Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1583 E. 2021/1795 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2021

… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …tarih, ….Esas,… Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
DAVA:,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasıyla alacak takibi başlatıldığını, senedin “TL” kısmının boş olarak düzenlendiği ve senedin kuruş kısmında “145.000” ibaresi, yazı ile yazılan kısmında ise sadece yüzkırkbeş ibaresi yer aldığını, alacaklı tarafından kuruş kısmında yazılı 145.000 kuruş ifadesi TL olarak kabul edilmiş ve takibin 145.000,00-TL üzerinden başlatıldığını, müvekkilinin davalıya bu miktarda bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin mal varlığı araştırıldığında da bu miktarda bir iş hacminin olmadığının anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle 143.550,00-TL miktarında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bonoda rakamla yazılı kısmında “145.000” yazılı iken yazı kısmında ise “yüzkırkbeş” TL yazıldığını, bonoyu borçlunun kendisinin düzenlediğini, müvekkilinin dikkatsizliğinden ve bilgisizliğinden faydalanmak üzere böyle bir hile yaptığını, senet düzenlendikten sonra müvekkilinin uyarısı üzerine “iki meblağ da aynı zaten rakamla yazılı olan miktar geçerli” diyerek müvekkilini bu konuda ikna ettiklerini, her ne kadar TTK 676 maddesine göre senette rakam ile yazı bölümlerinde farklı değerlerin bulunması durumunda tahrifat olmaması koşulu ile yazı ile yazılan kısma itibar edilmesi gerekir denmiş ise de söz konusu farklılıktan kastın senedin çelişkili değerler ihtiva etmesi olduğunu, dava konusu bonoda bulunan miktarlar birbiriyle örtüşmekte aslında çelişki ihtiva etmediğini, öyle ki yazı ile yazılan “yüzkırkbeş” ibaresi aslında rakam ile yazılan “145.000” iradesini açıkça belli ettiğini, kaldı ki yazı ile yazılan miktarda bir bononun düzenlenmesi pek olağan karşılanacak bir durum olmadığını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ki bonoyu borçlunun kendisi düzenlediğini, bono değerinin “yüzkırkbeş” olması gerekmiş olsaydı borçlu rakamla yazılan kısma da “145” yazacağını, aşırı şekilcilikten ötürü müvekkilinin hak kaybına uğramaması için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Somut olayda, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 03/01/2017 tanzim tarihli 01/06/2017 ödeme tarihli bononun rakam kısmında 145.000 TL, yazı kısmında “yüzkırkbeş”olarak belirtildiği, … BAM … HD’nin … E.-… K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere, TTK’ 675/1 maddesi uyarınca yazıyla gösterilen miktarın göz önünde bulundurulması gerektiği düzenlenmiş ise de, bononun düzenleme tarihindeki Türk Lirasının değeri dikkate alındığında alım gücü olmayan “yüzkırkbeş” TL üzerinden bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına uygun olmayacağından bunun maddi hata sonucu yazıldığı kanaatine varıldığından davanın reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin ise icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmediğinden bu talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebinde; İlk derece mahkemesi tarafından borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak yeterli inceleme yapılmadığı, takibe konu senet üzerinde şekli inceleme yapıldığı, borcun varlığı konusunda araştırma yapılmadığı, senedin ticari ilişki sonucu verilmediğini, mahkemece borcun niteliğinin araştırılmadığını, ayrıca senedin davacının elinden zorla alındığını, senedin tanzim tarihi, lehdar ismi, ödeme tarihi, ödeme ve keşide yeri yazılmadan eksik düzenlendiğini, öncelikle bonoda zorunlu unsurların bulunmadığını ve geçersiz olduğunu, taraflar arasında davaya konu bononun bir borç ilişkisinden kaynaklanmadığını, zorla imzalatıldığı için savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın bekletici mesele yapılmasını,bonoda rakam ve yazı ile gösterilen değerler arasında fark bulunduğunu, bu nedenle icra takibinin geçici olarak durdurulmasını ve yerel mahkeme kararının kalddırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına konu borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. (İİK 72.md)
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf; …. İcra Müdürlüğünün …. Esas numaralı dosyasıyla hakkında başlatılan takip nedeniyle 143.550,00-TL miktarında borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş, takibe konu senedin “TL” kısmının boş olarak düzenlendiğini ve senedin kuruş kısmında “145.000” ibaresi, yazı ile yazılan kısmında ise sadece yüzkırkbeş ibaresi yer aldığını, ancak takibin 145.000,00-TL üzerinden başlatıldığını, müvekkilinin davalıya bu miktarda bir borcu bulunmadığını, ileri sürmüştür.
Davalı taraf ise , bonoyu borçlunun kendisinin düzenlediğini, müvekkilinin dikkatsizliğinden ve bilgisizliğinden faydalanmak üzere böyle bir hile yaptığını, yazı ile yazılan “yüzkırkbeş” ibaresinin aslında rakam ile yazılan “145.000” iradesini açıkça belli ettiğini, yazı ile yazılan miktarda bononun düzenlenmesinin olağan karşılanacak bir durum olmadığını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda ;Takibe konu senedin rakamla yazılan kısmında kuruş hanesinde 145.000, yazıyla olan kısımda ise “yüzkırkbeş” olarak yazıldığı anlaşılmış ise de ; TTK 676/1 maddesine göre senette yazı ve rakam gösterilen bedel arasında fark bulunsa da ancak senette tahrifat olmaması koşuluyla yazıyla yazılan bedele üstünlük tanınır. Dava konusu senette tahrifat iddiası bulunmamakta ancak bononun düzenlenme tarihindeki Türk Lirasının değeri göz önüne alındığında 145 lira için bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle bononun metninde yazılan 145’in yanına “bin “kelimesinin maddi hataya dayalı olarak yazılmadığının kabulü gerekir. Aksi yöndeki kabul aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacaktır.( Yargıtay 12.H.D. 2016/10513 E. – 2017/2002 K.)
Senette rakamla TL kısmında yazılması gereken rakamın kuruş hanesine 145.000 olarak yazılması da aynı şekilde şekil hatası olarak kabul edilmelidir.
Bununla birlikte davacının senedin zorla alındığıve borç olmadığı iddiası iddianın genişletilmesi kapsamında olup, davada ileri sürülmeyen hususların istinaf dilekçesi ile ileri sürülemez.
Davacının bekletici mesele yapılmasını talep ettiğ,i … Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık numaralı soruşturma dosyasının içeriği ve konusu tefecilik yapma suçuna ilişkin olup, şüpheliler … ve… hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, itiraz üzerine …. Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddine karar verilmiştir. Bu nedenle davacının bu istinaf talebide yerinde değildir.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, yerel mahkeme kararını usul ve yasaya uygun olduğundan yerel mahkemenin davanın reddine yönelik kararı doğrudur.
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/12/2021


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)