Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1768 E. 2022/1361 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1768 – 2022/1361
T.C.
BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2022/1768
KARAR NO : 2022/1361

IN KONUSU : Reddi Hakim İncelemesi

Hakimin reddi talebinin reddine ilişkin merci kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun incelemesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan inceleme raporu incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
HMK.’nun 36/1 maddesinde ”Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davalı vekili 01.03.2022 tarihli dilekçesi ile; 25.06.2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçelerindeki talepleri hakkında bir karar verilmediğini, özellikle 23.11.2021 ve 11.02.2022 tarihli dilekçeleri ile usulsüz tebligat hakkındaki taleplerinin haksız olarak reddedildiğini, 11.02.2022 tarihli dilekçelerinde mahkemeden talepte bulunduklarını ve talebin reddi halinde başvurulacak hukuki yolun mahkemeye bildirildiğini, mahkemenin kendisi hakkında İstanbul Baro Başkanlığına ihbarda bulunulduğunu, talebinin tehdit olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle mahkeme heyetini HSK’na şikayet ettiklerini belirterek mahkeme heyeti yönünden hakimin reddini talep ettiği görülmektedir.
HMK.’nun 38.maddesi hâkimin reddinin dilekçeyle talep edileceğini ve öncelikle reddetilen hâkimin bir hafta içinde dosyayı inceleyerek ret sebeplerinin kanuna uygun olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildireceğini düzenlemektedir.
İncelenen dosya içeriğinde reddedilen hakimlerin görüşlerini 15.03.2022 tarihli ara karar ile belirterek hakimin reddi koşullarının oluşmadığını bildirdikleri görülmektedir.
HMK.’nun 40.maddesinde incelemeyi yapacak merci düzenlenmektedir. Buna göre; red talebi öncelikle toplu mahkemede reddi istenen hâkim katılmaksızın mensup olduğu mahkemece ve reddedilen hakim tek hakimli mahkemede görev yapan bir hakim ise madde de ayrıntılı olarak düzenlenen merci tarafından incelenecektir.
Buna göre belirlenen inceleme merci olan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/247 D. İş Esas, 2022/247 D. İş Karar sayılı kararı ile hakimin reddi sebeplerinin bulunmadığı belirtilerek heyetin reddine yönelik talebin reddine karar verildiği görülmektedir.
HMK.’nun 43/2.maddesinde ”Esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tefhim veya tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir; bu hâlde 347 nci madde hükmü uygulanmaz. Bölge adliye mahkemesinin bu husustaki kararları kesindir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu karara karşı istinaf yoluna başvuran davalı vekili merci kararında gerekçeye yer verilmediğini, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin bir araştırma/tespit yapılmadığını, taleplerinin eksiksiz değerlendirilmediğini, mahkeme heyetinin avukat olarak kendisi hakkında baroya ihbarda bulunmasının heyet ile şahsı arasında husumet ortaya koyduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’nun 36.maddesinde hakimin red sebepleri sayılmış olup bu sebepler sınırlıdır.
Ancak tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hali genel bir düzenleme olup, maddede sayma yolu ile gösterilmemiş olsa dahi, hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren diğer sebeplerle de reddi mümkündür. Ancak hakimin reddi, doğal hakim ilkesinin istisnası niteliğinde olduğundan hakimin tarafsız davranmadığı hususundaki iddianın yeterli deliller ile ispatı gerekir. Hakimin yargı yetkisi kapsamındaki ihtiyati tedbir ve diğer ara kararları kanunda gösterilen yasa yollarına tabi olup, tarafsızlığı ihlal edici başka bir eylemi ispat edilmeyen hakimin sırf ara kararların hatalı olduğu ve benzeri nedenlerle reddi mümkün değildir.
Öte yandan hakimin şikayet edilmesi, tarafların anayasal dilekçe hakkı kapsamında kalan haklarının kullanılması niteliğinde olup, tarafların bu haklarını kullanmaları hakim ile ilgili taraf arasında husumet olduğu anlamına gelmez.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/7833 Esas, 2009/9258 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; görülmekte olan bir dava sırasında, duruşmanın hakimi ile taraflardan biri arasında bir dava veya düşmanlık halinin bulunması, duruşma hakiminin red sebebi olmakla birlikte vekil davanın taraflarından olmadığı için, vekil ile hakim arasında geçen olaylar ve var olan davalar, davanın tarafı olan müvekkil için red sebebi oluşturmaz. Bu durumda mahkeme heyetinin, davalı vekili olarak görev yapan avukatın dilekçesinde kullandığı üslup yönünden baro başkanlığına ihbarda bulunması davanın tarafı ile mahkeme heyeti arasında bir husumet olduğu anlamına gelmeyecektir.
Somut olayda davalı vekili red dilekçesinde, yargılama sırasında yapılan usuli işlemlerde mahkeme heyetinin tarafsızlığından şüphe duyulmayı gerektirecek somut bir olay da göstermemiştir.
Bu nedenle hakimin reddi talebinin kanunda sayılan sebeplere uygun olmadığı anlaşılmakla, hakimin reddine ilişkin talebin reddine dair merci kararının usul ve yasaya uygun olduğu dairemizce kabul edilmiştir.
HMK’nun 42/6.maddesinde “Ret talebinin, kötüniyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her biri hakkında beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenlemeye rağmen incelenen merci kararında disiplin para cezası hususunun değerlendirilmediği görülmektedir. Disiplin para cezası Kamu düzeninden olduğundan HMK’nun 355.maddesi uyarınca dairemizce re’sen değerlendirilmesi gerekmiştir.
Yargıtay kararlarında, talebin açık bir şekilde kanuni düzenleme ve yerleşik Yargıtay içtihatları karşısında kabul edilmeyeceği belli olmasına rağmen usul ve yasaya uygun bulunmayan talebin öne sürülmesi kötü niyet olarak tanımlanmıştır. Hakimin reddi talep dilekçesi içeriğinde öne sürülen sebeplerin açık kanuni düzenleme ve yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında kabul edilemeyeceği belli olduğuna göre davalı vekilinin koşulları oluşmadığı açık olan olayda hakimin reddi talebine başvurması kötü niyetli olarak kabul edilmelidir. Bu durumda inceleme merci tarafından disiplin para cezası uygulanmaması hatalı olup dairemizce disiplin para cezası takdir olunarak hükme eklenmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Hakimin reddi talebini inceleyen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.03.2022 tarih 2022/247 D.İş esas 2022/247 D. İş karar sayılı kararı hukuka uygun olduğundan HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Hükme 3.parağraf olarak “HMK’nun 42/6.maddesi uyarınca ret talebinde bulunan davalı hakkında takdiren 2.000,00 TL disiplin para cezası uygulanmasına,
Disiplin para cezasının davalıdan ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmak suretiyle tahsiline “cümlesi eklenmek suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLMESİNE,
Harçlar Kanunu’nun Eki-1 sayılı tarife A-III-2-a maddesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
İstinaf gider avansının kullanılmayan kısmının Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1.maddesi uyarınca istinaf edene iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 16.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KANUN YOLU : HMK’nun 362/1 maddesi uyarınca kesin olmak üzere
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 17.06.2022