar verildiğini, bunun üzerine………………..’ün borçları hakkında bankalarınca başlatılan icra takiplerine davacı dahil edilmeyerek hakkında takip başlatılmadığını, bu durumun ……………’ya da şifaen akdarıldığını, davacı yanın icra takibi tehdidi altında olmaması ve hakkında yasal takip işlemlerine başlanmamış olunması nedeniyle ilgili davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece, bir davanın korunmaya değer, güncel hukuksal yarar bulunmaması nedeniyle reddedilebilmesi için borçluyu tehdit edebilecek tehlike ve safsaklamalara karşı onu koruma gereksinmesinin olmaması gerektiği, İİK 72. maddesi gereğince; borçlunun hakkında henüz icra takibi başlamadan öncede yapılabilecek olası bir takibi düşünürek kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı böyle bir borcu bulunmadığının saptanması için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmiş olup davalı banka tarafından davacıya hesap kat ihtarnamesi çıkarılmak suretiyle borcun 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, böylece davacının, hakkında icra takibi başlatılabilme olasılığını düşünerek kendisini bir borçla tehdit eden davalı banka hakkında işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, dava tarihi itibariyle haklılık durumunun tespit edilmesi gerektiğinden davadan sonra başlatılan icra takibinde davacının borçlu olarak gösterilmemesinin sonuca bir etkisi bulunmadığı, gerekçesi ile davacının borçlu olmamasına rağmen davalı banka tarafından hesap kat ihtarı gönderilmesi nedeniyle davanın kabulüne davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının müşteri ………………… ile imzalanan 11/08/2006 tarihli GNGKS’de 8.000,00 TL kefalet imzası bulunduğu, ancak takibe atılan borçların kredi tahsis koşullarında davacı yanın herhangi bir kefaletinin olmadığının anlaşıldığı, bunun yanında 10 yıllık zamanaşımına uğradığı, bu nedenle her hangi bir işlem yapılmadığı, davacı hakkında başlatılmış icra takibinin bulunmadığı, davanın açılmasında davacının hukuki yararının olmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın istinafen kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, dava dışı 3. şahıs …………………’ün kredi borcundan dolayı davacıya ihtarname gönderildiği belirtilerek bu kredi borçlarından dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı Bursa 10. Noterliğince keşide edilen ihtarnamede……………l adlı müşterinin kredi borcunun olduğunu belirterek kefillerle birlikte kredi limiti 8.000,00 TL olarak kendisine ihtarname gönderildiğini, banka müşterisini tanımadığını, böyle bir borca kefil olmadığını belirterek menfi tespit davası açmıştır.
Davalı taraf ise; davacı hakkında ………….. isimli müşterinin kefili sıfatıyla Bursa 10. Noterliğinden ihtarname gönderilmiş ise de; davacının müşteri ……………. ile imzalanan 11/08/2006 tarihli GNGKS’de 8.000,00 TL kefalet imzası bulunduğu, ancak takibe atılan borçların kredi tahsis koşullarında davacı yanın herhangi bir kefaletinin olmadığının anlaşıldığı, bunun yanında 10 yıllık zamanaşımına uğradığı, bu nedenle her hangi bir işlem yapılmadığı davalı ………….’ün borçlarından dolayı yapılan icra takiplerine davacı tarafın dahil edilmediği ve hakkında takip başlatılmadığı, davacı tarafa çekilen ihtarın hukuken hüküm doğurmayacağı, bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle hakkında icra takibi yapılma olasılığı bulunduğundan davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan bahisle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalının beyanları gözetilerek İİK’nun 72. maddesi gereğince icra takibinden önce menfi tespit davasının açılabileceği, gönderilen hesap kat ihtarıyla davacıya ihtarda bulunulduğu, kendisi hakkında icra takibi başlatılma ihtimali bulunan davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmekle, yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 546,48 TL istinaf karar harcından peşin alınan 136,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 409,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davalıya iadesine,
HMK’nın 359/3. maddesine göre kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 30/11/2021

…………..
Başkan
…………
e-imza
………….
Üye
………….
e-imza
…………..
Üye
…………..
e-imza
………..
Katip
…………….
e-imza