Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/412 E. 2023/663 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/412 – 2023/663
T.C.
BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2023/412
KARAR NO : 2023/663

B

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. Gereği görüşüldü:
TALEP DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı eşin yıllardır evli olduklarını ve iş bu evliliklerinde müşterek mallar edindiklerini, davalılardan Leman Baydur, eşi müvekkilin açık olur ve onayını almadan, “Bandırma Tapu Sicil Müdürlüğü, 28.06.2017 tarih, 10680 yevmiye numaralı” ipotek tesis işlemi ile “Balıkesir İli, Bandırma İlçesi, Paşabayır Mh., 1142 Ada, 230 Pafta, 8 Parsel, 320/6840 Arsa Paylı, B Blok Zemin Kat 2 no.lu bağımsız bölüm” üzerinde, diğer davalı lehine, dava dışı müşterek çocukları Tahsin Murat Baydur’un borcunu teminat teşkil etmek üzere kefalet ve benzeri kişisel güvence sözleşmesine dayanarak ipotek tesis ettirdiğini, müvekkilinin dava dışı üçüncü şahsın borcuna teminat olarak, evlilik içinde kazanılan taşınmaz üzerinde, yazılı rızası hatta haberi dahi olmadan kefalet ve benzeri sözleşme akdetmesi ve ipotek tesisinin yasanın amir hükümlerine açık aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin ne ipotek tesisinden önce, ne de sonrasında, yapılan işlemden haberdar olmadığını, Bursa 15.İcra Müdürlüğü’nün 2018/606 E. sayılı dosyasından gönderilen icra emri ile usulsüz ipotek tesisi işleminden haberdar olduğunu, davalı Türkiye İş Bankasının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, TBK.584 ve 603. maddelerini adeta hiçe sayarak, alacağını teminen ipoteği kabul ettiğini, hatta matbu kredi sözleşmelerinde eş rızası kısmı olmasına rağmen, burasının boş bırakıldığını, sonrasında ise, asıl borçlusu borcunu ödemeyince de, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, iş bu ipoteğin fekki ile takibin davalı Leman Baydur yönünden iptali gerektiğini, Mahkemece takdir edeceği üzere HMK.389.maddesi ve devam maddelerinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ayrıca uyuşmazlık gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin elzem olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı yanın ipoteği mevcut olduğunu, olası bir hak kaybının da ipotek ile teminat altında olup, tedbir kararının teminatsız verilmesinin de hakkaniyete uygun olduğunu, müvekkilinin rızası olmadan, davalıların bahse konu taşınmaz ile kişisel güvence amacıyla ipotek tesisinin hukuka aykırı olduğunu, tedbiren takibin durdurulması ile ipoteğin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER:
Dava Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/145 Esas sayısında açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada uyuşmazlık banka tarafından dava dışı üçüncü kişiye kullandırılan krediye ilişkin Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olması nedeni ile davanın TTK. 4.maddesi uyarınca ticari dava olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Bu görevsizlik kararı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ve dava dosyası 6100 sayılı HMK. 20/1 maddesi uyarınca ilgili mahkemeye gönderilmiştir.
DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER:
Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dava 2022/770 Esas sırasına kaydedilmiş, mahkemece HMK.’nın 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Bu görevsizlik kararı da taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ:
Her iki mahkemenin karşılıklı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu kararların istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı çıktığı, 6100 sayılı HMK. 21/1-c maddesinde yargı yerinin belirlenmesini gerektiren sebep olarak gösterilmiş bulunan “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” sebebinin gerçekleştiği görülmektedir.
Karşı görevsizlik kararını veren mahkeme 6100 sayılı HMK. 22/1 maddesi uyarınca görev uyuşmazlığının çözümü ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasını re’sen dairemize göndermiştir.
GEREKÇE:
6100 sayılı HMK. 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede;
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.

Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış, görev ilişkisi haline gelmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nin 4/1. maddesinde bu kanunda sayılan hususlar ile her iki tarafın tacir olduğu ve davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğu davalar ticari dava olarak düzenlenmiştir.
Yukarıdaki genel açıklamalar karşısında; davaya konusu ipoteğin genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan ticari krediye karşılık olarak tesis edildiği, bu sebeple davanın ticari dava olduğu ve davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenlerle Bandırma Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davaya 6102 sayılı TTK.5 madde uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu hususa dikkat edilmeyerek görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, davanın dava tarihi olan 2018 tarihi itibari ile Bandırma Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, bu mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiş ve yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir.
K A R A R :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Bandırma Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dava dosyasının, dosyayı dairemize gönderen mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 15/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KANUN YOLU : 6100 sayılı HMK. 23/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 15/03/2023

dır