Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1474 E. 2021/1555 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ……..
KARAR NO : ……………..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI : …… E. ……… K.
DAVACI : ………………….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2021
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin…………. tarih,…. esas,……….. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 17.06.2016 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, servis ücretinin ilk yılı için 117,50 TL + Kdv olarak kararlaştırıldığını, devam eden yıllarda Tefe-Tüfe ortalamasının %85’i kadar zam yapılacağının belirlendiğini, mazota gelen zammın her ayın başında faturalara yansıtılacağını, sözleşme hükümlerinin Haziran/2017 tarihine kadar sorunsuz olarak uygulandığını, her ay mazot fiyat artışına göre mutabakat sağlanarak, hesaplama yapıldığını, Temmuz/2017 ayı için servis ücretinin yine sözleşmedeki zamlı tarifeye göre yapıldığını, 31.07.2017 tarihli faturanın düzenlendiğini, davalının ihtarname düzenleyerek aralarında 22.06.2016 tarihli sözleşmenin olduğunu, enflasyondan dolayı fiyat artışının 01.09.2017 tarihinde yapılacağını belirttiğini, 11.08.2017 tarihli 15.846,31 TL tutarlı fiyat farkı faturası düzenlediğini, 22.06.2016 tarihli sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığını, bunun üzerine haklarını saklı tutarak 31.07.2017 tarihli yeni faturayı tanzim ettiklerini, müvekkiline 42.732,39 TL eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 1.000 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan talebini 42.732,16 TL’na artırmıştır..
Davalı vekili, 17.06.2016 tarihli sözleşmenin iptal edilerek 22.06.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, her iki sözleşmede akaryakıt fiyat artışının farklı düzenlendiğini, taraflar arasında 22.06.2016 tarihli sözleşmenin uygulandığını, davacının düzenlediği 31.07.2017 tarihli faturada birim fiyatın hatalı uygulandığını, iade faturası düzenlendiğini, davacının araçlarını bakım nedeniyle servise gönderdiğini, gönderilen araçların yerine yeni araç verilmesi gerektiğini, aksi halde cezai şart ödeneceğini, takas mahsup talebinde bulundukları belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, taraflar arasında 17.06.2016 ve 22.06.2016 tarihli sözleşmelerin bulunduğu, davacı asilin 22.06.2016 tarihli sözleşmedeki imzayı ikrar ettiği, ancak belgeyi virman makbuzu olarak imzaladığını, üstünün sonradan doldurularak sözleşme haline getirildiğini beyan ettiği, virman makbuzu isimli belgenin alt kısmına imza atıldığı, üzerinin doldurulduğu iddiasının, dosyaya sunulan virman makbuzu belgenin içeriği dikkate alındığında, yazı ile imza arasındaki boşluğun 22.06.2016 tarihli sözleşmedeki yazı kadar bırakılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yazının bilgisayar ortamında yazıldığı, yazı ve imza yaşının tespitinin mümkün olmadığı, 22.06.2016 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu, davacının rapora göre alacağının bulunmadığı, davacının savcılık dosyasına delil olarak dayanmadığı, bekletici mesele yapılmasının talep edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, 22.06.2016 tarihli sözleşmenin müvekkilinin bilgisi dışında, davacının daha önce imzaladığı virman makbuzları kullanılarak düzenlendiğini, bu sözleşmenin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği konusunda ATK’dan rapor alınmasını talep ettikleri halde, mahkemece taleplerinin reddedildiğini, A4 kağıdı boyu normalde 29,7 cm olmasına rağmen, kesilerek 21 cm bırakıldığını, sözleşmenin 1 sayfasındaki davacı kaşesi ile diğer sayfalardaki kaşelerin aynı olmadığını, sözleşmedeki bilgisayar ile yazılan unvan ile içerikteki yazıların farklı olduğunu, aynı tonerden çıkmadığını, savcılık dosyasının bekletici mesele yapılmasını istememelerinin sebebinin, bilirkişi incelenmesi talebi reddedilince, 17.06.2016 tarihli sözleşmeye göre karar verileceğini düşündüklerini, bilirkişi taleplerinin yazı ve imza yaşının tespiti mümkün değil diye reddedilse idi savcılık dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep edeceklerini, 22.06.2016 tarihli sözleşme kabul edilse bile, bir yıl boyunca hiç uygulanmadığını, bir yıldan sonra 01.06.2017 tarihli belge ile yeni dönem zammının 17.06.2016 tarihli sözleşmeye göre belirlendiğini, 22.06.2016 tarihli sözleşmenin zımnen ortadan kaldırıldığını, elinde bütün hükümleri lehine olan sözleşme varken, bir yıl boyunca hiç uygulamaya sokulmayıp, bir yılın sonunda böyle bir sözleşmenin ortaya çıkarılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, personel taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafın taraflar arasındaki 17.06.2016 tarihli sözleşme uyarınca fatura düzenleyerek talepte bulunduğu, 22.06.2016 tarihli sözleşmenin daha önceden imzalanan virman makbuzlarından türetilerek sahte olarak düzenlendiğini belirttiği, davalının ise aralarında 22.06.2016 tarihli sözleşmenin bulunduğunu, bu sözleşmeye göre yapılacak hesaplamaya göre borçlarının olmadığını savunduğu, uyuşmazlığın taraflar arasında hangi sözleşmenin uygulanacağı noktasında toplandığı, öncelikle, taraflar arasında süre gelen uygulama kapsamında, uyuşmazlığın çıktığı tarihe kadar, servis ücretine yapılan zammın, hangi sözleşmedeki hükümler uygulanarak hesaplandığının, dosyadaki faturalar, mutabakat belgeleri, defter ve kayıtlar incelenerek ortaya çıkarılması, 22.06.2016 tarihli sözleşmeye göre 01.09.2017 tarihinden önce artış yapılmayacağı belirtildiğine göre, bu tarihten önce 17.06.2016 tarihli sözleşme hükümlerine göre artış yapılıp, davalının bunları defterine kaydederek benimseyip benimsemediği araştırılarak, aralarında oluşan teamül gereğince 17.06.2017 tarihli sözleşmenin uygulandığı sonucuna varılırsa, davalının sonradan diğer sözleşmenin varlığından söz etmesinin TMK’nın 2. maddesine aykırı olup olmayacağı nazara alınarak, yine 22.06.2016 tarihli sözleşme hakkında sahtecilik iddiasıyla savcılığa şikayette bulunulduğuna göre, bu dosyada rapor alınıp alınmadığı incelenerek, gerektiğin de davacı tarafın 22.06.2016 tarihli sözleşmenin virman makbuzundan sahte olarak türetildiği iddiası üzerinde durulup, bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Mahkemenin ………..tarih,…… esas, ………. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza