Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1384 E. 2022/222 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ………
KARAR NO : ……………
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
NUMARASI : …….. Esas, …………… Karar
DAVACI : … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2022

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2019 tarih, ………… Esas, ……………. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı asil dava dilekçesi ile; davalı tarafından 9.999,40-TL alacağı için aleyhine Bursa 11. İcra Müdürlüğünün ………… Es. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedi …………. isimli şahsa mal karşılığında verdiğini, …’nin kendisine sıhhi tesisat malzemeleri, kalorifer peteği ve kombi vereceğini ancak malları teslim etmeden işyerini kapattığını, bu tür olaylardan ve dolandırıcılıktan dolayı hakkında birden çok dava açıldığını ve cezaevine girdiğini, davalı tarafından konulan senetten dolayı hiçbir borcunun olmadığını, kendisi ile hiçbir ticari alışverişinin olmadığını, davalı ile Yüce Mühendislik-…’nin anlaşarak muvazaalı olarak kendisine ait senedi tarafına iade etmeyerek 3. şahıs tarafından icraya konulduğunu beyanla davalıya borcu olmadığının tespiti ile davalı tarafından icraya konulan senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bononun bedelsiz olduğuna ilişkin şahsi def’iyi davacı keşideci kural olarak ancak lehtara karşı ileri sürülebileceğini, müvekkilinin ciranta olduğunu, kıymetli evrakın kendini doğuran hukuki işlemden mücerretliği ilkesi gereği yapılan icra takibinin hukuka uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dava konusu bononun lehtar tarafından davalıya ciro edildiği anlaşıldığı, davalının bononun bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, yine davacının, davalının kötüniyetli iktisabını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine, yine davaya konu icra takibinin tedbiren durdurulmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf dilekçesi ile; takibe konu senedi evine doğalgaz tesisatı yaptırmak için … – … isimli şahsa verdiğini, bu şahsın, evindeki doğalgaz tesisatını yapmamakla birlikte sıhhi tesisat malzemelerini, kalorifer peteklerini ve kombi cihazını da alıp tarafına teslim etmediğini, … isimli şahısa verdiği senedi geri iade etmesini istediğini, …’nin senedi başkasına verdiğini, senet kendisine iade edilince tarafına vereceğini belirtip senedi iade etmediğini, … hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve hapis kararı çıktığını, şahısın ceza evine girdiği için bedelsiz kalan senedin kendisine iade edilmediğini, davalı … ve …’nin anlaşarak bu bedelsiz senedi haksız ve hukuksuz olarak tahsil için icraya koyduğunu, davalı …’ın da kendisine asıl borçlu olan … olmasına rağmen takibi kendisine yönelttiği için kötü niyetli olduğunu, kendisinin davalı ile hiç bir alışverişi olmadığını, senedin dolaylı yollardan …’ın eline geçtiğini ve icra takibi başlatıldığını, yerel mahkemece, kendisinin beyanlarının dikkate alınmadığını ve tanıklarının dinlenmeyerek davanın reddine karar verildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden …’a herhangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle istinaf kanun yoluna başvurarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 2004 sayılı İİK. 72. maddesi uyarınca, kambiyo senedi vasfındaki bono nedeniyle başlatılan icra takibinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça dava dışı keşideciye verilen senedin bedelsiz kaldığından bahisle istinafa konu iş bu dava açılmıştır. 6102 sayılı TTK. 778/1-a yollaması ile bonolar yönünden de uygulama yeri bulunan 686/2. maddesi uyarınca; bonoya ciro yolu ile hamil olan hak sahibine karşı ancak kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde geri vermekle yükümlü olduğu hükmü karşısında ciro yolu ile hamile karşı ileri sürülebilecek kişisel defiler sınırlı olduğu açıktır.
Uyuşmazlık konusu senette 6102 sayılı TTK. 776. maddesi uyarınca tüm yasal zorunlu unsurların bulunduğu açık olmakla, bedelsizlik iddiası keşideci davacı ve lehtar davalı arasındaki temel ilişkide şahsi def’i olup kendi aralarındaki ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Bu nedenle senetten dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayalı defileri, hamile karşı ileri süremeyeceği ancak hamilin senedi iktisap ederken kötüniyetli, bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halinde ileri sürebilecektir.
Genel açıklamalar karşısında somut dava bakımından; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, bedelsizlik defi kişisel defi niteliğinde olduğundan usulüne uygun ciro ile temlik eden bu davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalının bonoyu elinde bulunduran yetkili hamil olup senedi iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduklarının ispatı gerekir. Davacının belirtilen hususu kanıtlayamamış olmasına karşın, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacının istinaf talebinin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL. nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.17/02/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır