Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1086 E. 2021/1344 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ………
KARAR NO : ……………………….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …………………..
NUMARASI : …………. Esas, …………… Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
……………………………
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
A…………………………
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………………. tarih, …………….. Esas, ………………. Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
DAVA:Davacı taraf dava dilekçesinde; Davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife karşı tüm maddi yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen aleyhine haksız icra takibi yapıldığını, takibe itiraz ettiklerini ve durduğunu, açılan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, buna rağmen davacı üyenin 02/04/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında üyelikten ihracına ve açılan itirazın iptali davasından feragat edilmesine karar verildiğini, yapılan uygulamanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, feragat beyanının gerçekte borcun olmadığını da ortaya koyduğunu davalı kooperatif tarafından Kooperatifler Kanununun 27. Maddesi hükümleri çerçevesinde yapılmış usulüne uygun bir ihtarın bulunmadığını, müvekkilinin borcu olmadığı halde doğrudan haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, akabinde kooperatifi üyeliğinden çıkarılmasının Genel Kurul Kararı ile hüküm altına alındığını ileri sürerek 02/04/2017 tarihli olağan genel kurulunda alınan 14 ve 15. Maddelerin iptaline karar verilmesinie talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacı tarafın kooperatif üyesi sıfatıyla diğer üyelerle eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu, dolayısıyla aidat borçlarından da sorumlu olduğunu, anahtar teslimi üyelik iddiasının haksız olduğunu, kanuna ve eşitliğe aykırı sonuç doğuracağını, 14/04/2012 tarihinde yapılan genel kurulda toplantı tutanağının 12. Maddesinde “anahtar teslimi üyelik payı alanlardan Noterden ihtar çekilerek mevcut ortakların şimdiye kadar ödedikleri ortak ödentilerinin tamamının tahsili veya ortaklıktan çıkarılması” şeklide bir karar alındığını, bu genel kurul kararına dayanarak 27/04/2012 tarihli ihtarname gönderilerek borcunu ödemesi istendiğini, buna uyulmayınca 2013 yılına kadar birikmiş olan aidat ve ara ödeme borçları için icra takibi yapıldığını, buna da haksız yere itiraz edilince itirazın iptali davası açıldığını, bilirkişi raporuna rağmen yine ödeme yapılmayınca üyelikten ihraç edildiğini, davacının 2014 ve 2015 yıllarındaki genel kurullarda kararlaştırılan ödemelerden de haberdar olduğu halde her hangi bir ödeme yapmadığını, davacı gibi peşin üyelik iddiasında bulunan üyelerden sadece davacını aralarında olduğu 14 kişinin ödeme yapmadığını, 2012 tarihli genel kurulun 12. Maddesi ile ilgili her hangi bir dava da açılmadığını, davacının aidat borcunu ödemeyenlerin üyelikten çıkarılabilecekleri husus kesinlik kazandığından davanın reddi gerektiğini sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Kooperatif üyesi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayan davacının ihracına ilişkin genel kurul kararının usule ve yasanın emredici hükümlerine aykırı biçimde alındığı tespit edilerek kararın iptal edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, Kooperatifler Kanununun 16. maddesine göre ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağı, Kooperatif üyeleri hakkında akçalı edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle ihraç kararı verilebilmesi için, Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca on günlük birinci ihtar ve bir aylık ikinci ihtarın gönderilmesi, bu suretle ödeme süresi verilmesi, ihtara rağmen edimin yerine getirilmemesinin ihraç sebebi olabileceği, Somut olayda kooperatif genel kurulunda 14/04/2012 tarihinde alınan karar gereğince 27/04/2012 tarihinde birinci ihtar gönderildiği, ihtara rağmen ödeme yapılmayınca icra takibi başlatıldığı, Dosya kapsamında davacı üyeye yasaya ve ana sözleşmeye uygun biçimde ikinci ihtar çekildiğine dair belge olmadığı gibi davalı kooperatif dahi ikinci ihtarı çektiğini ileri sürmediği, Bu durumda alınan ihraç kararının kanuna ve ana sözleşmeye uygun olduğundan söz edilemeyeceği, Somut olayda aidat miktarının da nizalı olduğu, Ödeme ihtarlarında istenen meblağların miktarı da tereddütlü olduğundan itirazın iptali davası sonuçlanmadan ilk ihtarın dahi hukuka uygun gönderildiğinin belirlenemeyeceği, ve her halükarda üyeye ikinci ihtar gönderilmemiş olmasının iptal sebebi olması gerekçesiyle Davanın kabulü davalı ………….. Kooperatifinin …………………. tarihli genel kurulunda alınan ve davacının üyelikten ihracı ile adına tahsisli bağımsız bölümün satışına ilişkin 14 ve 15. maddelerin davacı yönünden iptaline dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili İstinaf dilekçesi; davacının üyeliğini 05/01/2009 ve 222 sayılı yönetim kurul kararından anlaşılacağı üzere …………. isimli üyeden devir yoluyla edindiğini, davacının kooperatif yönetimine verdiği dilekçede daireyi bütün hak ve vecibeleri ile birlikte devralma iradesini açıkça ifade ettiğini, davacının üye olurken her hangi bir muaflık talebinin de bulunmadığını, kooperatif yönetimince alınan kararla davacının talebe uygun olarak üyelik kaydının yapıldığını, kooperatifler yasasının 23. Maddesi hükmü gereğince davacının da diğer ortaklarca ödenen bedeli ödemesi gerektiği hak ve vecibelerde ortakların eşit olduğunu, aidat yükümlülüğü bulunduğunu, ……………….. tarihinde yapılan genel kurulda toplantı tutanağının 12. Maddesinde “anahtar teslimi üyelik payı alanlardan Noterden ihtar çekilerek mevcut ortakların şimdiye kadar ödedikleri ortak ödentilerinin tamamının tahsili veya ortaklıktan çıkarılması” şeklide bir karar alındığını, bu genel kurul kararına dayanarak 27/04/2012 tarihli ihtarname gönderilerek borcunu ödemesi istendiğini, buna uyulmayınca 2013 yılına kadar birikmiş olan aidat ve ara ödeme borçları için icra takibi yapıldığını, buna da haksız yere itiraz edilince itirazın iptali davası açıldığını, bilirkişi raporuna rağmen yine ödeme yapılmayınca üyelikten ihraç edildiğini, davacının 2014 ve 2015 yıllarındaki genel kurullarda kararlaştırılan ödemelerden de haberdar olunduğu halde her hangi bir ödeme yapmadığını, davacı gibi peşin üyelik iddiasında bulunan üyelerden sadece davacını aralarında olduğu 14 kişinin ödeme yapmadığını, 2012 tarihli genel kurulun 12. Maddesi ile ilgili her hangi bir dava da açılmadığını, davacının aidat borcunu ödemeyenlerin üyelikten çıkarılabilecekleri husus kesinlik kazandığını, itirazın iptali davasında alınan bilirkişi raporunda davacının borcunun bulunduğunun belirlendiğini, aidat ödemesi yapmayanların üyelikten çıkarılabileceğine dair 14/04/2012 tarihli genel kurulun 12. Maddesi ile ilgili dava açılmadığından davacının iş bu davayı da açmaya hakkı bulunmadığını, mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, yapılan itirazların etkili bir şekilde gözetilmediğini, iddia ve savunma hakkı engellenerek adil yargılanma hakkının etkili bir şekilde kullanılmasının sağlanamadığını, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmaması kararın eksik inceleme neticesinde verilmesine sebep olduğunu, bu nedenle verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin genel kurul kararının iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf davalı kooperatifin ………… tarihli olan genel kurul kararının 14. Maddesi ile müvekkilinin üyelikten çıkarılmasına hakkında açılan davalardan feragat edilmesine ve 15. Madde ile kooperatifte hissesinin bulunduğu dairenin satışını kapsayan maddelerin oylamaya sunulduğunu, müvekkili adına vekaleten……………… tarafından söz konusu maddelere itiraz edildiğine dair şerh dilekçesi sunulmuş olmasına rağmen davacının üyelikten çıkarılması, davalardan feragat edilmesi ve hissesinin bulunduğu dairenin satılmasının oy çokluğu ile karar altına alındığını, davacının kooperatife böyle bir borcu bulunmadığını, bu durumun taraflar arasında imzalanan tutanak başlıklı yazıdan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin davalı kooperatife her hangi bir borcunun bulunmadığını, borcun bulunması halinde dahi borç miktarının belli olmadığını zira aidat bedeli ile ilgili itirazın iptali davasının halen devam ettiğini, dava sonuçlanmadan kooperatifin böyle bir karar vermesinin iyi niyetli olmadığını, bununla birlikte kooperatifler kanununun 27. Maddesinin ve kooperatifin ana sözleşmesinin 14. Maddesinin usulüne uygun olarak uygulanmadığını, davacı adına kooperatif tarafından usulüne uygun bir ihtar bulunmadığı gibi, doğrudan haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılarak akabinde de kooperatif üyeliğinden çıkarılmasının genel kurul kararı ile hüküm altına alınması nedeniyle genel kurul kararının 14. Ve 15. Maddelerinin iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatife ait konut yapı kooperatifi ana sözleşmesinin 14. Maddesinde ortaklıktan çıkarma halleri maddeler halinde gösterilmiş, 2.bendde ” parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtari takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca 2. İhtar yapılır, 2. İhtari takip eden 30 gün içinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı” düzenlenmiştir. Yine 1163. Sayılı Kooperatifler kanunun 27. Maddesinde ortakların ödev ve sorumlulukları başlığı altında süre ve ortaklığın yok olması halleri düzenlenmiş, buna göre Madde 27 – “Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Davalı tarafça ……….. tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağının 12. Maddesinde “anahtar teslimi üyelik payı alanlardan Noterden ihtar çekilerek mevcut ortakların şimdiye kadar ödedikleri ortak ödentilerinin tamamının tahsili veya ortaklıktan çıkarılması” şeklide bir karar alındığını, bu genel kurul kararına dayanarak ………………. tarihli ihtarname gönderilerek borcunu ödemesi istendiği savunulmuş ise de; gerek kooperatif ana sözleşmesinin 14. Maddesi hükümleri gerekse 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 27. Maddesi gereğince davalı tarafından davacı hakkında 1. İhtarın gönderilmesinden sonra bir aylık süre içerisinde ikinci kez ihtar edilmediği anlaşılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, davacıya yönelik davalı tarafından Kooperatifler Kanunu 27. Maddesi uyarınca 10 günlük süre içinde birinci ihtarın gönderildiği, fakat bir aylık süre içinde ikinci ihtar gönderilmeden yasaya aykırı şekilde ihraç kararı verildiği ve buna istinaden de davacı adına tahsisli bağımsız bölümün satışına karar verildiği ve bu haliyle dava konusu Kooperatif Genel Kurul kararlarının 14. Ve 15. Maddelerinin davacı yönünden yasaya aykırı olarak alındığının anlaşılmasına ve ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)