Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2968 E. 2022/2435 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM …HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO :…
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : A…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22/2 maddesi gereğince …. Asliye Hukuk Mahkemesi ve… Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosya yargı yerinin belirlenmesi için dairemize gönderilmekle dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirkete …nolu birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … ait sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … tarihinde … istikametinden… ili istikametine otoyolda seyir halinde iken yolun … m ye geldiği esnada orta şeritten yola aniden başıboş hayvanın (köpek) çıkmasıyla aracının ön kısımları ile çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın bir kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana geliş şeklinin trafik tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kazanın meydana geldiği … Otoyolunun bakım, denetim ve sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğunu, bu halde otoyolun bakım, denetim ve kontrollerini yapmakla görevli olan davalının görevlerini aksatmasının, hizmetin özensiz ve eksik verilmesinin, tedbirlerin alınmamış olması sebebi ile otoyolda seyir halinde olan aracın zarar görmesi nedeniyle otoyolun yapım ve bakımından sorumlu olan davalının kusur ve sorumluluğunun açık olduğunu, kaza neticesi müvekkili şirkete kasko ile sigortalı aracın hasar gördüğünü, eksper raporu ve deliller ile de araçta meydana gelen hasarın sabit olduğunu, hasar nedeniyle müvekkili şirket poliçe kapsamında sigortalısına …TL hasar tazminatı ödemek zorunda kaldığını, davalı şirkete hasar ödemesine ilişkin başvuru yapıldığını, davalı tarafça … tarihli cevabi yazı ile olumsuz dönüş yapıldığını, TTK 1472. maddesi, 2918 Sayılı KTK ve Sigorta Genel Şartları uyarınca sigorta şirketi, hasar ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hasara sebebiyet veren davalıdan tazmin ve tahsil talep etmek hakkına sahip olduğunu, ödemeyi yapan sigorta şirketinin sigortalısının haklarının halefi olduğunu, anılan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile müvekkili sigorta şirketince ödenen …TL hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmin ve tahsilini talep etmiştir.

… Asliye Hukuk Mahkemesince … tarihli … Esas, … Karar sayılı karar ile, dava dışı …a ait …plaka sayılı aracın … tarihinde davalının işletmiş olduğu otoyolda seyir halinde iken yola çıkan köpeğe çarpması neticesinde hasarlandığı, davacı şirket tarafından kasko sigortası kapsamında oluşan zararın giderilmiş olduğu, davanın zararın tahsili için davalı şirkete karşı iş bu davanın açılmış olduğu, davanın halefiyet gereğince rücu davası olduğu, her iki tarafın da tacir olduğu, davanın ticari dava niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla HMK mad.114/1-c ve 115/2 uyarınca mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiştir.
…Asliye Ticaret Mahkemesince; davacı sigorta şirketi kasko poliçesiyle sigortalı dava dışı gerçek kişiye ait araçta oluşan hasar bedelinin ödendiğini ileri sürerek ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunulduğu, davacı sigorta eldeki davayı sigortalısına halefen açmış olup sigortalı kişi ile davalı arasında haksız fiil ilişkisi bulunduğu, Sigortalı gerçek kişi …’nun vergi mükkellefiyet ve tacir kaydı bulunmadığını, sigortalı gerçek kişinin şirket müdürü olması sonuca etkili olmadığı, ayrıca kazaya karışan aracın kullanım amacının hususi nitelikte olduğu, buna göre TTK 4. maddesine göre her iki tarafından ticari işlerinden kaynaklanan nispi ticari davadan da bahsedilemeyeceği, haksız fiilden kaynaklanan ve halefiyet temelinde ikame edilen eldeki davada … Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
HMK 23/1 maddesinde yargı yerinin belirlenmesine ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılabileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede;
Bilindiği üzere, … tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Somut olayda; davanın sigorta şirketi tarafından halefiyet ilkesine dayalı olarak açılan alacak davası olduğu, kasko sigortalısına ödenen hasar bedelinin talep edildiği, aracın hususi olduğu, dava dışı sigortalının şirket müdürü olduğu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu ve…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 Sayılı HMK’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dava dosyasının, dosyayı dairemize gönderen mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda,… tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KANUN YOLU : HMK’nun 362/1 maddesi uyarınca kesin olmak üzere
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : …

Başkan
Üye
Üye
Katip