Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/1044 E. 2021/1539 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – …. Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNANLAR : 1 -… – …
: 2 -…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2021
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih …. Esas -…. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yıllardır devam eden CH şeklinde yürütülen ticari ilişki bulunduğunu, davalının davacıya ait bazı malların taşıma işini yürüttüğünü, 14/05/2015 tarihli taşıma işinin devamı sırasında müvekkile ait malların bir kısmının zayi olduğunu, taraflar arasındaki görüşmelerden olumlu sonuç alınamadığını, zarara taşıyıcının ağır ihmale varan davranışlarının sebep olduğunu belirterek zararının hesaplanarak, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 47.663,98-TL artırarak toplamda 57.663,98-TL ‘ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını hangi hukuki sebebe dayandırdığının belli olmadığını, hırsızlık olayında müvekkilin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu tazminat ve taleplerin zaman aşımına uğradığını, söz konusu hırsızlık olayında müvekkil şirket şoförünün kusur ve ihmalinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkile sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranarak mallara sigorta yaptırması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunu hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemekle, bir an için aksi düşünülse bile taşıyıcının sınırlı sorumluluğuna göre hareket edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının, yurt dışına satışı yapılan … çuval…. metre … kg kumaşın davalıya teslim edildiği, taşınma sırasında, araçtan hırsızlık sonucunda bu malların zayi olduğu, zayi olan kumaşların toplam zararının 61.930,57-TL ise de davalının kastının yada kasta yakın kusuru ispat edilemediğinden TTK 882/1 maddesi hükmü gereği sınırlı sorumluluk kapsamında 20.056,00-TL üst sorumluluk limiti bulunduğu, davalıya yapılan noter ihtarı ile ödemeyi 30/06/2015 tarihinde kabul etmediğinden bu tarihten itibaren yasal faiz uygulanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu zarar taşıyıcının pervasızca hareketi sonucu meydana geldiğinden taşıyıcının zararın tamamından sorumlu olduğu halde sınırlı sorumluluk kabul edilmesinin hatalı olduğu, TTK 886.maddesi uyarınca, taşıyıcının sorumluluktan kurtulma ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, davanın tümünün kabulü gerekirken kısmen kabulünün doğru olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını hangi hukuki sebebe dayandırdığının belli olmadığı, bu husustaki itirazlarının değerlendirilmediği, dilekçenin usule uygun olmadığından yok hükmünde sayılarak usulden reddi gerektiği, zayi olunan kumaş miktarı ve m2 birim fiyatı belli olduğu, kısmi dava açılmasının mümkün olmadığı, gerçekleşen hırsızlık olayında müvekkilin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceği, davacı tarafça …. satış yapıldığı, emtianın yüklenmesiyle hasarın alıcıya geçtiği, dava hakkının satıcıya değil alıcıya ait olduğu, müvekkilin söz konusu hasarın meydana gelişinde kusuru ve ihmali bulunmadığından davanın reddi gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğu, zararın varlığının kabulü halinde ise tazminat hesabında taşıma konusu malın piyasa değerinin dikkate alınması gerektiği, davacının malları sigortalattırmayarak esasen oluşabilecek zararları göze aldığı, buna rağmen sigortalanmayan mallar için tüm zararın tazmininin müvekkile yüklenmesinin kabul edilemeyeceği, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığı, dava ve ıslah dilekçelerine karşı zaman aşımı itirazında bulundukları halde itiraz dikkate alınmadığı, davacı dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında faiz talep etmediğinden ve davasını faiz yönünden de ıslah ettiğini belirtmediğinden faiz talebinin dinlenme imkanı olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK 109 maddesi uyarınca talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. HMK 109/2 maddesinde yapılan değişiklik sonucu kısmi dava açılmasında engel yoktur. Taraflar arasındaki sözleşme emtianın …-… arasındaki taşımasına ilişkin olup, hasar bu taşıma sırasında meydana geldiğinden davalı oluşan zarardan sorumludur. Hırsızlığın meydana gelmesinde güvenlik, otopark, garaj ve sair imkanlar varken yol kenarında kamuya açık bir yerde derin uykuya dalıp römork’un kilidi kırılarak yapılan hırsızlığı fark etmeyen davalı sürücü, malı nezaretsiz bıraktığından zarar meydana gelme bilinci ile hareket ettiğinin ve TTK 886 ve CMR m.29 kapsamında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 11.HD. 2016/13788 – 2018-4512 E.K.) Bu durumda davalı meydana gelen zararın tamamından sorumludur. TTK 882.maddesinde belirtilen sınırlamalardan yararlanamaz. TTK 855/5 maddesine göre taşıyıcının sorumluluğu 3 yıllık zaman aşımı süresine tabidir, somut olayda dava ve ıslah 3 yıllık zaman aşımı süresi içerisindedir. Mahkemece hükme esas alınan teknik inceleme yönünden kapsam ve niteliği itibariyle hüküm vermeye yeterli bulunan bilirkişi raporu ile 61.930,57-TL olarak belirlenen tazminat miktarı TTK 880 maddesine uygun olarak eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamanki değerine göre hesaplanmıştır.
Dava dilekçesi bir bütün olup, davacı tarafça dava dilekçesi ile hırsızlık tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. İhtarname tebliğ tarihi belli olmadığından mahkemece davalının ödeme yapmayı kabul etmediğini bildirdiği, 30/06/2015 tarihli cevabi ihtarname tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir, reddi gerekir.
Dosya içerisindeki delil ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre taşıma sırasında zayi olan kumaşların toplam değerinin 61.930,57-TL olduğu, davalının zararın tamamından sorumlu bulunduğu ancak davacı ıslah dilekçesi ile talebini 57.663,98-TL olarak belirlediğinden, taleple bağlılık kuralı gereği bu miktarın aşılamayacağı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE;
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … tarih …Esas … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-Davanın KABULÜ ile;
5-57.663,98 TL alacağın 30/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 3.939,02-TL harcın, peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile kalan 3.768,24-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 1.768,00-TL yargılama giderleri ile 170,78-TL peşin harç, toplam 1.938,78-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 8.296,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 3.939,02-TL istinaf karar harcından alınan 342,50-TL’nin mahsubu ile kalan 3.596,52-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan (posta masrafı olmak üzere) toplam 42,88-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan tutarın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Üye

¸e-imzalıdır.

Katip

¸e-imzalıdır.