Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1172 E. 2021/1272 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO : 2021/1272
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI : 2
DAVACI :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2021
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2018 tarih,sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili, müvekkilinin hızlı tren alt yapı işlerini yaptığını, 19.09.2014 tarihinde çıkan yangın sonucu işyerinde hasar oluştuğunu, sigortaya gerekli ihbarlar yapılmasına rağmen ödemede bulunmadığını ileri sürerek, 621.287,84 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu poliçede davacı ile adi ortaklığının sigorta ettiren konumunda bulunduğunu, DDY Genel Müdürlüğü’nün ise sigortalı olduğunu, TTK’nın 1454 maddesine göre, sigortalının tazminat talep edebileceğini, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, sigorta poliçesinde davacı ile birlikte .’nin adi ortaklık şeklinde isminin yer aldığı, adi ortaklığın hükmü şahsiyetinin bulunmadığı, adi ortaklığa konu mal ve haklar üzerinde elbirliği mülkiyeti olduğu, adi ortakların birlikte dava açması gerektiği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif dava ehliyetinden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, müvekkilinin hızlı tren alt yapı işlerini yaptığını, 19.09.2014 tarihinde çıkan yangın sonucu işyerinde hasar oluştuğunu, sigortaya gerekli ihbarlar yapılmasına rağmen ödemede bulunmadığını, poliçede lehtar olarak gözüken DDY Genel Müdürlüğü’ne hasar bedelinin tahsili konusunda muvafakat verip vermediğinin sorulmadığını, DDY Genel Müdürlüğü’nün bürokratik işlemler nedeniyle muvafakat taleplerine cevap vermediğini, onay verildiğinde usulü eksikliğin giderilmiş olacağını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, inşaat all risk poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1454. maddesi uyarınca; sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir. Madde hükmünden de anlaşılacağı gibi aksine bir sözleşme kuralı yoksa sigorta tazminatını talep hakkı sigortalıya aittir.
Somut olayda, 10.04.2016 tanzim tarihli poliçede, sigortalı olarak rtaklığının gösterildiği, 16.04.2012 tarihinde düzenlenen zeyilname ile poliçede DDY Genel Müdürlüğü’nün sigortalı olarak gösterildiği, AŞ adi ortaklığının sigortalı kapsamından çıkarıldığı, 05.07.2012 tarihli zeyilnamede ise sigorta ettiren olarak gösterildiğini,adi ortaklığının sigorta ettiren sıfatının kaldırıldığını, işyerinde yangının 19.09.2014 tarihinde meydana geldiği, bu durumda riziko tarihi itibariyle sigorta ettirenin davacı, sigortalının ise DDY Genel Müdürlüğü olduğu, TTK’nın 1454. maddesine göre, poliçede aksine bir düzenleme olmadığından sigortalı olan DDY’nin tazminat talebinde bulunabileceği, davacının sigorta ettiren olarak işbu davayı açamayacağı, zeyilname ile adi ortaklığın sigorta ettiren sıfatının kaldırıldığı, mahkemenin adi ortaklıkların birlikte dava açması gerektiğine yönelik gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Mahkemenin 10/10/2018 tarih, 2017/131 esas, 2018/1282 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
Davacı tarafından istinaf yargılama giderinin karar içeriğine göre, takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
2-HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre yeniden hüküm kurulmasına;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’den peşin alınan 10.610,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.550,75 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarında 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.