Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1924 E. 2023/1029 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1924 – 2023/1029
T.C.
BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2022/1924
KARAR NO : 2023/1029

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme ve inceleme raporu incelendi. Gereği görüşüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.02.2019 tarihinde Bandırma, Gönen Yolu Cad. No:2 adresinde kurulu olan ve davalı Ayhanlar Holding A.Ş.’ye ait olup, yönetimi (Ayhanlar – … – Altay ortak girişimi adına) Ayhanlar Yol Asfaltlama San.ve Tic.A.Ş., … İnşaat Yatırım Turizm Denizcilik San.ve Tic.A.Ş. ile Ayhanlar Uzay Havacılık ve Savunma San. Tic. A.Ş. tarafından yürütülmekte olan “Liman AVM” isimli alışveriş merkezinde mevcut bulunan ve “Cinefora Sinemaları” olarak işletilmekte olan 1 nolu sinema salonunun üzerindeki yangın springinin bakımsızlıktan dolayı bağlantı yerinde oluşan su sızıntısının tüm tavana yayılması ve bu nedenle sinema perdesinin üzerine gelen tavan alçıpanının da ıslanması neticesinde 4 m2’lik bir kısmının çökmesi nedeniyle sinema perdesinin komple yırtılarak hasar görüp kullanılamaz hale geldiğini, bu işletmenin olay tarihini de kapsayacak şekilde ve 30.12.2018 başlangıç ve 30.12.2019 bitiş tarihli ve 203793272 nolu işyeri paket sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığından hasarın oluşmasını müteakip müvekkili şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu, Liman AVM nin olay tarihi itibarıyla yönetici müdürü ile güvenlik ve teknik servis elemanlarının da imzalamış olduğu belgeye istinaden, Liman AVM isimli alışveriş merkezinin maliki olan davalı Ayhanlar Holding A.Ş. ile diğer davalı Liman AVM yönetiminin, oluşan bu hasarda sorumluluğunun mevcut olduğunu, hasara sebebiyet veren yangın springi ile tavandaki alçıpanların bakım ve muhafazasındaki sorumluluğun her iki davalıya ait olduğunu, her iki davalı hakkında Bandırma 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/1517 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, bu takibe karşı da her iki davalının itirazları üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, icra takibine yapılan itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalıların Bandırma 1. İcra Dairesi’nin 2020/1517 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 25.083,81 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf eden davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; takip öncesi işlemiş faiz yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf eden davalı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; delillerin değerlendirilmesinde hata edildiğini, husumet itirazları olduğunu, müvekkili şirkete kusur izafesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’nun “İncelemenin Kapsamı” başlıklı 355. maddesinde “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf başvuru dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken, kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, sigortacının rücu talebi ile açtığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta şirketinin, sigortalısının kiracı olduğu taşınmazda sinema salonunun üstünde bulunan yangın springi bağlantısından su sızdığını, sigortalısının zarar gördüğünü, davacının 20.03.2019 tarihinde sigortalısına 25.083,81 TL ödediğini belirterek halefiyet ilkesi gereği malik ve AVM yönetimine icra takibi yaptığı ve ardından bu itirazın iptali davasını açtığı görülmektedir.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna ve bu davada sigorta şirketi sigortalısı olan kiraya verenin yerine aldığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden değil sigortalı ve davalılar arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir.
Her ne kadar davacı, davasını TBK.’nun 69.maddesindeki bina malikinin sorumluluğuna dayandırmış ve mahkeme davayı bu kapsamda görmüş ise de,
-Kiralananda meydana gelen hasar nedeni ile kiraya verene karşı açılacak dava, kira sözleşmesinin ayıp hükümlerine göre,
-AVM yönetimine karşı açılan dava ise ortak alanda meydana gelen eksiklik nedeni ile uğranılan zarara göre Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gereken davalardır.
Zarar gören ve malik ile yönetim arasında bu türden bir ilişkin varsa TBK.’nun 69.maddesi kapsamında bina malikinin sorumluluğuna gidilemez.
HMK.’nun 4.maddesinde “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
görürler.” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre her iki davalı hakkında sorumluluğun kira ve Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bu davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.
Davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması hatalı olmuştur. Görev kamu düzeninden olduğundan dairemizce re’sen değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve sulh hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
İstinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/367 Esas 2022/279 Karar sayılı dava dosyasında verilen 28.02.2023 tarihli kararın HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Gerekçede belirtilen nedenlerle dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf başvurularının kabulüne karar verildiğinden Harçlar Kanunu uyarınca istinaf yasa yoluna başvuru sırasında ilk derece mahkemesince peşin olarak alınan istinaf karar harçlarının istinaf edenlere ayrı ayrı İADESİNE,
İstinaf edenler tarafından yatırılan ve iade edilemeyen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile diğer istinaf giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
İstinaf avanslarının kullanılmayan kısmının istem halinde yatıranlara iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 04.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KANUN YOLU : HMK’nun 362/1 maddesi uyarınca kesin olmak üzere
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 30.05.2023