Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1170 E. 2022/392 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1170
KARAR NO : 2022/392
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2019
NUMARASI : 2016/1511 E. 2019/38 K.
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/01/2019 tarih, 2016/1511 esas, 2019/38 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı tarafa muhtelif tarihlerde muhtelif çeşit ve miktarlarda emtia satımı gerçekleştirildiğini, söz konusu ticari münasebet ile ilgili olarak satımı yapılan kumaşların eksiksiz teslim edildiğini, davalının müvekkili ile olan ticari münasebetinden kaynaklanan toplam 19.903,46 TL tutarındaki fatura bedellerinden kaynaklanan alacak bedelini ödememesi neticesi Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/12480 esas sayılı takip dosyası ile bu alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığını, davalı tarafın 11/11/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiğini, vaki itiraz nedeni ile takibin durdurulduğunu, davalının borca itirazının yersiz olduğunu, davalının müvekkilinin muhtelif miktarda emtia satın aldığını, müvekkilinin teslim edimini de yerine getirmiş olmasına rağmen bakiye borcun ödenmiş olmadığını, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen tüm faturalar ile sevk irsaliyelerinin birer nüshasının ayrıca müvekikil ile davalı arasında işbu davaya konu borcun varlığını ihtiva eden mutabakat mektubunun mevcut olduğunu, söz konusu mektuba göre de müvekkilinin davalıdan 19.903,46 TL alacaklı durumda olduğunu, mutabakat mektubunun bir nüshasını mahkemeye sunduklarını, bu nedenlerle davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/12480 esas sayılı icra dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun takibe, borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptali ile icra takibinin devamına, itirazlarında haksız olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin ve mali müşavirinin böyle bir mutabakat mektubundan haberi olmadığını, müvekkili şirketin resmi defterleri incelendiğinde böyle bir borcunun olmayacağının anlaşılacağını, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişkiyi kabul ettiklerini cari hesaplar incelendiğinde borçlu olmadıklarının anlaşılacağını, mutabakat mektubunun muhatap şirket yöneticisinin de imzalamadığını, bu nedenle şikayet haklarını saklı kalarak mahkemenin bu itirazları kimin attığını ve imza sahibinin de bulması gerektiğini, bu nedenle mutabakattaki imza sahibinin Mali Müşavir Ali Özer hem tanık olarak hemde imza örnekleri alınarak imza incelemesi yapılacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, davacının davalıya ticari ilişki kapsamında fason dokunan kumaş malları sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89. madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği HMK’nın 222. maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu ve kanaat verici alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davacının faturadan kaynaklı 19.903,46 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu ödendiğinin ispat yükü davalıda olup davalı tarafından ticari defterlerinde tediye makbuzları ile ödeme kaydının olduğu, davacı tarafından tediye makbuzlarındaki imzaya itiraz üzerine yapılan grafolog bilirkişisinin gerekçeli denetime açık raporunda ödeme kaydındaki imzanın davacı çalışanı müteveffa …’a ait olmadığının tespit edildiğininden, tediye makbuzlarının davacıyı bağlamayacağı, diğer yandan davalı tarafından mali müşavir bilirkişi raporu sunulduktan sonra imzaya itiraz edildiği savunulmuş ise de davalının cevap dilekçesinde ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi ticari defter inceleme sonrasında ödeme iddiasının ortaya çıktığından davacı tarafından yapılmış imza itirazının iddianın genişletilme mahiyetinde olmadığı, bu nedenle davacıya yapılmış bir ödeme olmadığının sabit olduğundan sübut bulan davanın kabulü ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/12480 esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına, İİKnun 67. maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20si olan 3.980,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; dosyada alınan kök bilirkişi raporunda davacının defterlerinde kayıtlı olmayan tediye makbuzlarının asılları istendiği, makbuz asılları ibraz edildikten sonra bilirkişi tarafından tediye makbuzları doğrultusunda müvekkilinin davacıya borcu olmadığının tespit edildiğini, tediye makbuzlarının daha önce dosyaya ibraz edilmesine rağmen davacı tarafından ön inceleme ve tahkikat aşamasında makbuzlara ilişkin bir itirazda bulunulmadığını, ancak bilirkişi raporu sonrasında davacı tarafından makbuzlara itiraz edildiğini, davacının makbuzlardaki imzaya itirazının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olup, dikkate alınmaması gerektiğini, davacının bu itirazlarına muvafakat etmediklerini, ancak mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadığını ve imza incelemesi yapıldığını, yapılan imza incelemesinin usule aykırı teşkil ettiğinden geçersiz olup, hükme esas alınamayacağını belirterek, mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının fason dokunan kumaş malları davalıya sattığı ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, ancak borcun ödenmediğinden bahisle Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/12480 sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağına dayalı ödenmeyen fatura bedelleri nedeniyle 19.903,46 TL asıl alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe esas 8 adet faturanın sunulduğu, davalı borçlunun itirazın üzeine takibin bu nedenle durduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf delilleri arasında ekinde fatura, sevk irsaliyeleri ve cari hesap dökümü ile mutabakat mektubu sunmuş ise de davalı taraf cevap dilekçesinde ticari ilişkiyi kabul etmiş ise de mutabakat mektubunu kabul etmediğini, mutabakattaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, cari hesap nedeniyle şirket defterlerine göre borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, dilekçesi ekinde cari ekstreler, muavin defter ve makbuzları sunduğunu bildirmiştir.
Yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporuna göre tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği HMK’ nın 222. maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerin kesin delil olduğu tespit edilmiş, mahkemece bilirkişi raporunun kanaat verici olduğu belirtilerek ve rapora itibar edilerek davacının faturadan kaynaklı 19.903,46 TL alacaklı olduğu sabit görülmüş, Davalı tarafça ticari defterlerinde kayıtlı bulunan tediye makbuzları ile ödeme kaydı nedeniyle davacı tarafın imzaya itirazı üzerine grafolog bilirkişisinin gerekçeli denetime açık raporunda ödeme kaydındaki imzanın davacı çalışanı müteveffa …’a ait olmadığının tespit edildiği, bu haliyle davalı tarafça ödemeye ilişkin olarak sunulan tediye makbuzlarının bu borcu ödeme savunmasını kanıtlamadığı ve davacının imzaya yönelik itirazının davalının cevap dilekçesinde ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi ticari defter inceleme sonrasında ödeme iddiasının ortaya çıktığından bahisle davacı tarafından yapılmış imza itirazının iddianın genişletilme mahiyetinde olmadığı bu suretle davanın kabulune yönelik yerel mahkeme kararının yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1/b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1/b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.359,60 TL istinaf karar harcından peşin alınan 339,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.019,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza